Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6105
Karar No: 2013/12649
Karar Tarihi: 29.04.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/6105 Esas 2013/12649 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2011/6105 E.  ,  2013/12649 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA :Davacı vekili, davacı gemiadamının ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davalıya ait gemide elektrik zabiti olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin haksız nedenle feshedildiğini, yıllık izin kullandırılmadığını, fazla mesai yaptığını, tatillerde çalıştığını, ücretlerinin ödenmediğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının şirkette Deniz İş Kanununa tabi şekilde gemi adamı olarak çalıştığını, alacak iddialarının Türk Ticaret Kanunu’nun 1235/3-1259 ve 1261. Maddeleri hükmü gereğince bir senelik zaman aşımına tabi olduğunu, bu nedenle belirli süreli çalışmalara ilişkin tüm taleplerinin zaman aşımına uğradığını bu nedenle zaman aşımı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Deniz İş Kanunu’nun 7. ve 8. maddeleri uyarınca davacı ile müvekkili şirket arasında belirli süreli hizmet akitleri yapıldığını, belirli süreli iş sözleşmeleri hükümleri gereği geminin sefer süresi sona erdiğinde davacının görevinden ayrıldığını, dava dilekçesindeki iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek, davacının bir kısım alacaklara hak kazandığı, davalı işverenin dava açılmadan önce temerrüde düşürüldüğü gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    E) Gerekçe:
    1. Usul açısından;
    Anayasanın 141. maddesinde, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı açıklanmış, aynı zorunluluk 6100 sayılı HMK.’un 297. maddesinde de düzenleme altına alınmıştır. Anılan yasal düzenlemede yargıcın, uyuşmazlık konusu olan olay hakkında tüm kanıtları toplaması, tartışması, bu kanıtlardan hangilerine değer vermediğinin nedeni, hangilerini üstün tuttuğunun dayanaklarını değerlendirdikten sonra bir sonuca varmasının zorunlu ve gerekli olduğu vurgulanmıştır. Böyle bir yöntemin izlenmesi durumunda ancak kararın gerekçeli olduğunun kabul edilebileceği sonucuna varılabilir. Hükmü kuran yargıcın böyle bir yöntemi izlemesi halinde maddi olgularla hüküm fıkrası arasında bir bağlantı kurulmuş olabilecektir. Ayrıca gerekçe sayesinde kararın doğruluğu denetlenmiş ve davanın yanları tatmin ve inandırılmış olacaktır. Tüm bunlardan başka ve en önemlisi adil bir yargılamanın yapıldığı sonucuna varılacaktır. (Dairemizin 26.05.2008 gün ve 2007/20517 Esas, 2008/12483 Karar sayılı ilamı).
    Mahkemece verilen kararda kararın belirtilen hükümler uyarınca gerekçeli olduğu belirtilmiştir. Ancak kararda ilgili maddelerin belirtilmesi kararın gerekçeli olduğu anlamına gelmez. Açıklandığı gibi tarafların sunduğu delilerden hangisine değer verildiği, davacının belirli mi, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, feshin ne şekilde ve kim tarafından gerçekleştirildiği, işin düzenlenmesinin ne şekilde olduğu ve davacının tazminat ve alacaklara hak kazanıp kazanmadığının somut ve maddi hukuki olgular dikkate alınarak gerekçede gösterilmesi gerekir. Mahkemece gerekçeli karar verilmemesi usule aykırıdır.
    2. Esas açısından ise;
    a) Deniz İş Kanunu hafta tatilini gemiadamının Liman hizmeti ve şehir hattı gemilerinde (Mad. 41) veya Kısa, yakın ve uzak sefer yapan gemilerde, çalışmasına göre ikili ayrıma tabi tutmuştur(Mad. 42/son). 41. madde uyarınca “Liman hizmeti ve şehir hattı gemilerinde gemiadamının haftada altı günden fazla çalıştırılması yasaktır. Bunlardan hafta tatili günü çalıştırılanlara, haftanın diğer bir gününde nöbetleşe izin verilir”. 42. maddenin son fıkrasına göre ise “Kısa, yakın ve uzak sefer yapan gemilerde çalışan gemiadamlarına işveren veya işveren vekili tarafından geminin seferde bulunduğu müddete rastlayan hafta tatili günleri için yukarıdaki şartlar aranmaksızın ve bir iş karşılığı olmaksızın, ayrıca bir gündelik tutarında hafta tatili ücreti ödenir.
    854 sayılı Deniz İş Kanunu’nda, ulusal bayram ve genel tatillerde gemiadamının çalıştırılması durumunda 43. madde düzenlemesi ile “bir iş karşılığı olmaksızın bir günlük ücreti tutarında tatil ücretinin, ücret ödeme şekline bakılmaksızın ayrıca ödeneceği” belirtilmiştir. Hafta tatilinde olduğu gibi bir ayrıma gitmeksizin tüm gemiadamlarına aynı hükmün uygulanacağı görülmektedir.
    Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde, gemiadamı, liman hizmeti ve şehir hattı gemilerinde çalışmakta ise, gemiadamının özellikle hafta tatil ücretinin sözleşmede belirtilen ücrete dahil olduğu şeklindeki sözleşme hükmü, bu gemiadamları yönünden yasaklayıcı kural nedeni ile geçersiz olacaktır. Ancak gemiadamı, kısa, yakın ve uzak sefer yapan gemilerde çalışmakta ise, yasaklama getirilmediğinden, tatil ücretinin asıl ücret içinde olduğuna dair sözleşme hükmü geçerli kabul edilmelidir.
    Dosya içeriğine göre davacı ile yapılan sözleşmelerde fazla mesai ve tatil çalışmalarının kararlaştırılan ücretin içinde olduğu belirtilmiştir. Davacı gemiadamı kısa, yakın ve uzak sefer yapan gemilerde çalışmış olup, tatil ücretinin asıl ücret içinde olduğuna dair sözleşme hükmü geçerli olduğundan, davacının hafta, bayram ve genel tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının reddi gerekir. Anılan alacakların kabulü hatalıdır.
    b) 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nda İş Kanunu’nda gibi açıkça kıdem tazminatı için bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağı öngörülmediğinden, kıdem tazminatı için yasal faiz yürütülecektir. Mahkemece davacı gemiadamının kıdem tazminatına en yüksek banka mevduat faizi uygulanmasına karar verilmesi de isabetsiz olup ayrı bir bozma nedeni yapılmıştır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi