22. Hukuk Dairesi 2015/31080 E. , 2015/34122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Belediyede 1995 yılından 01.08.2008 tarihine kadar temizlik işçisi olarak çalıştığını, emekliliğe hak kazandığını ve davalı tarafından bu sebeple iş sözleşmesinin sona erdirildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ve dini bayram ücretlerinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının açtığı davanın usul ve kanuna ve delillere aykırılık teşkil ettiğini, davacının işten çıkışının işverenin haklı sebeple feshine dayanmakta olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının gider avansını süresi içinde yatırmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüğe girmeden önce açılmış bir davada gider avansının tamamlattırılmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan reddi gerekip gerekmediği çözülmesi gereken hukuki problemi oluşturmaktadır.
İş mahkemesinde açılıp görülmekte olan bu dava, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu döneminde 01.04.2011 tarihinde açılmıştır. 6100 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihi itibari ile davanın ilk aşaması olan dilekçeler aşamasının tamamlandığı ve “gider avansı ile ilgili olarak eksik yatırılan avansın iki hafta içinde ikmal edilmesi için kesin süre verilmesine” ilişkin ara kararın verildiği, 04.10.2011 tarihi itibari ile tahkikat aşamasına geçildiği, taraflara eksik delillerinin sunulması için süre verildiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda; gerek 6100 sayılı Kanun"un 120. maddesi, gerekse; Hukuk Muhakemeleri Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 45. maddesindeki düzenlemelere göre; tarifede sayılan gider avanslarının dava dilekçesi ile davanın açılması sırasında mahkeme veznesine yatırılması gereken gider olması sebebi ile, dilekçeler aşamasının tamamlanmış bulunması ve 6100 sayılı Kanun"un 448. maddesinin açık hükmü karşısında, dava dilekçesinde tanık ve bilirkişi deliline dayanmış olan davacı yönünden 6100 sayılı Kanun"un 120. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Bu sebeple; mülga 1086 sayılı Kanun"un yürürlükte olduğu 01.10.2011 tarihinden önceki dönemde açılan bu dava için yapılacak masraflar sebebiyle istenilecek giderlerin delil avansı kabul edilip, 6100 sayılı Kanun"un 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2012/9-1180, 2012/1182 esas, karar sayılı Karar).
Dosya içeriğine göre; dava 6100 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden açılmış olup, yine bu Kanun yürürlüğe girmeden dilekçeler aşaması tamamlanmış, taraflar delillerini göstermiştir. Dava devam ederken 6100 sayılı Kanun yürürlüğe girmiş ve mahkeme tarafından 17.11.2011 tarihinde eksik olan gider avansı davacıya tamamlattırılmıştır. Mahkeme tarafından verilen ilk karar Dairemizce ıslaha karşı zamanaşımı def"inin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkeme tarafından bozmaya uyularak karar verilmiş ise de zamanaşımı def"i hatalı değerlendirildiğinden aynı gerekçeyle karar ikinci kez bozulmuştur.
Mahkeme tarafından ikinci bozmaya da uyularak bilirkişi masrafı davacından gider avansı kapsamında kesin süre verilip talep edilmiştir. Mahkeme bunu yaparken kesin süre içinde masrafı yatırmadığı takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve gider avansı eksikliğinden davanın reddedileceği ihtar edilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere 6100 sayılı Kanun"un 448. maddesi uyarınca bu Kanun tamamlanmış işlemleri etkilememek üzere uygulanacağından gider avansı eksikliğinden davanın reddi hatalıdır. Yatırılmayan bilirkişi masrafı dava tarihinde yürürlükte olan Kanun dikkate alındığında delil ikame avansı olarak değerlendirilerek sonuca gidilmelidir. Bu itibarla önceki bozmamızda olduğu gibi davalının ıslaha karşı zamanaşımı def"i mahkemece değerlendirilerek davacının taleplerinin hüküm altına alınması gerekmektedir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.