
Esas No: 2021/5179
Karar No: 2021/2313
Karar Tarihi: 28.06.2021
Danıştay 2. Daire 2021/5179 Esas 2021/2313 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/5179
Karar No : 2021/2313
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Adana İli, Ceyhan İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel ile ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın davalı belediyeye ait olan kısmının 01/01/2016-31/12/2016 tarihleri arasında davacı tarafından işgal edildiğinden bahisle toplam 744.148,82-TL ecrimisil istenilmesine ilişkin 05/01/2017 günlü ecrimisil ihbarnamesinin ... ada ... parsele ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın tapusunun beyanlar hanesine ... gün ve ... yevmiye numaralı özel güvenlik bölgesi şerhinin düşüldüğü, ecrimisile konu alanın Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen Botaş özel güvenlik sahası içinde kaldığı, 2565 sayılı Kanunda belirtilen hallerde özel güvenlik bölgelerinin Bakanlar Kurulu Kararıyla kurulabileceği veya kaldırılabileceği, işlem tarihinde söz konusu özel güvenlik bölgesine ilişkin kararın kaldırıldığı veya iptal edildiği yolunda bir düzenleme olmadığından dava konusu alandan ecrimisil alınmasına olanak bulunmadığı ayrıca davalı idarenin paydaşı olduğu taşınmazlarda, taşınmazın paydaşı ya da paydaşlarınca kullanılması halinde, kullanılan miktar paydaşın kendi payına düşen miktardan fazla olmadıkça ecrimisil talep edilemeyeceği hususu hüküm altına alınmış olup, dosyaya sunulan tapu kaydının incelenmesinden davacının anılan taşınmazda 489.985,80 m2 hissesinin ( dosyada bulunan tapu kayıtlarında dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazda davacının hissesi bulunmadığından sehven yazılan), davalı idarenin ise 23.981,46 m2 hissesinin olduğu, mezkur parselin davacı tarafından kullanılması nedeniyle davalı idare hissesine isabet eden 23.981,46 m2'lik kısmına ilişkin ecrimisil hesaplandığı, davacı tarafından kullanılan miktarın kendi payına düşen miktardan az olduğu, bu nedenle davacının bu yeri kullanması halinin fuzuli işgal olarak nitelendirilmesinin hukuken olanaklı olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; dava konusu ... ada, ... parsel sayılı taşınmazda daha öncesinde davalı idarenin hissesinin bulunmadığı, taşınmazlar üzerindeki davacı kullanımının ve tesislerin yapımının 1974 yılından itibaren başlanıldığı, yapılan imar uygulaması sonucunda (22/08/2006) söz konusu taşınmaza davalı belediyenin sonradan hissedar olduğu, davacının, imar uygulaması öncesinde kendilerine ait taşınmaz üzerinde yapı sahibi konumunda olması karşısında, imar uygulaması sonrasında gerçekleştirilen parselasyon işlemiyle meydana gelen yeni hukuki duruma göre kısmen davalı idare, kısmen de davacı adına tescil edilen taşınmaz üzerinde kalan yapılardan dolayı 2886 sayılı Kanun'un 75. maddesi hükmü kapsamında işgalci sayılmasına olanak bulunmamakla birlikte mahkeme kararının sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarenin istinaf isteminin yukarıda yer verilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, eksik incelemeye dayalı olarak verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : 2565 sayılı Yasada belirtilen hallerde özel güvenlik bölgelerinin Bakanlar Kurulu Kararıyla kurulabileceği veya kaldırılabileceğinin tartışmasız olup, taşınmazlarda güvenlik bölgesi kurulmasının amacının ilgili kuruluşların ve kullandıkları alanların güvenliğinin sağlanması olduğu, taşınmazın özel güvenlik bölgesi olarak belirlenmesinin, özel güvenlik bölgesi ilan edilen yerde ecrimisil isteyebilecek kurumların mülkiyetinde veya tasarrufunda bulunan alanların fuzuli işgali halinde buralardan ecrimisil istenilmesine engel olmayacağı açıktır.
