14. Hukuk Dairesi 2018/4159 E. , 2019/2198 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, 30.04.2013, birleştirilen ... ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/226 Esas sayılı davada davacılar tarafından 24.04.2013, birleştirilen ... ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/49 Esas sayılı davasında davacılar tarafından 07.05.2013 tarihinde davalı aleyhine verilen dilekçelerle mirasın hükmen reddi talebi üzerine Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 22.03.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen ... ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/49 Esas sayılı davasında davacılar vekili, davacı ... vekili, davacılar ... ve ... ile katılma yoluyla davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava ve birleştirilen davalarda, davacılar 30.04.2012 tarihinde vefat eden muris ...’in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçelerinde, murisin gerekli şartları taşımadığından bahisle emekli maaşının iptal edildiğini, 31.03.2013 tarihi itibariyle murisin davalı kuruma 75.113,89 TL borcunun bulunduğunu, borç bilgisinin mirasçılara gönderildiğini, takibin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece ilk olarak asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine Dairemizin 23.05.2016 tarihli, 2016/3130-6148 E. K. sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
Hükmü, birleştirilen ... ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/49 esas sayılı dosyasındaki davacılar vekili, asıl davada davacılar ... vd. vekili, davacılar ... ve ..., katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TMK"nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Mahkemece, yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.
1- Mahkeme kararı hükmü temyiz eden davalı SGK vekiline 03.05.2018, temyiz dilekçeleri ise 23.05.2018 ve 28.05.2018 tarihlerinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalı SGK vekili 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 25.06.2018 tarihinde katılma yoluyla temyiz isteminde bulunmuştur.
HUMK"nun 432/4. maddesi ve 1.6.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davalı SGK vekilinin süresi geçirilen katılma yoluyla temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Murise ait ... ... 10. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2017/740-752 E.K. sayılı mirasçılık belgesine göre, birleştirilen ... ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/49 Esas sayılı dosyası davacılarından ...’in mirasçı olmadığı, anılan davacının bu davayı açmakta HMK’nın 114/1-d maddesinde belirtilen dava ehliyetine sahip olma dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Bu sebeple anılan davacı açısından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- Asıl dava davacıları, birleştirilen ... ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/226 Esas sayılı dosyasındaki davacılarından ..., ... ve ... 22.03.2018 tarihli karardan sonra, temyiz aşamasında vekalet vermişlerdir. Yargılama aşamasında vekille temsil edilmeyen davacılardan ..., 15.11.2016 tarihli ilk celseye katılmış, mazereti olmadan 2., 3. ve 4. celselere katılmamış, 28.12.2017 ve 22.03.2018 tarihli celselere katılmıştır. Davacılardan ..., mazereti olmadan ilk 4 celseye katılmamış, 28.12.2017 ve 22.03.2018 tarihli 5. ve 6. celselere katılmıştır. Davacılardan ... ve ... 15.11.2016 tarihli ilk celseye katılmış, mazeretleri olmadan diğer celselere katılmamışlardır. Davacılardan ..., ..., ..., ... ve ... ise bozma ilamı sonrasındaki yargılama aşamasında yapılan duruşmalara mazeret bildirmeden hiç katılmamışlardır. HMK"nın 150. maddesi gereğince davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... açısından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken bu durum gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
4- Birleştirilen ......27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/49 Esas sayılı dosyasındaki ... haricindeki davacıları ve birleştirilen ... ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/226 Esas sayılı dosyasındaki davacılardan ... ve Haydar Yiğit açısından ise, mahkemece terekenin pasifi tespit edilirken ölüm tarihinin esas alınmadığı anlaşılmaktadır. Murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı araç olup olmadığı ilgili emniyet müdürlüğünden sorulmalı, davalıya ölüm tarihi itibariyle borçlu olduğu miktar tespit edilmeli, murise ait 109 ada 106 parsel ve murisin 1/84 hissesinin bulunduğu 1820 parsel sayılı taşınmazların 30.04.2012 tarihi itibariyle değerlerinin belirlenmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmalı, terekenin aktifi ve pasifi tam olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Ayrıca, asıl dava davacıları, birleştirilen ... ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/226 Esas sayılı dosyasındaki davacılarından ..., ...’ın avukata verdikleri vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacılar vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin süresinde olmayan katılma yoluyla temyiz isteminin REDDİNE, diğer bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.