Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1606
Karar No: 2020/2975
Karar Tarihi: 22.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/1606 Esas 2020/2975 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, ortak mirasbırakanın vefatından sonra çekişmeli taşınmazın satışının muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ve mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalılar ise iddiaları reddetmiştir. Mahkeme önce davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, tereke temsilcisi davayı takip etmediği için davaya ilişkin işlem 15/09/1998 tarihinde kaldırılmış ve 16/12/1998 tarihinde açılmamış sayılmıştır. Mahkemenin bu kararı tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmiş ancak onanmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi gereği terekeye mümessil tayininden sonra davanın sürdürülmesinin temsilci veya vekil avukatı huzuru ile gerçekleştirileceği tartışmasızdır. Ayrıca, davada terekeye temsilci atanmasıyla sıfatı kalmayan tereke ortaklarının davayı takip etmiş olmaları sonuca etkili değildir. 1086 sayılı HUMK'nun 409. maddesi gereği, duruşmaya gelip de yargılamaya katılmayan tarafın yokluğunda devam edilmesini açıkça istemedikçe, mahkemenin dosyayı işlemden kaldırması gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi, 1086 sayılı HUMK'nun 409. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2018/1606 E.  ,  2020/2975 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, ortak mirasbırakan ...’in dava dışı kızı ...’ı 07/11/1991 tarihinde vekil tayin ettiğini, vekil ...’nin mirasbırakanın kayden maliki olduğu çekişmeli ... ada ... parsel sayılı taşınmazı damadı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, çekişmeli taşınmazın daha sonra sırasıyla 25/03/1992 tarihinde dava dışı ..."a ve 08/05/1992 tarihinde davalı ..."e devredildiğini, ..."ın ..."in yakın arkadaşı, davalı ..."ün ise vekil ..."nin komşusu olduğunu; davalı ...’ın 4.05.1992 tarihinde diğer davalı ... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi aktettiğini ve çekişmeli taşınmazdaki 1/2 payı ...’a devrettiğini, yapılan tüm işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabülüne ilişkin karar Dairece; “... Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak terekeye mümessil tayininden sonra tereke ortağının veya ortaklarının davayı takip yetkileri ortadan kalkar. Başka bir deyişle terekeye (Türk Medeni Kanununun 640. maddesi uyarınca) temsilci atandığına göre, davanın sürdürülmesinin onun veya vekil kıldığı avukatı huzuru ile gerçekleştirileceği tartışmasızdır. Oysa, tereke temsilcisi 12/05/1998 tarihinden sonraki tarihli oturumlara iştirak etmemiş, yargılama yokluğunda yürütülmüş, sonuçta 15/09/2010 tarihinde karar verilmiştir. Kaldı ki, tereke temsilcisi atandığına göre davacıların davadaki sıfatı biteceğinden davayı temsilci takip eder. Anılan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden ve öncelikle nazara alınması gerekeceğinde kuşku yoktur. Ayrıca, davada terekeye temsilci atanmasıyla sıfatı kalmayan tereke ortaklarından bir veya birkaçının davayı takip etmiş olmaları neticeye etkili değildir. Nitekim bu husus Yargıtay uygulamalarında da benimsenen bir kuraldır. Öte yandan; duruşmaya gelen taraf, davayı takip etmeyeceğini açıkça bildirmemekle beraber, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilmesini (1086 sayılı HUMK"nun 213/2. maddesi, 377/1maddesi, 6100 sayılı HMK"nun147/2 maddesi ve 186/1 maddesi ) açıkça istemezse, mahkemenin dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermesi gerektiği, gelen tarafın bu davranışının davayı takip etmek istemediğini gösterdiği kabul edilmiştir. Hal böyle olunca, somut olayda 1086 sayılı HUMK."nun 409. (6100 sayılı HMK."nun 150.) madde hükmü gözetilmek suretiyle değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, terekeye mümessil atanmasından sonra da davanın davacılar vekili tarafından sürdürülmesine imkan tanınıp yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir...” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, mahkemece davanın, tereke temsilcisi tarafından takip edilmediği gerekçesi ile; 15/09/1998 tarihi itibariyle işlemden kaldırılmış olduğunun tespitine ve 3 ay içerisinde yenilenmediğinden 16/12/1998 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına kararı verilmiştir.
    Karar, tereke temsilcisi vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    -KARAR-
    Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Tereke temsilcisinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23.40 TL. bakiye onama harcının temyiz eden tereke temsilcisinden alınmasına, 22/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi