Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20766
Karar No: 2015/33747

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/20766 Esas 2015/33747 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/20766 E.  ,  2015/33747 K.
"İçtihat Metni"


Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Akhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/04/2014
NUMARASI : 2012/415-2014/98

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin fazla mesai, hafta sonu tatil ücreti ile yıllık izin ücretlerinin ödenmediğini, 1998 yılından bu yana davalı işyerinde çalışmasına rağmen sigortasının eksik ödendiğini, sigortasının eksik ödenmesi sebebi ile iş sözleşmesini feshettiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili şirketin pamuk işletme işi ile uğraştığını, davacının sezonluk çalıştığını, sigorta primlerinin eksiksiz yatırıldığını, davacının müvekkili şirketinden alacağının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğinden kıdem tazminatına hak kazandığı, 01.07.2004 tarihi ile 22.05.2009 tarihine kadar olan dönem için davacı fazla çalışma ücreti alacağına hak kazandığı, çalıştığı süre boyunca ücreti ödenmemiş yüzaltmışdört gün yıllık izin hakkının olduğu, iş sözleşmesini kendisi feshettiğinden ihbar tazminatı alamayacağı gerekçeleriyle hüküm kurulmuştur.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacı işçinin davalı işyerindeki hizmet süresi uyuşmazlık konusudur. S. K. kayıtlarında, davacının davalı nezdinde çalışması boyunca 2001 yılında yüzdoksanüç gün, 2002 yılında ikiyüzyirmiüç gün, 2003 yılında yüzaltmış gün, 2004 yılında elli gün, 2005 yılında yirmiyedi gün, 2006 yılında yüzkırk gün, 2007 yılında altmışiki gün, 2008 yılında ikiyüzon gün, 2009 yılında yirmialtı gün olmak üzere toplam bindoksanbir gün sigorta bildiriminin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf davalı işyerinde 1998 yılı Eylül ayından işyerine fesih bildirimini gönderdiği 22.05.2009 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını iddia etmiş, mahkemece 01.09.1997-22.05.2009 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı kabul edilmiş, bu kabulün gerekçesi açıklanmamış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacı tanıkları beyanları ile davacı iddiası doğrultusunda çalışma süresinin tespit edildiği görülmüştür. Taraf tanıklarının beyanlarının birbiri ile çelişkili olduğu gibi davacı tanıklarının davacının çalışması hakkında ne şekilde bilgi sahibi oldukları, kesintisiz çalışma olup olmadığı, kendilerinin hangi sürelerle çalıştığı, davacının çalışması hakkında görgüye dayalı bilgilerinin olup olmadığı, çalışmanın içeriği ve şekli tam olarak ortaya konulmamış, bu haliyle sigorta kayıtları dışında kalan süreler davacı tarafça ispatlanamamasına rağmen mahkemece iddia olunan tüm süre esas alınarak talepler hüküm altına alınmıştır. Bu durumda işçi işyerinde kesintisiz şekilde çalıştığını ispat edememiştir. Hizmet süresi S. K. kayıtları dikkate alınarak belirlenmeli, buna göre işçilik alacakları ve tazminat talepleri hakkında yeniden değerlendirme yapılarak hüküm kurulmalıdır. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve alacağın dava edilebilme özelliğini ortadan kaldırır.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"na göre, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin davalar iş sözleşmesinin feshinden itibaren on yıllık, yıllık izin alacağı iş sözleşmesinin feshinden itibaren beş yıllık, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları hakkın doğumundan itibaren beş yıllık zamanaşımına tabidir.
Somut olayda, mahkemece fazla çalışma ücreti alacağı bakımından, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının değerlendirilmesinde ıslah tarihinin esas alınarak hesaplama yapılması gerekirken fesih tarihinden geriye doğru beş yıl gidilerek alacaklar belirlenmiş ve hatalı değerlendirme yapılmıştır. Yapılması gereken ıslah tarihi olan 20.02.2014 tarihinden beş yıl öncesi olan 20.02.2009 tarihinden sonrası için alacak hesabı yapılması, 20.02.2009 tarihinden önceki alacaklar bakımından ilk dava miktarının dışında kalan kısımın zamanaşımına uğradığının kabul edilmesidir. Hatalı zamanaşımı süresi ile yapılan değerlendirmeye göre karar verilmesi bozma sebebi yapılmıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi