3. Hukuk Dairesi 2020/6990 E. , 2020/5283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 2. ASLİYE (TÜKETİCİ) HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirketten "hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi" ile tatil amaçlı devre mülk adı altında gayrimenkul hissesi satın aldığını, sözleşmeye konu ... İli, ... İlçesi Yaylabağı köyü, 105 ada 128 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazda C blok 2. Kat 8 nolu stüdyo daire niteliğindeki bağımsız bölümün 1/36 hissesini 17/2/2012 tarihinde tapuda devraldığını, ancak devre tatili hiç kullanmadığından cayma hakkını kullandığını, keşide ettiği 28/09/2012 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, satışa konu taşınmaz hissesinin adına olan tapu kaydının davalıya devri karşılığında sözleşme gereği yapılan ödemelerin iadesi talebini davalıya bildirildiğini ileri sürerek belirterek, sözleşme bedeli olarak ödediği 7.500 TL"nin belirlenecek güncel değerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacı, ıslah ile talebini 19.427,25 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 12/10/2015 tarihli, E.2015/32168, K.2015/29570 sayılı bozma ilamı doğrultusunda davaya Tüketici Mahkemesince bakılmış ve yargılama sonunda Mahkemece, "davacı Tüketicinin resmi şekle aykırı yapılan hisseli taşınmaz satış sözleşmesi ile davalı şirketten taşınmaz hissesi aldığı, tapu devrinin yapılması ile sözleşmenin geçerli hale geldiği, yapılan keşif ve alının bilirkişi raporu ile taşınmazın tamamlandığının ancak sözleşme kapsamında yer alan sosyal tesislerin henüz inşaat halinde olduğunun tespit edidiği, davacı tüketicinin söz konusu tesisi sosyal tesis imkanlarından da yararlanmak amacıyla aldığı dolayısıyla keşif tarihi itibarıyla davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğinin açık olduğu, davacının sözleşmenin iptali talebinin yerinde olduğu, ödemiş olduğu ücretin hakkaniyet ilkesi gözetilerek güncellenmiş bedeliyle davalıdan tahsili gerektiği" gerekçeleri ile davanın kabulüne, 19.427,25 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ..., ..., Yaylabağı köyü 105 ada 125 parsel G blok 2. Kat 18 nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı 1/36 hissesinin tapusunun iptali ile davalı şirket adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı 29/8/2013 tarihli dava dilekçesinde, 28/9/2012 tarihli ihtarname ile feshini bildirdiği satış sözleşmesi kapsamında, 17/7/2011 tarihinde davalıya ödemiş olduğu 7.500 TL"nin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda hesaplanacak güncel değerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemenin hükmüne dayanak yaptığı 5/3/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacının sözleşme gereği 17/7/2011 tarihinde davalıya ödediği 7.500 TL"nin, karar tarihine en yakın bilinen verilerin kullanıldığı Ocak/2019 tarihine güncellenmesi sonucu 19.427,25 TL"ye ulaştığı tespit edilmiştir.
Her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır. Mahkemece, satış bedeli olan 7500 TL"nin, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca, dava tarihi itibarıyla ulaştığı değerin (tüfe, üfe, banka mevduat faizi, cumhuriyet altını, külçe altın, asgari ücret, memur maaş artış oranı, euro ve dolar olarak dava tarihi itibarıyla ulaştığı değerlerin ortalaması) bilirkişiden taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak tespiti ve oluşacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, 2019/ocak verileri esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca gidilmesi usûl ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numatralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"un 428. Maddesi uyarınca, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene idadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi