20. Hukuk Dairesi 2018/4152 E. , 2019/7064 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi, dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli, ....köyü 706 parsel sayılı 4029,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde davalılar adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi vekili, 01/03/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile; dava konusu taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içinde olduğu halde, 2013 yılında 56 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman kadastro çalışması sonucunda orman sınırı dışında bırakıldığını ancak eylemli orman niteliğinde olduğunu belirterek, taşınmazın orman sınırı içine alınmasına, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ve elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tapu iptali ve tescil davasının tefrikine, orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, 56 numaralı Komisyonun orman sınırı dışına çıkarma ve 2/B madde uygulamasının iptaline, taşınmazın orman sınırı içine alınmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında .... sayılı Kanuna göre makiye ayırma işlemi, 01/02/2013 tarihinde 30 gün süre ile ilan edilip eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve .... sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1983 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, uzman orman bilirkişi orijinal 3116 sayılı Kanun tahdidine göre taşınmazın konumunu, orijinal tahdit haritasında netleştirmemiş, yine 2013 yılında ilan edilen evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosuna göre konumu da haritasında tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirtilerek gösterilmemiştir. Bilirkişi taşınmazın 3116 tahdidi dışında olduğunu, 1970 tarihli hava fotoğrafında ormanda kaldığını bildirmiş ise de raporuna eklediği 1970 tarihli hava fotoğrafında taşınmazın açıklık göründüğü belirtmiş, bu haliyle taşınmazın öncesinin hukukî niteliği hakkında tereddüt oluşmuş, yine uydu görüntüsünde ormanda kaldığı bildirildiği halde, aynı raporda taşınmazın bir dönümlük kısmının açık arazi olduğu belirtilmiştir. Taşınmazın 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahdidine ve 2013 yılında ilân edilen orman kadastrosuna göre konumlarının belirlenmesi yönündeki eksikliğin giderilmesi amacıyla ek rapor için dairece dosya mahalline iade edilmiş, iade kararı üzerine bilirkişiler tarafından taşınmazın 3116 tahdit hattına göre konumunu orman sınır noktaları ve tahdit hattı görülecek şekilde irtibatlandırılarak gösterilmemiştir.
Bu nedenle mahkemece, çekişmeli taşınmazların tapulama çalışmasına dayanak tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri, tescil ilâmı ile oluşan kayıtların dava dosyaları veya tescil
ilâmları, tevzi sonucu oluşan kayıt var ise buna ilişkin belgeler getirtilmeli, yöreye ait tüm orman tahditlerine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği getirtilerrek dosyada yer almalı, yine en eski tarihli hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan üretilen memleket haritaları ile varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman tahdit tutanakları ve kesinleşmiş orman tahdit haritası, 2013 yılında ilân edilen evvelce sınırlandırılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ait tutanaklar ve haritası, getirtilecek en eski tarihli hava fotoğrafları ile bunlardan üretilen memleket haritaları çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; öncelikle 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine bilgisayar ortamında (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, bu haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğrafları stereoskop vasıtasıyla incelettirilmeli, taşınmazlar üzerinde hava fotoğrafı tarihlerinde ve keşif tarihinde varsa bulunan ağçların yaşı, cinsi, adedi, kapalılık durumu açıklanmalı, taşınmazın gerçek eğim durumu klizimetre aletiyle ölçülerek ve memleket haritalarındaki münhani eğrilerinden faydalanılarak ölçümlenmeli, taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, ayrıca fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan kesinleşmiş orman tahdidi ve 2013 yılında yapılan eldeki dava nedeniyle kesinleşmemiş tahdit haritası kullanılarak büro orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın her iki orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/12/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.