3. Hukuk Dairesi 2020/6965 E. , 2020/5166 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait işyerinde manikür-pedikür bölümünde çalıştığını, iş akdinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik kıdem tazminatı olarak 100,00 TL, ihbar tazminatı olarak 100,00 TL, kötüniyet tazminatı olarak 100,00 TL, ücret alacağı olarak 100,00 TL, fazla mesai ücreti olarak 100,00 TL, yıllık izin ücreti olarak 100,00 TL, çalışma ve genel tatil ücreti olarak 100,00 TL, asgari geçim indirimi olarak 100,00 TL olmak üzere toplam 800,00 TL" nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında verdiği ıslah dilekçesiyle kıdem, ihbar, kötüniyet tazminatları, ücret alacağı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacağı, asgari geçim indirimi taleplerini toplam 11.370 TL tutarında artırmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile, 953,40 TL kıdem tazminatının 23/10/2013 tarihinden, 953,40 TL ihbar tazminatının 2.860,20 TL kötü niyet tazminatının, 876,32 TL ücret alacağı, 3.671,64 TL fazla çalışma ücreti, 476,70 TL yıllık izin alacağı, 2.278,34 TL asgari ücret alacaklarının 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının milli ve dini bayramlarda çalışma ve genel tatil ücretine ilişkin alacak taleplerinin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, fesih tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 393. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet aktinden kaynaklanmakta olup, 4857 sayılı İş Kanunun 4.maddesinde yer alan açık hüküm nedeni ile taraflar arasındaki akdi
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ilişkiye İş Kanunu hükümleri uygulanamayacağından, davacı, İş Kanunu"nda düzenlenmiş olan tazminatları isteyemezse de, taraflar arasında Türk Borçlar Kanunu"nun 393 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir hizmet sözleşmesi söz konusu olduğundan, TBK"nunun 431-438. maddelerine dayanarak makul bir tazminat talebinde bulunabilir. Borçlar Kanununda kıdem tazminatı alacağına ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığından davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilemez. Nitekim mahkemece yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda; kıdem tazminatının 1475 sayılı İş Kanunu"nun yürürlükte bulunan 14. maddesine göre İş Kanunu"na tabi olan işçilerin talep edebilecekleri özel bir tazminat türü olduğunu, davacı gibi İş Kanunu"na tabi olarak çalışmayan işçilerin kıdem tazminatı haklarının olmadığını ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Ksnunu m.438"de kabul edilmiş olan düzenleme ile “işveren haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhal feshederse işçi belirsiz süreli sözleşmelerde fesih bildirim süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazabileceği miktarı tazminat olarak isteyebilmektedir”. Aynı maddenin 3.fıkrasına göre "hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak, ayrıca miktarını serbestçe belirleyebileceği bir tazminatın işçiye ödenmesine karar verebilir. Ancak bu tazminat miktarı işçinin 6 aylık ücretinden fazla olamaz." hükümleri gereği, davacının kıdem tazminatı adı altında talep etmiş olduğu tazminat bakımından TBK m.438"e göre hesaplama yapılmasının gerektiği buna göre, davacının 953.40 TL tazminat talep edebileceği mütala edilmiştir. Hal böyleyken Mahkemece davacı lehine TBK m.438"e göre hesaplanan 953.40 TL"ye haksız fesih tazminatı olarak hükmedilmesi gerekirken, anılan miktara kıdem tazminatı adı altında hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün ve gerekçenin düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7.maddesi gereğidir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. numaralı bendinde ve gerekçede yer alan “kıdem tazminatını” ibaresinin hükümden ve gerekçeden çıkartılarak yerine” haksız fesih tazminatının" ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 207,00 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.