9. Hukuk Dairesi 2011/9784 E. , 2013/13003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ile vergi iadesi ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde 15.02.2000-12.06.2008 tarihleri arasında çalıştığını, son ücretinin net 489,00 TL olduğunu, rahatsızlığı nedeniyle 10.12.2008 tarihinden itibaren istirahatlı olduğu iki gün sonrasında işe döndüğünde iş akdinin davalı tarafça feshedildiğini, 6 gün 08.00-18.30 saatleri arasında çalıştığını, yasal haklarının ödenmediğini iddia ederek son ücret alacağı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, vergi iadesi, fazla mesai ücreti, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının 10.06.2008 ve 11.06.2008 tarihlerinde işe gelmemesi ve 12.06.2008 tarihinde de işe 1 saatten fazla geç gelmesi nedeniyle savunmasının istendiğini ancak davacının işyeri sorumlusuna bağırarak işyerini terk ettiğini ve bir daha işe gelmediğini, davacının işi bırakmak suretiyle iş akdini kendisinin sonlandırdığını savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davalı işverenin yeterince bilgi ve belge ibraz edemediğinden davacının iş akdinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.
Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.
Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.).
İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.
Somut olayda, tanık beyanlarına göre davacının, haftanın 5 günü 08.00-19.30 saatleri arasında, Cumartesi günleri ise 08.00-13.00 saatleri arasında çalıştığı, davacı hafta içi günlük 11,5. saat süreyle çalışmakta olup yukarıdaki ilke kararı doğrultusunda bu çalışma süresinden 1,5 saat ara dinlenme düşüldükten sonra günlük çalışma süresinin 10 saat olacağı gözetilmeden yarım saat ara dinlenme süresi düşülerek karar verilmesi hatalıdır.
3- Bazı ayların davacı itirazına uğramayan imzalı ücret bordrolarında genel tatil tahakkuku yapılmasına rağmen bu dönemler dikkate alınıp dışlanmadan genel tatil ücreti alacağının hesaplanması hatalıdır.
4- Davacı asilin 13.10.2010 tarihli duruşmada ilk iki yıl çalışmasında izin kullanmadığını, sonraki yıllar ise her yıl izin hakkının 2/3"ünü kullandığını beyan etmesine rağmen mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda davacının ilk 3 yıl hiç izin kullanmamış gibi hesap yapılması da hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.