22. Hukuk Dairesi 2014/22523 E. , 2015/34254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fark ücreti, ayrımcılık tazminatı ve fark ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işçi, sendika üyesi olup 11.09.2000 yılından itibaren davalı iş yerinde çalıştığını, iş yerinde 01.01.2008-31.12.2009 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi bulunduğunu, işverence işçilere farklı ücret ve zam uygulanarak ayrımcılık yapıldığını, emsal işçi olarak alınan...."e diğer işçilerden daha fazla ücret zammı uygulandığını, ancak işverence davacıdan daha sonra işe giren...."e haklı, bir sebep bulunmaksızın farklı ücret zammı uygulanması sebebiyle ücretinin davacının ücretinin üzerine çıktığını, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 5. maddesinde, eşit davranma borcuna aykırılık sebebiyle dört aya kadar ücreti tutarında tazminat ve yoksun bırakılan hakların istenebileceğinin düzenlendiğini belirterek, dört aya kadar ücreti tutarında tazminat ile aynı oranda zam uygulanmadığı için ücret ve ikramiye farklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, davacının vasıfsız işçi olarak görev yaptığını, emsal işçi olarak söz edilen kişinin ise işe girdiği andan itibaren idari görevlerde bulunduğunu, bu sebeple aynı ücret almalarının beklenemeyeceğini, eşit davranma borcuna aykırılıktan söz edilemeyeceğini belirterek, haksız ve yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplu iş sözleşmesi kapsamında belirlenen ücret zamlarında hatalı uygulamalar bulunduğu, Eylül 2005 tarihinden Ağustos 2009 tarihine kadar yapılan değerlendirmede, hak edilen ve ödenilen miktarlar arasında ücret farkı ve ödenilen miktarlar arasında ücret farkı ve ikramiye farkları oluştuğu, bu kapsamda ay ay yapılan incelemede ücret farkı ve ikramiye farkının davacıya ödenmesi gerekirken ödenmediği, öte yandan toplu iş sözleşmesi kapsamındaki uygulamalarda, emsal olarak alınan referans bazı çalışanlarla ilgili tespitlerde, davacıdan çok belirgin özellikleri itibariyle ayrılmamasına rağmen, farklı ücret almalarının söz konusu olabildiği ve standart uygulamanın dışına çıkılabildiğinin anlaşıldığı, eşit işlem yapma borcunu hak ettiği gerekçesiyle ücret ve ikramiye farkı ile ayrımcılık tazminatının kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının ücret ve ikramiye alacağı farkı ile ayrımcılık tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden iş yerinde çok sayıda işçi çalışmakta olduğu, işçilerin sendikaya üye oldukları ve iş yerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlandıkları anlaşılmaktadır. Davalı işveren davacı işçi ve diğer işçilere toplu iş sözleşmeleri gereği ücret artışlarını uyguladığı halde işyerinde çalışan dokuz işçiye farklı ücret zamları uygulamıştır.
Davalı işveren 15.09.2009 tarihli yönetim kurulu kararıyla, bazı işçilerin açtıkları dava üzerine yapılan değerlendirme sonucu dokuz işçi bakımından herhangi bir yönetim kurulu kararına dayanmadığı halde toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak daha fazla ücret artışı yapıldığının tespit olunduğu ve 01.10.2009 tarihinden itibaren bu dokuz işçinin ücretlerinin emsal çalışan işçilerin ücretlerine çekildiği bildirilmiştir.
Çok sayıda işçinin çalıştığı iş yerinde işverenin muhasebe sisteminden kaynaklanana hata sebebiyle az sayıda işçiye fazla ücret ödemesi eşit davranma borcuna aykırılık oluşturmaz. İşverenin hatalı uygulamadan döndüğü de anlaşılmaktadır. Fazla ödeme yapılan işçilerden fazla ödeme tutarlarının geri istenmemiş olması da bu noktada sonuca etkili değildir.
Davalıya ait iş yerinde toplu iş sözleşmesi uygulanmakta olup, davacı işçiye toplu iş sözleşmesi ile sağlanan hakların tam olarak ödendiği tartışma dışıdır. Birkaç işçiye bir süreliğine yapılan fazla ödeme, toplu iş sözleşmesi düzeninin de etkileyecek şekilde tüm üye işçilere teşmil edilemez. Bu durumda davacının ücret farkı ile ikramiye farkına dair taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde isteklerin kabulü hatalıdır.
Öte yandan davacının ayrımcılık tazminatı isteğinin de kabulüne karar verilmiş olup sözü edilen tazminat bakımından 4857 sayılı Kanun’un 5. maddesine öngörülen şartlar oluşmamıştır. İlgili, hükümde, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep, gebelik ve engelli olma durumu gibi sebeplere dayalı ayrım yasağının ihlali halinde ayrımcılık tazminatı öngörülmüştür. Somut olayda sözü edilen sebeplere dayalı bir ayrım olmadığından mahkemece tazminata hükmedilmesi de hatalıdır.
Davacı işçi ile aynı konumda olan bir işçinin açtığı davada ücret ve ikramiye farkı ile ayrımcılık tazminatı isteklerinin reddine karar verilmiş ve davacı temyizi üzerine karar, Yargıtay tarafından onanmıştır (Dairemiz.24.06.2013 tarihli, 2012/ 25659 esas, 2013/15269 karar ile 02.02.2015 tarihli 2013/30769 esas- 2015/1902 sayılı karar )
Açıklanan sebeplerle davaya konu isteklerin reddi yerine, ilk derece mahkemesince yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.