Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3422
Karar No: 2018/5953
Karar Tarihi: 03.07.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/3422 Esas 2018/5953 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2017/3422 E.  ,  2018/5953 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, Tarım Bağ-Kur sigorta süresinin ve ödenen Bağ-Kur prim miktarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Davacı, 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının ve ödediği prim miktarının tespitini istemiş, 31/10/2013 tarihli duruşmada 05/01/1996 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini talep ettiğini beyan etmiştir.
    Mahkemenin 31/10/2013 tarihli 2012/728 E. 2013/302 K. sayılı davacının 01/02/1996 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, davacı her ne kadar dava dilekçesinde ödenen tarım bağkur prim ödeme miktarını tespitini ve bağ-Kur sigortasına hizmet süresini tespitini talep etmiş isede son celsede davasının ıslah ettiği ve bu taleplerini bildirmediğinden bu talepleri hakkında kaarr verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı , davalı Kurum vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 18/11/2014 tarihli 2014/3644 E.-2014/24170 K. sayılı ilamı ile " davacının 01/02/1996 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, Tarım Bağ-Kur sigortalılığında bir günlük sigortalılık süresinin tespiti mümkün değildir. Sigortalılık hakkı kamu düzeniyle ilgili olup, bu haktan vazgeçilemez. Öte yandan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunmaktır. Bu şekilde tarımsal faaliyette bulunmak ise, belli bir zaman dilimini gerektirmektedir. Kaldı ki bir gün süreyle tarımsal faaliyette bulunduğunun kabulü, hayatın olağan akışına da aykırıdır. Bu nedenlerle davacının, talebi tekrar açıklattırılarak, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreler tespit edilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulduğu, bozma ilamına uyan Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının telim ettiği ürün bedellerinden yapılan prim kesintilerinin Kurum kayıtlarına intikal etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
    İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
    Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıl dışında süreklilik arzettiği hallerde de tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
    Öte yandan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2926 sayılı Yasa"nın uygulanmasına ilişkin 26/03/1994 günlü 4 nolu tebliğine göre ürün bedellerinden % 1 oranında tevkifat yapmakla yükümlü gerçek ve tüzel kişilerin bu tevkifatı yaparak kurum hesabına intikal ettirmek zorunda oldukları, kesinti yaptığı halde Kurum hesabına yatırmayan gerçek veya tüzel kişilerin, Kuruma karşı sorumlu oldukları, bu kesintilerin yasal faiziyle birlikte kendilerinden tahsil olunacağı TCK."nun 526.maddesi gereğince cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunulacağı bildirildiğinden davacının sattığı ürün bedelinden kesinti yapıldığının tesbiti sigortalılığın kabulü için yeterli olup, kesintiyi yapan davalı Kuruma karşı sorumlu olacağından kesinti yapıldıktan sonra Kurum hesabına yatırılmamış olması dahi sonuca etkili değildir.
    Somut olayda, davacının teslim ettiği ürün bedellerinden 1996/1. ayda ve bunu takip eden 1998 yılında prim kesintisi yapıldığı halde Mahkemece davanın reddine karar verilmesi ve davalı ..."in karar başlığında gösterilmemesi ve hakkında olumlu- olumsuz karar verilmemesi hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, davacının 1998 yılından sonra ürün teslimi veya prim kesintisi bulunup bulunmadığını araştırarak, bunlara ilişkin belgeleri getirtmek, bu tarihten sonra prim kesintisi veya ürün teslimi bulunmaması halinde davacının 01/02/1996-31/12/1998 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar vermek, bulunması halinde ise, yukarıda anlatılan ilkeler ışığında davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmek ve karar başlığında ismi gösterilmeyen davalı ..."e bu davada husumet düşmediğinden ... hakkındaki davanın reddine karar vermekten ibarettir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi