Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5286
Karar No: 2019/7174
Karar Tarihi: 05.12.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/5286 Esas 2019/7174 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı ile davalılar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptal istemiyle açılan davada, taraflar arasında yapılan sözleşmenin usule uygunluğunun tüketici mahkemesince incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Davaya konu taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği kesin yetki kuralına dayanılarak, asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla tüketici mahkemesi yetkili kılınmıştır. Kararda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmüne işaret edilmiştir. Kararda, HMK'nın 12. maddesi gereğince taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceği kesin yetki kuralına da yer verilmiştir. Kanunların gerektirdiği şekilde yapılan yetkisizlik itirazlarına rağmen, iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenememesi üzerine tüketici mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesi yetkili kılınmıştır.
20. Hukuk Dairesi         2019/5286 E.  ,  2019/7174 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
    Devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapu iptal istemine ilişkin olarak açılan davada ...sıfatıyla) Mahkemesi ile ..Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali ve davalı adına tescil istemine ilişkindir.
    .... Tüketici Mahkemesince, davada, taşınmazın aynına ilişkin bir talep olarak tapu kaydının da iptali istenmiş olup; taşınmazın .... ilçesinde bulunduğu anlaşılmıştır. HMK"nın 12. maddesi gereğince taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görüleceğine ilişkin "kesin yetki" kuralının bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    .... 1. Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince ise davalı tarafça yasal süresinde ve yöntemine uygun şekilde yapılmış yetkisizlik itirazının bulunmadığı anlaşıldığından; mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
    28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73/5. maddesinde tüketici davalarının tüketicinin yerleşim yerinin bağlı bulunduğu mahkemelerde de açılabileceği hükmü düzenlenmiştir.
    Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı ile davalılar arasında ilk olarak 20.08.2016 tarihinde toplam 31.295,00 TL bedelli devre tatil sözleşmesi düzenlendiğini ve imzalandığını, daha sonra müvekkilinin arandığını, aralarında yapılan sözleşmenin kırmızı döneme ait olduğunu, 2+1 kişilik olduğunu, 3 kişiden fazla kişinin kalamayacağını, istediği her dönemde tatil yapamayacağını, bu nedenle kırmızı dönemden yüksek kırmızı döneme geçiş yapması gerektiğini, bunun için de ek bir sözleşme ile 12.470,00 TL fark ödemesi gerektiği söylenerek 20.01.2017 tarihinde LM01-0359A sözleşme nolu sözleşmenin imzalandığını, oysa ki müvekkili ile 20.08.2016 tarihli sözleşme imzalanırken bu konulardan hiç bahsedilmediğini, sanki yüksek kırmızı dönem satın alınıyormuş gibi aldatıcı ifadeler kullanıldığını, sözleşmede bunu belirleyen nitelikli yerlerin özellikle boş bırakıldığını, daha sonra şirket tarafından sözleşme imzalandıktan sonra el yazısı ile doldurulduğunu, davaya konu tesislere davet edildiğini, davet üzerine tesislere giden müvekkilinin kendisini müthiş bir baskı altında bulduğunu, müvekkilinin psikolojik baskı altında iradesi sakatlanarak sözleşmeyi imzaladığını, müvekkili ile davalılar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin hem usule hem de sözleşmenin esasına ilişkin olarak geçersiz olduğunu, davaya konu iş bu sözleşmelerdeki maddelerin haksız şart ve hükümsüz olduğunu, müvekkili ile sözleşme şartlarının kesinlikle müzakere edilmediğini, sözleşmenin konusunu ve mahiyeti konusunda müvekkilinin aldatıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşmelerde ilgili kanun ve yönetmelik maddelerine göre bulunması zorunlu olan ifadeler eklenmediği gibi, tüketiciye verilmesi zorunlu olan belgelerin verilmediğini, müvekkiline cayma hakkının bildirilmediğini, cayma hakkının kullanımına ilişkin bilgilendirme evrakının müvekkiline verilmediğini, sözleşme imzalandıktan sonra müvekkilinin oyalanarak cayma hakkının kullanılmasının engellenmeye çalışıldığını, taraflar arasında akdedilen iş bu sözleşmenin resmi şekil şartına uyulmadığından sözleşmenin geçersiz olduğunu, davalı şirketin 6502 sk. Md. 50/6"ya aykırı davranarak müvekkilinden hem peşinat talep ettiğini, hem de müvekkilini borç altına soktuğunu, müvekkilini çaresiz bıraktıklarını, davalı tarafından müvekkiline tapu devri yapıldığı sırada davaya konu şirkete ilişkin tesislerin yapı ruhsat izinlerinin alınmamış olduğunu, inşaatlarına durdurulma kararı verildiğini, buna rağmen şirketin binlerce insana olmayan yerlerin satışının yapmasının şirketin kötü niyetli olduğunu ortaya çıkardığını, tüm bu nedenlerle ....nolu ana sözleşme ile 20.01.2017 tarih ve....sözleşmenin iptali ile, müvekkili tarafından ödenen 28.380,00 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte iadesine , senetler ve müvekkili borç altına sokan her türlü belgenin müvekkiline iadesine, sözleşmelerin iptali ile birlikte müvekkili adına kayıtlı olan tapu kaydının iptaline, davalı firma adına tapuya devrinin yapılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamında dava konusu taşınmazın bulunduğu yer .... olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla ) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince .... 1. Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi