Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/10449
Karar No: 2020/643
Karar Tarihi: 20.01.2020

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/10449 Esas 2020/643 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Mahkeme, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan tutuklu kalan ve beraat eden davacının tazminat talebinin kısmen kabul edilmesine karar verdi. Davacıya 7.351,13 TL maddi tazminat, 8.000 TL manevi tazminat ve tutuklama tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı Hazineden ödeme yapılması hükmedildi. Ancak, hükümde yer alan bazı hususlar nedeniyle davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edildi ve hüküm BOZULDU. Yeniden yargılama gerektirmeyen konuda, hüküm fıkrasının ikinci paragrafında davacı lehine hükmolunan maddi tazminat miktarı düşürüldü. Hükmün sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunduğundan, isteme uygun olarak düzeltilerek ONANDI. Kanun maddeleri ise şöyle: 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2019/10449 E.  ,  2020/643 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 7.351,13 TL maddi, 8.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 27.02.2015-30.09.2015 tarihleri arasında yaklaşık 7 ay 3 gün tutuklu kalıp beraat eden davacının 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte talebine ilişkin davada yerel mahkemece 8.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi; nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar yasal faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış, gerekçeli karar başlığında “17.02.2016” olan dava tarihinin “27.02.2015” olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine, usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Maddi tazminatın, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’6.831,79’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak fazla hesaplama ile bu miktarın üstünde kalacak şekilde ‘’7.351,13’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
    2- Hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden yasal faize hükmedilmesine rağmen faiz başlangıç tarihinin gösterilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının ikinci paragrafında davacı lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının ""6.831,79" TL"ye düşürülmesi, hükmün ikinci ve üçüncü paragrafında yer alan “maddi tazminatın” ve “manevi tazminatın” ibarelerinden sonra gelmek üzere “27.02.2015 olan” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi