4. Hukuk Dairesi 2018/2990 E. , 2019/5458 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı Ziraat Bankası vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 21/01/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/11/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, davalı banka görevlileri tarafından usulsüz kredi kullandırılması nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalı ..."ın davacı bankanın ...Şubesinde banka müdürü diğer davalı ..."ın ise memur olarak görev yaptığı dönemde kendilerinden beklenen gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek dava dilekçesine ekli müşterilere kredi mevzuatına aykırı olarak usulsüz kredi kullandırılmasına neden olduklarını belirterek, banka zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; davaya konu kredilerin usulsüz kullandırıldığı iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, 30/04/2012 havale tarihli bilirkişi raporu benimsenerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinde; mahkemece hükme esas alınan 30/04/2012 havale tarihli Hukukçu-Bankacı bilirkişisinden alınan raporda; davacı bankanın Yusufeli Şubesi ile ilgili olarak banka müfettişi tarafından düzenlenen 07/12/2001 tarihli İdari ve Kanuni Soruşturma raporları üzerinden yapılan inceleme sonucunda, Banka Disiplin Kurulu tarafından alınan 22/01/2002 tarih ve 16-S sayılı kararla, 10/10/2001 tarihi itibariyle tespit edilen banka alacaklarının borçlularından tahsiline, tahsil edilememesi halinde davalılar ve dava dışı Şeref Pehlivanlı ve İhsan Karataş"ın malen sorumlu tutulmaları yönünde karar verildiği, her ne kadar dava dilekçesi ekinde sunulan cetvel uyarınca davalı ..."ın 1.486.065,08 TL"den ve davalı ..."ın 637.356,29 TL"den sorumlu oldukları bildirilmiş ise de, dosyaya sunulan Disiplin Kurulu Kararı ile davalı ..."ın 591.948,35 TL"den, davalı ..."ın 258.172,57 TL"den sorumlu tutulmaları yönünde karar verildiği, davalıların 1998-2001 tarihleri arasında gerçekleştirdikleri usulsüz işlemlerin yıllık normal teftiş ve denetimlerde inceleme konusu yapılmadığı ve bu durumun yapılan usulsüzlüklerin olağan işlem gibi algılanmasına neden olduğu nazara alınarak zararın oluşmasında ve artmasında davacı bankanın da % 30 oranında kusurlu olduğu ve yukarıda bahsedilen banka Disiplin Kurulu Kararı uyarınca belirlenen miktarlar üzerinden davacının kusuru mahsup edilerek davalı ..."tan 414.363,84 TL"nin, davalı ..."dan ise 180.720,79 TL"nin müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıların neden olduğu banka zararının hesaplanmasında yukarıda bahsedilen Banka Disiplin Kurulu kararına atıf yapılmakla yetinilmiş, Disiplin Kurulu Kararında davalıların sorumluluklarına karar verilen miktarlar üzerinden bankanın kusuru oranına tekabül eden kısım mahsup edilerek banka alacağı belirlenmiştir. Bu haliyle hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Hal böyle olunca, uzman bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınarak dava konusu edilen ve dava dilekçesine ekli listede yer alan müşterilere kullandırılarak tahsil edilemeyen krediler yönünden davalıların her bir kredi kullanımına ilişkin katkısı ve sorumluluk miktarının ayrıntılı olarak tartışılmak suretiyle tespit edilmesi ve sonucuna göre davalılardan tahsil edilebilecek alacak miktarının belirlenmesi gerekir. Mahkemece yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak eksik inceleme sonucu verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması iktiza eder.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.