4. Hukuk Dairesi 2017/525 E. , 2019/5586 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat Bülent Özden tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 28/09/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalı ... yönünden ise kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 26/11/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Avukat Yankı Büyüksezer geldi. Karşı taraftan davalılar adlarına gelen olmadı. Davalılardan Teva İlaçları A.Ş (birleşme yoluyla devrolunan Actavis İlaçları AŞ) vekili Avukat ... şehir dışında toplantıları olduğundan duruşmaya katılamayacağını bildirdiği, mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. Okundu, mazeret reddedildi. Açık duruşmaya devam olundu. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalı yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin Polat Plaza B Blok 6. katında bulunan bağımsız bölümde avukatlık mesleğini icra ettiğini, davalılardan ....’nin aynı binanın 7. katında iş yerinin bulunduğunu, diğer davalının ise yönetici olduğunu, davalılardan ....’nin iş yerinde 13/06/2012 gününde patlayan su vanası nedeni ile müvekkilinin iş yerini su bastığını ve su basması nedeniyle asma tavanın yıkıldığını, akan suyun tüm tavana yayıldığını, telefon sisteminin, laminat kaplama masanın ve bilgisayarların ekran ve klavyelerinin zarar gördüğünü, bu zarara davalı şirketin ve davalı Polat Plaza B blok inşasından kaynaklanan sebeplerin neden olduğunu belirterek uğradığı maddi ve manevi zararlarının tazminini istemiştir.
Davalı vekilleri, ayrı ayrı davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın davalı ... yönünden kanıtlanamadığından reddine, diğer davalı yönünden ise bilirkişi raporu benimsenerek maddi tazminat istemi yönünden kısmen kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden ise yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Dava, davalı şirketin su vanasının patlaması sonucunda oluştuğu iddia edilen maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Dosya kapsamında bulunan tapu kayıtları incelendiğinde; dava konusu taşınmazda kat mülkiyetine geçildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK"nun 4/ç maddesi “Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde görülür.” şeklindedir. Bu düzenlemeden Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olup olmadığı hususunda özel kanunlara atıfta bulunulduğu anlaşılmaktadır
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19/son maddesi gereğince; her kat maliki ana taşınmaza ve diğer bağımsız bölümlere kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur. Aynı Kanunu’nun Ek 1. maddesi gereğince de bu Kanunu’nun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir.
Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden çekişmenin 634 sayılı Yasanın uygulanmasından kaynaklandığı açıktır. Bu durumda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun Ek.1 maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kuşkusuzdur. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın 634 sayılı Kanunun ek 1. maddesi kapsamında kaldığı gözetilip Sulh Hukuk Mahkemesi"nin görevli olduğu benimsenerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esası bakımından hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.