Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1744
Karar No: 2019/7086

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1744 Esas 2019/7086 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2019/1744 E.  ,  2019/7086 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında, ...... 105 ada 499 parsel sayılı 6837,82 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı adına tespit edilmiştir.
    Davacı Hazine, çekişmeli yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece; davanın reddine ve dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2011/13780 E. - 2012/2549 K. sayılı kararıyla “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir, şöyle ki; davacı Hazine tarla niteliği ile davalı adına tespit edilen taşınmaza yönelik olarak Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla kadastro tespitine itiraz davası açmıştır. Ancak, çekişmeli taşınmazın orman niteliğindeki taşınmaza hudut olduğu saptanmasına rağmen, yörede orman kadastro çalışmalarının yapılıp yapılmadığı sorularak uzman orman mühendisi marifeti ile çekişmeli taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığı hususunda bir araştırma yapılmamış, çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanak suretleri ile varsa dayanak kayıtları getirtilerek çekişmeli taşınmaz yönünü ne olarak gösterdikleri araştırılmamış, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalı yanında, (murisler) yönünden de tapu ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmemiştir.
    A) Bu nedenle; mahkemece, bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmelidir.
    B) Yukarıda açıklanan araştırma sonucu taşınmazın seri bazda yapılan ve kesinleşen Devlet ormanlarının dışında kaldığının saptanması halinde; yörede seri usulde yapılan ve Devlet ormanı olarak sınırlandırılan yerlerin dışında kalan taşınmazlar yönünden, kadastro komisyonlarınca inceleme yapılmadığı ve taşınmazın niteliği belirlenmediği, başka anlatımla, o orman serisi dışında kalan yerlerde bir orman sınırlandırılmasının varlığından söz edilemeyeceğinden, bu kez eski tarihli memleket haritası, amenajman planı, hava fotoğrafı ile münhanili haritalar, varsa topografya haritaları ile 1985-1990’lı yıllardan sonraki aktüel durumunu gösteren memleket haritası ve hava fotoğrafları çekişmeli taşınmaza ve çevresine
    uygulanarak haritalardaki konumu saptanıp, taşınmazın eğimi duraksamaya yer vermeyecek biçimde hesaplatılmalı, anılan belgeler, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; çekişmeli taşınmaza komşu kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanaklarının dayanakları uygulanmalı, 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli raporun alınması, hukuken ve bilimsel olarak ve Hukuk Genel Kurulunun 15.11.2000 gün ve 2000/20-1663/1694 sayılı kararında açıklandığı gibi eğimi % 12’nin üzerinde olan toprak ve orman muhafaza karakteri taşıyan funda veya makiliklerle örtülü yerlerin orman niteliğinde ve 6831 sayılı Kanunun 1/j bendi kapsamı dışında olduğunun gözetilmesi, yapılan araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın evveliyatının ve fiilî durumunun orman olmadığının, ancak tüm yönlerinin devlet ormanı ile çevrili orman içi açıklık olduğunun saptanması halinde 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamındaki yerlerden olduğu düşünülmelidir. Orman araştırması sonucunda davaya konu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu saptandığı takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalı yanında, murisler yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır." denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile 105 ada 499 parsel sayılı taşınmazın 08/07/2013 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1358,09 m²"lik kısmının orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 5479,73 m²"lik kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından (B) harfli alana yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3116 sayılı Kanuna göre 1946 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1999 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ve 21/07/2009 - 19/08/2009 tarihleri arasında ilan edilen arazi kadastrosu vardır.
    Mahkemece davacı ... yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, taşınmazın en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumu ile tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğraflarındaki, durumu incelenmemiş ve davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz.
    O halde mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile 1985-1990 yıllarına ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılarak, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü yönünden BOZULMASINA 03/12/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi