Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/982
Karar No: 2017/1945
Karar Tarihi: 16.02.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/982 Esas 2017/1945 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, taşınmazın harici satım sözleşmeleriyle satın alındığını ve sahibinin gaiplik kararı alınmasını talep etmiştir. Mahkeme, davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen bu kararın yanlış yorumlandığı anlaşılmıştır. Hukuki dinlenme hakkı gereği, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilemez. Dolayısıyla, duruşma açılması gerektiği halde dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun izin verdiği hallerde bu mümkün olabilir. Davacı, gaiplik kararı verilmesi halinde taşınmazın kendisi adına tescilini talep edebileceği için, gaiplik şartlarının araştırılması gerekiyordu. Bu nedenlerle, karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'n
8. Hukuk Dairesi         2017/982 E.  ,  2017/1945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Dava dilekçesinde, davacının murisine harici satım sözleşmesi ile taşınmaz satan Nikola Halogulas, Anastasiacaya Topulos, Glikevia Tsouklas ve Harikliya Nikolaidis"in gaipliklerine karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu davacının dava açmakta aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6100 sayılı HMK.nun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir.
    Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 32. maddesine dayalı olarak gaiplik kararı verilmesi talebine ilişkindir.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 382/2a-4. maddesinde gaiplik kararı verilmesi işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu, 385. maddesinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde ise, davalıya tebligat yapılması gerektiği düzenlenmiştir.
    Aynı Kanunun 320-1 maddesinde: “Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” hükmü öngörülmüştür. Mahkemece, bu madde hükmü gözetilerek, dosya üzerinden karar verilmişse de, varılan sonucun maddenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki; anılan maddeye göre, duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla, ancak hukukun cevaz verdiği hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden karar verilebilir. (Örneğin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir. (Örneğin İİK.nun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi) Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez.
    Bilindiği üzere HMK.nun hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.
    Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur.
    Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C.Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 Sayılı HMK.nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece taraflar dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
    Bu nedenlerle, duruşma açılmak suretiyle inceleme yapılması gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
    2- Kabule göre de;
    Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, Kanun"un açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanun"un açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK"nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, "aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, taşınmaz üzerinde harici satım sözleşmelerinin yapıldığı tarihten itibaren babasının, onun ölümü ile de kendisinin zilyet olduğunu ileri sürdüğüne göre, gaiplik kararı verilmesi halinde diğer şartlarında varlığı halinde taşınmazın kendi adına tescilini talep edebileceği, nitekim gaiplik davasının TMK"nun 713/2. maddesi gereği açılan tapu iptali ve tescil davası ile birlikte açıldığı, gaiplik isteminin tefrik edilerek görevsizlik kararı verildiği dikkate alındığında, davacının dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunduğu kabul edilerek mahkemece işin esasına girilip gaiplik şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile davanın reddi,
    Doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi