Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/9297
Karar No: 2019/8751

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/9297 Esas 2019/8751 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ile çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan sanığın mahkumiyetine dair kararın temyiz başvurusu esastan reddedilmiştir. Ancak, suçun nitelikli cinsel istismarı kısmında mağdurenin yaşının belirlenememiş olması sebebiyle Dosya incelenerek çocuğun yaşının onbeş yaşını doldurup, doldurmadığı hususunda şüphe oluştuğu ve oluşan şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiği gözetilmeden yerel mahkeme kararının onanması, kanuna aykırıdır. Temyiz başvurusunun kabul edilerek kararın bozulması gereklidir.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK\"nın 286/2-a. maddesi
- 5271 sayılı CMK\"nın 298. maddesi
- 5271 sayılı CMK\"nın 230/1-b. maddesi
- 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi
- CMK\"nın 237 ve devamı maddeleri
14. Ceza Dairesi         2018/9297 E.  ,  2019/8751 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine dair Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 28.03.2017 gün ve 2016/290 Esas, 2017/136 Karar sayılı hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, dosya incelendi. Sanık müdafisinin duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK"nın 299. maddesi gereğince uygun görülmediğinden reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen karara ilişkin incelemede;
    Hükmedilen cezaların miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin anılan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan yapılan incelemede;
    Mağdurenin nüfus kaydında 10.09.2000 tarihinde doğduğu ancak nüfusa 25.09.2000 tarihinde babasının beyanıyla tescil edildiği, Bismil İlçe Devlet Hastanesinden gelen müzekkere cevabına göre mağdurenin doğumuna ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığının anlaşıldığı, mağdurenin annesi ile babasının vermiş oldukları 28.02.2016 tarihli dilekçede mağdurenin doğumundan 3-4 ay sonra bildirimde bulunduklarını belirttikleri, dosyada tanık olarak dinlenilen ve sanıkla mağdureyi tanıştırdığı anlaşılan Nazlı Kurt"un beyanına göre mağdurenin yaşını 16-17 olarak bilmesi sebebiyle sanığa mağdurenin yaşını tanıştırmadan önce 16-17 olarak söylediğini beyan ettiği, her ne kadar mağdurenin yaşına ilişkin Adana Devlet Hastanesi tarafından 27.10.2016 tarihinde düzenlenen raporda mağdurenin kemik yaşının nüfus kaydıyla uyumlu olduğu belirtilmiş ise de, yaş tayininde kullanılan atlaslara göre değerlendirilebilme kısıtlılıkları, büyüme evresinde fiziksel gelişimin hızlanması veya gelişme geriliği oluşturan genetik, hormonal, coğrafik yaşam alanı, beslenme farklılıkları gibi faktörlerin varlığı nedeniyle
    yapılan bilimsel çalışmalarla ortaya konan gerçek yaş ile kemik yaşı arasında yaş farkı olabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, mağdurenin eylemler tarihinde onbeş yaşını doldurup, doldurmadığı hususunda şüphe oluştuğu ve oluşan şüphenin sanık lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek mağdurenin anne ve babasının dinlenmesinden sonra yaş tahsisi durumunun değerlendirilmesi ve buna göre sanığın hukuki durumunun takdiri yerine, 5271 sayılı CMK"nın 230/1-b. maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi,
    T.C. Anayasasının 41. maddesinde ailenin huzur ve refahı ile özellikle anne ve çocukların korunmasına yönelik olarak her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alma görevinin Devlete ait olduğu, aile ve çocukların korunması hakkının Anayasa ile güvence altına alındığı, 6284 sayılı Kanunun 20/2. maddesi gereğince Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi nedeniyle açılan davalara katılabileceği, ancak Bakanlığın davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma görevine ilişkin olup Bakanlığa yüklenen bir kamu görevi olduğu, CMK"nın 237 ve devamı maddelerindeki katılma hakkına ilişkin suçtan doğrudan zarar görme şartının katılan Bakanlık için söz konusu olmadığı, gözetilmeden, katılan Bakanlık vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 13.04.2018 gün ve 2017/2512 Esas, 2018/576 Karar sayılı vaki istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesine gönderilmesine, 03.04.2019 tarihinde üye ..."in karşı oyuyla oy çokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY

    Mağdurenin cinsel birliktelik yaşadığı sırada 15 yaşından küçük olduğuna dair beyanı, mağdurenin duruşma sırasında dinlenilmesinde hazır bulunan pedegog tarafından yapılan gözleminde bedensel gelişiminin yaşına uygun olduğunun belirtilmesi, mağdurenin babasının ve annesinin mağdure doğduktan 3 gün sonra mağdureyi nüfusa kaydettirdiklerine dair beyanları, Adana Devlet Hastanesi tarafından 27.10.2016 tarihinde düzenlenen raporda mağdurenin kemik yaşının nüfus kaydıyla uyumlu olduğunun belirtilmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde olay tarihinde mağdurenin yaşının on beş yaşından küçük olduğu konusunda bir tereddüt bulunmadığından yerel mahkeme kararının isabetli olduğu anlaşılmakla sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi