Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3024
Karar No: 2020/2968
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/3024 Esas 2020/2968 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Tapu iptali ve tescil davası, muris muvazaası nedeniyle açılmıştır. Davacılar, ortak mirasbırakanlarından aldıkları payı davalı oğullarına muvazaalı bir şekilde temlik ettiklerini ileri sürerek tapu iptalini ve kendileri adına tescilini talep etmişlerdir. Davalı, çekişmeli taşınmazı satın aldığını ve dava konusu temlik işleminin muvazaalı olmadığını savunmuştur. Yerel mahkeme, temlik işleminin muvazaalı olduğunu gerekçesiyle davayı kabul etmiş ancak Yargıtay Dairesi bu kararı bozmuştur. Yapılan yargılamada, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ve davalı lehine verilen vekalet ücreti, tavzih kararıyla artırılmıştır. Ancak tavzih yoluyla hüküm değiştirilemeyeceği ve hükmün yeni bir sonuç doğuracak şekilde değiştirilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle davacıların temyiz itirazı yerinde görülmüş ve hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nun 305. ve devamı maddeleri
- 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2018/3024 E.  ,  2020/2968 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal tescil isteğine ilişkindir.
    Davacılar, ortak mirasbırakanları ...’in 4 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 20 no’lu bağımsız bölümdeki 1/2 payını 08/11/2002 tarihinde davalı oğlu ...’a temlik ettiğini, yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, çekişmeli taşınmazda davalı adına kayıtlı 1/2 payın iptali ile 1/7’şer oranda adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalı, çekişmeli bağımsız bölümü 40.000,00 TL bedelle mirasbırakandan satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını mirasbırakana farklı bir taşınmaz alarak, bir kısmını da mirasbırakanın isteği ile kardeşi ...’e ödeme yapmak suretiyle ödediğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “...Somut olayda, davacı tarafın bildirdiği dört tanıktan üçünün olayla ilgili bilgileri bulunmadığından bahisle tanıklık yapmaktan çekildikleri, kalan davacı tanığı ...’nin alınan beyanında yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu doğrular net bilgisinin olmadığı, davacının iddiasını ispatlamaya yarar başka deliller sunmadığı, öte yandan davalı tanıklarının muris ...’in çekişmeli bağımsız bölümü devretttiği gün 3. kişiden temlik aldığı taşınmaz bedelinin davalı tarafından ödendiğini ve yine satış bedelinin bir kısmını kızı ...’e verdiğini beyan ettikleri, savunmayı doğruladıkları, dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde 08/11/2002 tarihli temlikin muvazaalı olduğunun kanıtlanamadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, 08.05.2018 tarihli tavzih kararı ile de, “... hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine” şeklindeki hükmün 5. bendinde yer alan “2.180,00 TL” ibaresinin çıkarılarak yerine “12.871,60 TL” ibaresinin yazılmasına karar verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde ve özellikle, hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin işin esasına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; hükümlerin tavzihini düzenleyen 6100 sayılı HMK. nun 305. (1086 sayılı HUMK. nun 455.) ve devamı maddelerinde "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.
    Yukarıda açıklanan düzenleme karşısında tavzih yoluyla hüküm değiştirilemeyeceği gibi, hakim tavzih ile de hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip, bunu hükmüne ekleyemez. (...2008/11-448 Esas-2008/454 Karar)
    Somut olayda; davalı lehine 2.180,00 TL maktu vekâlet ücretine hükmedilmiş, davalı vekilinin tavzih isteği üzerine, 08.05.2018 tarihli tavzih kararı ile davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti artırılmak suretiyle 12.871,60 TL olarak değiştirilmiştir. Anılan hususta tavzih kararı verilemeyeceği ve işlemin hükmün değiştirilmesi niteliğinde olduğu açıktır.
    Hal böyle olunca, değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek tavzihle hükmün yeni bir sonuç doğuracak şekilde değiştirilmiş olması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi