22. Hukuk Dairesi 2014/22748 E. , 2015/34261 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Çifteler Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2014
NUMARASI : 2012/203-2014/105
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde mekanik bakımcı olarak çalıştığını, fazla mesai ücreti ve sair işçilik alacaklarının ödenmemesi, ücretinin asgari ücreti aşan kısmının elden vererek sigorta primlerini eksik ödenmesi sebebi ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiklerini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışma ücret alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesini haklı gerekçelere dayanmadan sonlandırmış olduğundan kıdem tazminatına hak kazanmadığını, davacının fazla mesai yapmadığı bu sebeple fazla mesai alacağının bulunmadığını, davacının dini, milli bayram ve genel tatillerde çalıştığı süre boyunca karşılığında kendisine ücretinin ödendiğini, alacağının bulunmadığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delilller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının her hangi bir ücret alacağının bulunmadığı iş sözleşmesini haklı sebeple feshetmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar davacı vekili temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının genel tatillerde çalışma yapıp yapmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacının imzalı giriş çıkış kayıtlarına göre bazı ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına karşılık bordro ile sadece bir günlük ücretin ödendiği, çalışmasına karşılık zamlı ücretin ödenmediği ek bilirkişi raporunda da davacının genel tatil alacağının hesaplandığı anlaşılmakla; talebin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında davacının iş sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sona erip ermediği uyuşmazlık konusudur.
İşçinin emeğinin karşılığı olan ücret işçi için en önemli hak, işveren için en temel borçtur. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32/4. maddesinde ücretin en geç ayda bir ödeneceği kurala bağlanmıştır. Yine 4857 sayılı Kanunu"nda, 5953 sayılı Basın İş Kanunu"nun 14. maddesinde öngörüldüğü gibi ücretin peşin ödeneceği öngörülmemiştir. Buna göre, aksi bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılmadığı sürece işçinin ücreti bir ay çalışıldıktan sora ödenmelidir.
Ücreti ödenmeyen işçinin bu ücretini işverenden dava ya da icra takibi gibi kanuni yollardan talep etmesi mümkündür.
Ücreti ödenmeyen işçinin alacağı konusunda takibe geçmesi ya da ücreti ödeninceye kadar iş görme edimini yerine getirmekten kaçınması, iş ilişkisinin devamında bazı sorunlara yol açabilir. Bu bakımdan, işverenle bir çekişme içine girmek istemeyen işçinin, haklı sebebe dayanarak iş sözleşmesini feshetme hakkı da tanınmıştır.
İşçinin ücretinin kanun veya sözleşme hükümlerine göre ödenmemesi işçiye bu imkanı verir. Ücretin hiç ya da bir kısmının ödenmemiş olması bu konuda önemsizdir.
Ücretin ödenmediğinden söz edebilmek için işçinin kanun ya da sözleşme ile belirlenen ücret ödenme döneminin gelmiş olması ve işçinin bu ücrete hak kazanmış olması gerekir.
4857 sayılı Kanun"un 24/II-e bendinde sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olarak değerlendirilmelidir. İkramiye, primi, yakacak yardımı, giyecek yardımı, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacakların da ödenmemesi işçiye haklı fesih imkanı verir.
Somut olayda; davacı işçiye ücretinin ve ücret eklerinin kanuna göre hesaplanmaması, eksik ödenmesi 4857 sayılı Kanun"un 24/2-e maddesi uyarınca haklı fesih hakkı vereceğinden; kıdem tazminatının kabulü yerine mahkemece reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.