Ancak, dava konusu taşınmazın dava konusu dönemdeki tapu kayıtlarının incelenmesinden; yapılan imar uygulaması sonucunda (22/08/2006) söz konusu taşınmazın tamamının davalı belediye adına tescil edildiği, imar uygulamasının öncesinde ve sonrasında davacı BOTAŞ'a ait bir hak tesisinin bulunmadığı görüldüğünden dava konusu taşınmazdan ecrimisil istenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından Bölge idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT :
2886 sayılı Devlet İhale Yasasının 'Ecrimisil ve tahliye' başlıklı 75. maddesinde; Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine fuzuli şagilden, bu Yasanın 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı 3 kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru 5 yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisilin istenebileceği; ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı; kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edileceği, aksi halde ecrimisil alınacağı ve işgal edilen taşınmaz malın, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edileceği hükmüne yer verilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Yasası'nın 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 84. maddesinin 1. fıkrasında “Hazine taşınmazlarından kiraya verilen, irtifak hakkı kurulan veya kullanma izni verilenlerin dışında kalanların fiilî durumları, İdarece hazırlanan program dâhilinde mahallinde tespit edilir. Taşınmazların tespitleri yılda en az 1 defa yapılır, ancak tespit programlarının süresi 5 yıldan fazla olamaz. Bu tespitlerin yapılması konusunda illerde defterdarlar, ilçelerde ise mal müdürleri veya varsa milli emlak müdürleri gerekli tedbirleri alırlar. Tespitten önceki sürelere ait işgal ve tasarruflar sebebiyle ecrimisil takip ve tahsilatı yapılarak bu taşınmazlar denetim ve idare altına alınır.” kuralı yer almış, aynı yönetmeliğin 85. maddesininde de "Hazine taşınmazlarının kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden itibaren 15 gün içinde "Taşınmaz Tespit Tutanağı"na dayanılarak, tespit tarihinden geriye doğru 5 yılı geçmemek üzere bedel tespit komisyonunca ecrimisil tespit ve takdir edilir.Taşınmazın mahallinde düzenlenecek Taşınmaz Tespit Tutanağında; işgalin başlangıç tarihi, taşınmazın işgale veya kullanıma konu olan yüzölçümü, işgalcileri, kullanım amacı, ecrimisil takdirinde yararlanılabilecek bilgiler ile bilinmesinde yarar görülen diğer bilgilere yer verilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunun 1. maddesinde, bu Yasanın amacının, yurt savunması veya yurt ekonomisine önemli ölçüde katkıda bulunan veya kısmen dahi tahripleri veya devamlı olarak ya da geçici bir zaman için faaliyetten alıkonulmaları halinde milli güvenlik veya toplum hayatı bakımından olumsuz sonuçlar doğurabilecek; diğer askeri tesis ve bölgeler ile kamu veya özel kuruluşlara ait her türlü yer ve tesislerin etrafında güvenlik bölgelerinin, kurulması, kaldırılması ve gerektiğinde genişletilmesine ilişkin esas ve yöntemlerin düzenlenmesi olduğu belirtilmiş, 3. maddesinde, kamu ve özel kuruluşların çevresindeki özel güvenlik bölgelerinin, Genelkurmay Başkanlığının lüzum göstermesi veya Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin veya İçişleri Bakanlığının göstereceği lüzum üzerine Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi kaydıyla Bakanlar Kurulunca kurulabileceği veya kaldırılabiliceği ifade edilmiş; 4.maddesinde, askeri yasak bölgeler ile özel güvenlik bölgelerinin kurulması hakkındaki Bakanlar Kurulu kararı ve askeri güvenlik bölgelerinin kurulması hakkındaki Genelkurmay Başkanlığı kararına ekli uygun ölçekli haritalar ve koordinat listelerinde bu bölgelerin sınırlarının da belirtileceği kuralına yer verilmiştir.
