Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23224
Karar No: 2015/35112

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/23224 Esas 2015/35112 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/23224 E.  ,  2015/35112 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin Mart 2003-Eylül 2006 döneminde... şantiyesinde, 03.03.2006-30.05.2010 tarihleri arasında şirketin Katar şantiyesinde çalıştığını, iş bitimi verilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 100,00 USD ihbar tazminatı, 100,00 TL kıdem tazminatı, 100,00 USD yıllık izin ücreti, 100,00 TL fazla çalışma ücreti, 100,00 TL hafta tatili ücreti, 100,00 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi, diğer alacakların dava tarihinden itiaren kanuni faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 04.10.2013 harç tarihli ıslah dilekçesi ile ihbar tazminatı alacağını 3.909,92 USD"ye, yıllık izin ücreti alacağını 1.795,23 USD"ye, kıdem tazminatı alacağını 22.490,50 TL"ye, fazla çalışma alacağını 9.127,78 TL"ye, ulusal bayram ve genel tatil alacağını 700,12 TL"ye artırmıştır.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, zamanaşımı def"i ve husumet itirazında bulunarak, davacının %100... sermayeli.... şirketinde çalıştığını, bu şirket ile yaptıkları yazışma neticesi elde edilen belgelerden davacının tüm alacaklarını aldığının anlaşılmakta olduğunu, sundukları "ibraname feragatname" başlıklı belgeyle işçilik alacaklarına karşılık 48.028,56 QR (... ) ödeme yapıldığını, iş sözleşmesinin feshedildiği çalışma döneminin tasfiye edildiğini, yıllık izinlerini kullandığını, yurt içinde geçen sürelerin yıllık izinden sayılması gerektiğini, dilekçede belirtilen ücretin gerçek olmadığını, yurtdışı ücretlerin geçici ücret olduğunu, üç öğün yemek ve ısınma ve barınmanın davacı tarafından karşılandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bilirkişinin 13.03.2013 tarihli raporunda davacıya yapılan ödemeleri de mahsup etmek suretiyle davacı alacaklarını hesaplandığı, bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olduğundan benimsendiğini, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran davacının hafta tatili alacağına dair tahsili isteminin yerinde bulunmadığı, diğer alacaklar yönünden ise kabulü gerektiğini belirterek hüküm tesis edilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir.
    Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun sebeplerini gerekçede açıklar.
    Hakim, gerekçe sayesinde, verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz. (Kuru, Baki/ Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 22. Baskı, Ankara 2011, s.472)
    Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup, gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır.
    Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi sebeplere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi sebeple haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi sebeple o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Nitekim, 07.06.1976 tarihli ve 3/4-3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde yer alan “Gerekçenin ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve kanuni olması aranmalıdır. Gerekçenin bu niteliği kanun koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliği de tartışma götürmez bir gerçektir.” şeklindeki açıklama ile de aynı ilkeye, vurgu yapılmıştır.
    Kısa karar ile gerekçeli karar çelişkisi, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı ilamı gereğince bozma sebebidir.
    Somut olayda, mahkemece 13.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda davacıya yapılan ödemelerin de mahsup edilmesi suretiyle yapılan hesaplamanın hükme esas alındığı belirtilmişse de dosya kapsamında yalnızca bilirkişi tarafından hazırlanmış 23.08.2013 tarihli raporun bulunduğu, iş bu rapor kapsamında da mahsup işlemi hakkında bir açıklama bulunmadığı anlaşılmakla mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki söz konusu olmuştur. Diğer taraftan, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilerek bildirebilecekleri itirazlara göre değerlendirme yapılması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 280 ve 281. maddelerinde düzenlenmiş olup dosya içeriğinde bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiğini gösteren bir belge veya ifade bulunmamaktadır. Belirtilen eksiklikler ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi