16. Ceza Dairesi 2019/2366 E. , 2020/2004 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.04.2017 tarih ve 2016/162- 2017/79 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ......., ...., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,...., ..., ..., ..., ..., ... hakkında; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
2-Sanık ...; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusu yerinde görüldüğünden CMK’nın 280/1-b, 289/1-g maddeleri gereğince hükmün bozulması
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
A-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan İlk Derece Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmüne karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından CMK"nın 280/1-b ve 289/1-g maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verildiği, bu haliyle kararın CMK’nın 286/1. maddesi gereğince temyiz kanun yoluna tabi olmadığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz taleplerinin CMK"nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
B-Diğer sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanık ...’ın temyiz talebinin süresinden sonra olduğu saptanarak, sanıklar müdafileri ile sanık ...’ın temyizlerine göre ve Dairemizin 2019/2470 Esas sayılı dosyası ile aynı gün yapılan incelemede;
İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2016 tarihli 1. celse, 22.09.2016 tarihli 2. celse duruşma tutanakları ile sanıklardan ...’un 22.09.2016 tarihli duruşmada yaptığı savunmasına ilişkin olarak düzenlenen SEGBİS çözüm tutanağında “170492” sicil numaralı zabıt katibinin fiziki ve elektronik imzasının bulunmadığı anlaşılmış ise de; bu husus mahallinde giderilebilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık ...’ın “....” kod adını kullandığına dair dosya kapsamında teyitli ve yeterli kanıt yer almamasına rağmen mahkemece kod adı kullandığının kabul edilmesinde isaber görüşmemiş ise de; dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, bu husus sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1 maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak;
Dairemizin 14.11.2017 tarih 2017/1824 Esas, 2017/5384 sayılı kararında da açıklandığı üzere sanığa zorunlu müdafiinin tayininin gerekmesi karşısında tayin edilen zorunlu müdafi ücretinin sanıktan tahsiline karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında yargılama giderlerinin belirtildiği kısımdan “Müdafii ücreti 800,00 TL TOPLAM 1103,58 TL” ibarelerinin çıkartılarak yerine “TOPLAM 303,58 TL” ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1)Silahlı örgüte üye olmak; örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Suçun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Dosya kapsamına göre sanıklar ... ve ..."in silahlı terör örgütü ile hiyerarşik bağlantı içinde organik ilişkiye girdiğine dair süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren faaliyetlerinin saptanamadığı ve örgüte olan ilgilerinin sempatizan düzeyinde kaldığı anlaşılmakla; silahlı terör örgüt üyesi olmak suçundan mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden atılı suçtan beraatleri yerine yasal ve yerinde bulunmayan gerekçe ile mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2)Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...’ın silahlı terör örgütü ile hiyerarşik bağlantı içinde organik ilişkiye girdiklerine dair süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren faaliyetlerinin saptanamadığı ve örgütsel konumlarına ilişkin bir delil, bilgi ve belge de bulunmadığı, ayrıca sanık ...’ın “....” kod adını kullandığı mahkemece kabul edilmesine rağmen, bu hususta dosya kapsamında teyitli ve yeterli kanıt yer almadığı, sanıkların eylemlerinin örgüt üyeliği düzeyine ulaşmadığı anlaşılmış olup;
a- Dosya kapsamından sanıklar ..., ... ve ...’ın silahlı terör örgütünün talimat ve çağrıları doğrultusunda güvenlik güçlerinin operasyonlarını sürdürdüğü Mardin ili Nusaybin ilçesine örgüte destek sağlamak amacıyla gitmek şeklinde gerçekleşen eylemlerinin silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturduğu ve hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi,
