22. Hukuk Dairesi 2014/20016 E. , 2015/33807 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Afyonkarahisar İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2014
NUMARASI : 2011/18-2014/372
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, mesai, yol, yemek, asgari geçim indirimi, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01.05.2007-13.10.2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş kazası geçirdiği 08.08.2007 tarihine kadar davalıya ait Isparta"da bulunan mermer ocağında, kazadan sonra ise Afyonkarahisar"daki işyerinde bekçi olarak çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı ve geçerli neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, asgari geçim indirimi alacaklarını talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının yaptığı işi ağır bularak iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Somut olayda davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından kendisine imzalatılmak istenen ibranameyi imzalamaması gerekçesi ile haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürmüştür. Davalı işveren ise davacının yaptığı işi ağır bularak iş sözleşmesini kendi isteği ile feshettiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi gerekçesi ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği değerlendirilerek davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne, ihbar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından davacı tanığı O. U. dışında dinlenen tanıkların feshe dair bilgilerinin bulunmadığı ya da duyuma dayalı olduğu, davacı tanığı O. U."ın feshe ilişkin olarak beyanlarında, davalı işverence davacıya "çalışırsan bu şekilde çalış, çalışmazsan git" denildiğini ve taahhütname imzalatılmak istendiğini ifade ettiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin işveren tarafından mı yoksa işçi tarafından mı sona erdirildiği noktasındadır. İşveren iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebeple feshedildiğini ispatlamakla yükümlüdür. Davalı işverence, iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği savunulmuşsa da buna ilişkin delil ibraz edilmediği, buna karşın dosya kapsamında dinlenen davacı tanığın beyanlarına göre iş sözleşmesinin davacıya imzalatılmak istenen belgeyi imzalamaması üzerine davalı işverence haklı sebep olmaksızın feshedildiği anlaşılmış olup davacının ihbar tazminatı isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi bozma nedenidir.
3-Kıdem tazminatına esas alınması gereken süre konusunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşverene ait bir ya da birkaç işyerinde belli bir süre çalışmış bir işçinin, işini kaybetmesi halinde, işinde yıpranması, yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerine sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık işveren tarafından işçiye kanuni esaslar dahilinde verilen toplu paraya “kıdem tazminatı” denilmektedir. Kıdem tazminatının koşulları, hesabı ve ödeme şekli doğrudan İş Kanunlarında düzenlenmiştir.
İşçinin işyerinde çalıştığı sırada almış olduğu istirahat raporlarının kıdem süresine eklenmesi gerekir. İşçinin çalıştığı sırada bir defada ihbar süresini altı hafta aşan istirahat raporu süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınamayacağı, kararlılık kazanmış Yargıtay uygulamasıdır.
Davacı işçi davalı işyerinde 01.05.2007-13.10.2010 tarihleri arası kesintisiz çalıştığını, davalı işveren ise davacının geçirdiği iş kazası nedeniyle almış olduğu raporlar nedeniyle sadece 2010 yılı Haziran-Ekim ayları arası dönemde çalıştığını savunmuştur. Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 2007 yılı Mayıs -2010 Ekim ayları arası dönemde kıdem tazminatına esas alınan çalışması, iki yıl bir ay olarak kabul edilmiş ise de davalının ibraz ettiği geçici iş göremezlik belgeleri dikkate alındığında davacının 01.05.2007-13.10.2010 tarihleri arası kıdem tazminatına esas alınması gereken çalışma süresinin bir yıl üç ay olduğu bu nedenle davacının kıdem tazminatının bu süreye göre hesaplanması gerekirken ile yazılı şekilde kabulü isabetli olmamıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.