Anılan Kanuna dayanılarak çıkarılan ve 30/4/1983 gün ve 18033 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yönetmeliği'nin 23.maddesinin 1.fıkrasında, kamulaştırma yapılan güvenlik bölgelerinin çevresinin, askeri güvenlik bölgelerinde yetkili komutanlıkça, özel güvenlik bölgelerinde yetkili makam tarafından arazide tel ve duvar gibi engellerle çevrileceği belirtilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasının (B) bendinde ise; "Bu bölgelerdeki kamulaştırma yapılmayan taşınmaz malların tapu kaydına, taşınmazın güvenlik bölgesi içinde olduğu işletilir ve taşınmaz mal sahiplerine gerekli tebligat yapılır. Varsa imar planlarında güvenlik bölgeleri belirtilir." hükmüne yer verilmiştir.
20.08.2011 gün ve 28031 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 336 sıra numaralı Milli Emlak Genel Tebliği'nin ecrimisilin tespit ve takdir edilmesi başlıklı 5. maddesinin 8. fıkrasında "Hazinenin paydaşı olduğu taşınmazlarda, taşınmazın paydaşı ya da paydaşlarınca kullanılması halinde, kullanılan miktar paydaş/paydaşların kendi payına düşen miktardan fazla olmadıkça ecrimisil istenmez. Hazinenin paydaş olduğu taşınmazlarda, taşınmazın üçüncü kişilerce kullanılması halinde, Hazinenin payı oranında ecrimisil takibatı yapılır. Ancak, evveliyatında kişiler adına kayıtlı iken, imar uygulaması nedeniyle Hazinenin sonradan paydaş olduğu taşınmazların üzerinde yapı bulunması halinde, yapının bulunduğu alan paydaş/paydaşların paylarına isabet eden yüzölçümden daha fazla olsa dahi ecrimisil takibatı yapılmaz, tahakkuk etmiş ecrimisiller tahsil edilmez, tahsil edilmiş olanlar iade edilmez." hükümleri yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın içinde bulunan bilgi ve belgeler ile dava konusu konusu taşınmazın işlem tarihindeki tapu kaydı incelendiğinde, dava konusu taşınmaz üzerinde davacıya ait tesislerin bulunduğu ve yapılan imar uygulaması sonucunda (22/08/2006) söz konusu 23.981,46 m2'lik taşınmazın tamamının davalı belediye adına tescil edildiği, 2565 sayılı Yasa kapsamında Bakanlar Kurulu kararıyla davacı BOTAŞ ilişkin olarak özel güvenlik bölgesi oluşturulduğu ve taşınmazın da bu özel güvenlik bölgesi alanında kaldığı, ecrimisile konu alanın ise tamamının Ceyhan Belediye Başkanlığı alanında kaldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri karşısında; 2565 sayılı Kanunda belirtilen hallerde özel güvenlik bölgelerinin Bakanlar Kurulu Kararıyla kurulabileceği veya kaldırılabileceği tartışmasız olup; söz konusu taşınmazın tel örgü ile çevrilmesi, anılan Kanuna dayanılarak çıkarılan Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yönetmeliği'nin gereğidir. Bu itibarla, ecrimisile konu alanın stratejik önemi nedeniyle güvenliğinin sağlanması amacıyla ilan edilen özel güvenlik bölgesinin sınırları içerisinde kalması ve işlem tarihinde söz konusu özel güvenlik bölgesine ilişkin kararın kaldırıldığı veya iptal edildiği yolunda bir düzenleme de bulunmaması karşısında, söz konusu alandan ecrimisil alınmasına olanak bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... günlü, E: ..., K: ... sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 28/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Adana İli, Ceyhan İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parsel ile ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın davalı belediyeye ait olan kısmının 01/01/2016-31/12/2016 tarihleri arasında davacı tarafından işgal edildiğinden bahisle toplam 744.148,82-TL ecrimisil istenilmesine ilişkin 05/01/2017 günlü ecrimisil ihbarnamesinin ... ada ... parsele ilişkin kısmının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin kısmen iptali , kısmen davanın reddi yolundaki karara ilişkin istinaf isteminin reddedilmesi üzerine, bu kararın taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
1- Maddi olayın incelenmesi; dosyada bulunan bilgi ve belger ile sunulan tapu kayıtlarının incelenmesinden; BOTAŞ tarafından kullanılmakta iken, imar uygulaması sonucunda, 23/08/2006 tarih ve ... sayılı yevmiye numarası ile dava konusu 23.981,46 m2'lik parselin tamamının daha sonra davalı Belediyeye devredilen Kurtpınar Belediyesi adına tescil edildiği, ecrimisil istenen dönemde taşınmazın tamamının davalı Ceyhan Belediyesi adına tescilli olduğu, imar uygulamasının öncesinde ve sonrasında davacı BOTAŞ'a ait bir hak tesisinin de bulunmadığı, anlaşılmaktadır.
2- Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan ecrimisil mevzuatının incelenmesi;
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75. maddesinde, "Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden,... tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz." hükmüne yer verilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesinde "Belediye mallarına karşı suç işleyenler Devlet malına karşı suç işlemiş sayılır. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 75 inci maddesi hükümleri belediye taşınmazları hakkında da uygulanır." kuralı benimsenmiştir.
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinin
(d) bendinde" Ecrimisil: Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın (Mülga ibare:RG-10/4/2011-27901) (…) İdarece talep edilen tazminatı,"
e) bendinde" Fuzuli şagil (İşgalci): Kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, Hazine taşınmazının zilyetliğini, yetkili İdarenin izni dışında eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişileri," ifade eder düzenlemesi yapılmıştır.
Alıntılanan düzenlemelere göre; yetkili İdarenin, uyuşmazlığa özgü olarak ise belediyenin izni dışında, belediye taşınmazını eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişilerin fuzuli şagil olduğu, belediyenin izni dışında, belediye taşınmazının "tasarruf edilmesi" sonucunda ecrimisil adı altında tazminat talep edebileceği, görülmektedir.
3-Özel güvenlik bölgesinde kalan taşınmazların hukuki statüsünün ve ecrimsil istenilmesi yönünden incelenmesi;
2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanun'un 19. maddesinde;"Güvenlik Bölgeleri; özel güvenlik bölgeleri ve askeri güvenlik bölgeleri olmak üzere ikiye ayrılır. " ;
21. maddesinde;" Özel güvenlik bölgeleri, yurt savunmasına veya yurt ekonomisine önemli ölçüde katkıda bulunan ve kısmen dahi tahripleri veya geçici bir zaman için faaliyetten alıkonmaları halinde milli güvenlik veya toplum hayatı bakımından olumsuz sonuçlar doğurabilecek kamu veya özel kuruluşlara ait; demir çelik fabrikaları, rafineriler, petrol, doğalgaz ve içme suyu boru hatları ile arıtma tesisleri, bu boru hatları üzerinde kurulu sabit tesisler ile sıvılaştırılmış doğalgaz tesisleri ve depoları, petrol kuyuları, büyük pompa istasyonları, ... gibi hayati önemi haiz tesisler... veya kuruluşların sınırı üzerinden geçen noktaların birleştirilmesi ile kurulacak alanlar" olduğu belirtilip, maddenin devamında;
"Güvenlik bölgelerinde aşağıdaki esaslar uygulanır:
a) Bölge içindeki gerçek ve tüzelkişilere ait mallar kamulaştırılabilir.
b) (Değişik: 15/6/1987 - 3384/1 md.) Güvenlik bölgelerinin dış sınırlarından itibaren en çok ikiyüz metreye kadar olan saha dahilinde yangın ve patlama tehlikesi gösteren her türlü maddenin imali, depolanması ve satış yerlerinin açılması yasaklanabilir. Bu yasakla ilgili sınır, özel güvenlik bölgelerinde mahalli mülki amirler; askeri güvenlik bölgelerinde ise askeri tesisin teknik özellikleri ve hassasiyeti dikkate alınarak garnizon komutanı ve mahalli mülki amirler tarafından birlikte tespit edilir.
c) (Ek: 9/10/1996 - 4188/1 md.) Kamulaştırma yapılan güvenlik bölgelerine ve güvenlik bölgesi tesis edilen deniz sahasına, buradaki tesislerde görevli olanlarla, askeri güvenlik bölgelerinde yetkili komutanlığın, kamu ve özel kuruluşlara ait tesislerde ise, bu konuda yetkili makamın izin verdiği kişilerden başkası giremez ve oturamaz.
d) Bu bölgelerin güvenliğinin sağlanması, bölgeye giriş ve kamulaştırılmayan taşınmaz mallardan yararlanma esasları yönetmelikte gösterilir. 22/7/1981 tarih ve 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun hükümleri saklıdır."
17/1/1983 tarihli ve 83/5949 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilen ve 30/4/1983 tarihli ve 18033 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Askerî Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yönetmeliği'nin 23. maddesi şöyledir:
"1) Kamulaştırma yapılan güvenlik bölgelerinin çevresi, askeri güvenlik bölgelerinde yetkili komutanlıkça, özel güvenlik bölgelerinde yetkili makam tarafından arazide tel ve duvar gibi engellerle çevrilir.
...
2) Kamulaştırma yapılmayan güvenlik bölgelerinin çevresi:
A - Arazide işaretlenmez,
B - Bu bölgelerdeki kamulaştırma yapılmayan taşınmaz malların tapu kaydına, taşınmazın güvenlik bölgesi içinde olduğu işletilir ve taşınmaz mal sahiplerine gerekli tebligat yapılır. Varsa imar planlarında güvenlik bölgeleri belirtilir."
27. Anılan Yönetmelik'in 24. maddesi şöyledir:
"Bu bölgeler içinde kalan ve kamulaştırılmayan malların maliklerinin ve diğer Türk Vatandaşlarının bölgede oturmaları zirai faaliyetleri, meslek ve sanatlarını icra etmeleri serbesttir. Ancak bölgede oturanlar dışındaki Türk Vatandaşlarının bölgede oturmaları, zirai faaliyetlerini meslek ve sanatlarını icra etmeleri;
...
B - Özel Güvenlik Bölgelerinde; bölgeye girip çıkma müsaadesi vermeye yetkili makamın isteği üzerine, bu özel güvenlik bölgesi kurulmasına ilişkin kararnameyi çıkaran makamın, Teklifi ile alınacak Bakanlar Kurulu Kararı ile sınırlandırılabilir.
... Özel güvenlik bölgelerinde bulunan taşınmazlar yabancı ülkelerde kendi kanunlarına göre kurulan tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketleri dışındaki yabancı tüzel kişilere satılamaz, devredilemez ve kiralanamaz...
2) Bu mallar üzerinde inşaat, hafriyat, tadilat, orman yetiştirme veya kesmek gibi hususlar 9 uncu maddenin 8, 9 ve 10 uncu bendleri hükümlerine tabidir. Özel güvenlik bölgelerinde 9 uncu maddenin 8 inci bendinde sözü edilen yetkili komutanlık, bu bölgeler içinde yetkili makamdır.
3) Bu bölgeler içinde kalan ve kamulaştırılmasına gerek duyulmayan mallar, yetkili komutanlık veya yetkili makam tarafından tespit edilir." düzenlemeleri yapılmıştır.
2565 sayılı Kanun'un 21. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde güvenlik bölgesi içindeki gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmazların kamulaştırılabileceği hükme bağlanmış, aynı fıkranın (c) bendinde ise kamulaştırma yapılan güvenlik bölgelerine, buradaki tesislerde görevli olanlarla, yetkili idarenin izin verdiği kişilerden başkasının giremeyeceği ve oturamayacağı hüküm altına alınmıştır.
Anılan kanun hükümleri ve yönetmelik düzenlemelerine göre özel güvenlik bölgesi içinde olan taşınmazlara kamulaştırılmadıkça (somut olayda olduğu gibi etrafına tel örgü çekilerek) kamu kurum ve kuruluşlarınca el atılması mümkün bulunmamaktadır. Bu taşınmazların kanun ile öngörülen belirli kısıtlamalar dahilinde fiilen veya hukuken kullanılması ve tasarruf edilmesi önünde herhangi bir kanuni engelin mevcut olmadığı, kamulaştırma yapılmadan ve tazminat ödenmeden güvenlik bölgesi içindeki taşınmazlar yönünden maliklerin, mülkiyet haklarının tanıdığı yetkileri kullanmalarının belirli bir süreyle bile olsa tamamıyla engellenmesinin kanuni bir dayanağının da bulunmadığı görülmektedir.
4 -Davacı BOTAŞ adına özel güvenlik bölgesi oluşturulan alanların bedelsiz kullanımında, üstün kamu yararı olup olmadığının incelenmesi;
1974 yılında kurulan BOTAŞ-“Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi”, 233 Sayılı “Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye” tabi, sermayesinin tamamı Devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan, kamu iktisadi teşebbüsüdür. Faliyet alanının özelliği gereği,16/12/2016 tarihli ve 9463 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Ceyhan Petrol İşletmeleri Bölge Müdürlüğünün çevresinde özel güvenlik bölgesi kurulmuştur.
Söz konusu taşınmaza ait dosyada bulunan tapu kaydı incelendiğinde 23/08/2006 yılında yapılan imar uygulaması ile tamamının Belediye adına tescil edildiği, bu tarihten önce davacı BOTAŞ'ın bu taşınmazın sahibi olmadığı, bir başka anlatımla; BOTAŞ'ın tesislerinin bulunduğu taşınmazın kendisine ait olmadığı, taşınmaz üzerinde 23/08/2006 tarihinden sonra da irtifak hakkının tesis edilmediği görülmektedir.
Bu kapsamda, davacı BOTAŞ'ın sermayesinin tamamı Devlere ait ise de ticari esaslara göre faaliyet gösterdiği, belediye taşınmazlarının bedelsiz kullanımını haklı gösterebilecek; davacının faaliyet alanına ilişkin külfetin davalı belediyeye yüklenmesini gerektirecek bir durumun bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre; özel güvenlik bölgesinde bulunan belediyeye ait taşınmaz üzerinde yetkili idare olan belediyenin izni olmaksızın tasarrufta bulunulması halinde ecrimisil ödenmesi gerekmektedir.
Nitekim, Anayasa Mahkemesinin 15/01/2014 tarihli Başvuru No:2014/612 sayılı bireysel başvuru kararında; tel örgü ile çevrilerek kışlaya dahil edilen söz konusu taşınmazın kamulaştırılması için yapılan talep Jandarma Genel Komutanlığının 04/12/2004 tarihli yazısı ile uygun görülmediği, taşınmazın tapu kaydına askerî güvenlik bölgesi içinde olduğuna dair şerh konularak bu taşınmazın etrafına tel örgü çekilmesi suretiyle taşınmazın fiili kullanımının kısıtlandığı, 2565 sayılı Kanun'un 21. maddesi karşısında, kamulaştırma yapılmadan ve tazminat ödenmeden askerî güvenlik bölgesi içindeki taşınmazlar yönünden maliklerin, mülkiyet haklarının tanıdığı yetkileri kullanmalarının belirli bir süreyle bile olsa tamamıyla engellenmesinin kanuni bir dayanağının da bulunmadığı ve mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verildiği, görülmektedir.
Özel güvenlik bölgesi olarak ilan edilen taşınmazın, bu karar kaldırılmadıkça yada iptal edilmedikçe, güvenlik bölgesi olarak kullanılmasında hukuki bir sorun bulunmamaktadır. Ancak özel güvenlik bölgesi kurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı taşınmaz sahibinin mülkiyet hakkını tamamen ortadan kaldırmamaktadır. Bu üst tasarruftan sonra, taşınmaz sahibinden bu kullanıma ilişkin olarak (irtifak hakkı tesisi, kamulaştırma, devir.....) izin alınması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta olduğu gibi izin alınmadan, ilgili arazide tel ve duvar gibi engellerle çevrilerek davalı belediyenin kullanımının sınırlandırılması nedeniyle, 2886 sayılı Kanun'un 75 ve 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesi uyarınca ecrimisil istenebileceği açık olup, ecrimisil istemine ilişkin ihbarnamenin diğer hususlar yönünden incelenerek temyiz istemi hakkında karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, özel güvenlik bölgesi ilan edilen yerlerden ecrimisil talep edilemeyeceği gerekçesiyle temyize konu kararın onanması yönündeki Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.