Dava, yurtdışındavatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri 3201 sayılı Kanunun kapsamında borçlanabileceğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26"ncı maddesinde hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır. Bu çerçevede; davacının sadece yurtdışında vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri başvuru tarihinde vatandaşı olma şartı aranmaksızın borçlanabileceğinin tespitine karar verilmesini istemesine karşın, henüz uyuşmazlık konusu olmayan borçlanmaya esas süreleri de belirleyecek ve taleple bağlılık ilkesini ihlal edecek şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanunun 30"uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen Geçici 3"üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438"inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının ikinci paragrafında yer alan “...06.06.1981 – 20.03.1994 tarihleri arasındaki yurt dışındaki çalışmaları ile 20.03.1994 – 31.05.2007 tarihleri arasındaki yurt dışında ev kadını olarak geçirdiği süreleri...” ibaresi silinerek yerine “yurtdışında Türk vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri talep tarihinde vatandaşı olma şartı aranmaksızın 3201 sayılı Kanun kapsamında” ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.