
Esas No: 2017/2463
Karar No: 2021/2528
Karar Tarihi: 29.06.2021
Danıştay 13. Daire 2017/2463 Esas 2021/2528 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/2463
Karar No:2021/2528
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Akaryakıt Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansı sahibi olan davacı şirketin bayisi olan ... tarafından işletilmekte olan akaryakıt istasyonunda 24/07/2013 tarihinde yapılan denetimde vaziyet planında yer alan ancak otomasyon sistemine bağlı olmayan tank tespit edilmiş olmasının dağıtıcı lisansı sahibi açısından 5015 sayılı Kanun'un 7. maddesinin 6. fıkrası ile 1240 sayılı Kurul kararının 4. ve 5. maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden bahisle 850.000,00-TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirketin bayisi olan …'e ait akaryakıt istasyonunda 24/07/2013 tarihinde yapılan denetimde aynı gün tanzim edilen … sayılı tutanakta, vaziyet planında yer alan ancak otomasyon sistemine bağlı olmayan tank tespit edildiği, söz konusu tutanağın olay anında 2 polis memuru ve istasyon sahibi tarafından imzalandığı, 1240 sayılı Kurul kararı uyarınca akaryakıt istasyonlarında bulunan tankların otomasyon sistemine bağlı olmasının zorunlu olduğu, bu tankların fiilen kullanılıyor olup olmamasının bu yükümlülüğü ortadan kaldırmayacağı, ayrıca dağıtıcı lisansı sahiplerinin, Kurum tarafından belirlenen esaslara uygun olarak bayilerinde kaçak akaryakıt satışının yapılmasını önleyen teknolojik yöntemleri de içeren bir denetim sistemi kurmak ve uygulamakla yükümlü oldukları, bu yükümlülüğün, bayiide sürekli denetimi gerektirdiği, dolayısıyla bayiideki tanktan bilgisinin olmadığı savunmasının kabul edilemeyeceği, öte yandan, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde, anılan eylemin cezasının maktu olarak belirlendiği, dolayısıyla orantısızlık iddiasına itibar edilemeyeceği de dikkate alındığında, davacı şirket hakkında idarî para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, istinaf incelemesinde Anayasa'ya aykırılık iddiasının incelenmediği, dağıtıcı firma olarak yükümlülüklerini yerine getirdikleri, suçta ve cezada kanunilik ilkesinin çiğnendiği, otomasyon sisteminde sorumluluğun bayiye ait olduğu, ceza miktarının yüksek oldugu, dağıtım şirketi olarak iyi niyetli üçüncü kişi konumunda oldukları, ilgili tankın kullanılmadığı, sadece istasyon otomasyon sistemine ilişkin birçok alt yükümlülükten sadece bir ve birkaçında bulunan eksiklikler için ceza uygulanmasının Anayasa'ya ve hakkaniyete aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmemiştir.
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 29/06/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.