b- Dosya kapsamında bulunan 10.01.2016 tarihli açık alan araştırma ve inceleme tutanağında, sanık ...’ün 09.01.2016 tarihinde sözde Kürdistan Ulusal Kongresi Paris temsilcisi .... (K)....’ın ölüm yıl dönümü olması nedeniyle mezarının bulunduğu Kahramanmaraş ili Nurhak ilçesi Hançıplar mezarlığında yapılan ve silahlı terör örgütü liderinin, 9 Ocak 2013 tarihinde Paris’te öldürülen ...., .... ve .... ile Silopi"de güvenlik güçleriyle girdikleri silahlı çatışmada öldürülen örgüt mensuplarının resimlerinin, afiş ve dövizlerin bulunduğu yürüyüşe katıldığının ve yürüyüş esnasında görüntülerinin bulunduğunun belirtilmesi, sanığın yargılama aşamasındaki savunmasında anılan etkinliğe katılmadığını beyan etmesi ve dosyada bulunan Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’nün Uzmanlık Raporunda bu olayla ilgili inceleme yapılıp yapılmadığının açıkça belirtilmemiş olması karşısında; bahse konu eyleme ilişkin olarak elde edilen görüntülerdeki şahsın sanık olup olmadığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespitinin sağlanması için belirtilen görüntüler ile sanığın mukayese fotoğraflarının konusunda uzman kurumlara incelettirilip rapor aldırılması, varsa eylem tarihine ilişkin olay tutanağının aslı veya onaylı suretinin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde dosya kapsamına getirtilmesi ile tüm deliller birlikte değerlendirilip terör örgütü propagandasını yapmak suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfında da yanılgıya düşülerek eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
c- Yapılan arama neticesinde sanık ...’dan ele geçen dijitallere ilişkin olarak düzenlenen ve yargılama esnasında dosyaya geldiği anlaşılan “İnceleme ve Değerlendirme Raporu” ile temyiz aşamasında dosyaya gönderilen “İnceleme Raporu”nun duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan; İnceleme ve Değerlendirme Raporunda belirtilen sanığın örgütün sözde marşını söylediği ve slogan attığı etkinliğe ilişkin video kayıtları hakkında gerekli araştırmalar yapılıp, eylemin hangi tarihte, nerede, ne şekilde gerçekleştiği tespit edildikten sonra, terör örgütü propagandası yapmak suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, suç vasfında da yanılgıya düşülerek eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
d- Sanıklardan ...’dan ele geçirilen dijital materyallerin incelenmesi neticesinde düzenlenen tutanakta, 17.05.2015 tarihinde Gaziantep yolu üzerinde bulunan Kapıçam mesire alanında PKK/KCK terör örgütü bayrağı, örgüt elebaşının posteri, üzerinde terör örgütünün bayrağını simgeleyen sarı kırmızı yazılarla yazılmış ve altında “MARAŞ DEM-GENÇ” ibareleri olan pankartın bulunduğu müzikli etkinlik düzenlendiği ve sanık ...’in de bu etkinlikte sunuculuk yaptığının belirtildiği anlaşılmakla, yargılama aşamasında dosyaya gönderilen bahse konu tutanağın duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra, sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden; ayrıca sanıklar ... ve ...’un yargılamada aynı avukat ile temsil edildikleri, sanık ...’dan elde edilen dijital delilin sanık ... aleyhine olduğu ve bu nedenle aralarında menfaat çatışması oluştuğu, ayrı müdafii ile temsil edilmelerine imkan sağlanması gerekirken CMK"nın 152/1. maddesine aykırı şekilde yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
e- Sanık ... açısından ise; dosya kapsamında bulunan Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğü’nün 12.01.2016 tarihli yazısında, ŞERWAN (K) ... isimli şahsın, kendisine ait facebook sayfasında “Arkadaşlar bazı sebeplerden ötürü ikinci dönem aranızda olmayabilirim. Büyük ihtimal okuldan ayrılıyorum...” şeklinde paylaşımda bulunduğunun ve ekinde sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımın gönderildiğinin belirtilmesi ve mahkemece de sanığın “Şerwan” kod adını kullandığının kabul edilmesi, yine sosyal medya hesabında paylaşımlarının olduğunun tutanak altına alınması, sanığın ise sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulunmadığını, şifresinin arkadaşlarınca da bilindiğini savunması karşısında; Emniyet Müdürlüğü’nün bahse konu yazısında belirtilen facebook adresinin sanığa ait olup olmadığının, “Şerwan” adının sanık tarafından kod adı olarak kullanılıp kullanılmadığının, kod adı olarak kullandığı bilgisine ne şekilde ulaşıldığının, 17.11.2015 tarihli “Araştırma ve İnceleme Tutanağı”nda belirtilen paylaşımları sanığın yapıp yapmadığının ilgili kurum ve kuruluşlardan etraflıca araştırılması, paylaşımın yapıldığı adrese hangi IP numarası ile erişim sağlandığının ilgili şirket ve internet sağlayıcısından sorularak tespit edilmesi sağlandıktan sonra, sanığın “Şerwan” kod adını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti halinde, sanığa atılı eylemin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturacağı; aksi takdirde ise örgüte olan ilgisinin sempatizan düzeyinde kalacağı, bu haliyle de silahlı terör örgüt üyesi olmak suçunun unsurlarının somut olayda oluşmayacağı; sanığın sosyal medya hesabından tutanakta belirtilen paylaşımları yaptığının tespit edilmesi halinde ise, bu paylaşımlar açısından terör örgütünün propagandası suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığının tartışılarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabul ve uygulamaya göre ise;
Dairemizin 14.11.2017 tarih 2017/1824 Esas, 2017/5384 sayılı kararında da açıklandığı üzere sanık ...’e zorunlu müdafiinin tayininin gerekmesi karşısında tayin edilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan tahsiline karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.