22. Hukuk Dairesi 2014/25480 E. , 2015/35846 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı-karşı davalı, ücret, prim, yol ücreti, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, yıllık izin ile kıdem tazminatı ve faizi alacaklarının ödetilmesine, davalı-karşı davacı ise ihbar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai ücreti, prim, yol ücreti, genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline, birleşen dosyaya ve karşı davaya cevabında ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı vekili, davanın reddine karar verilmesini, karşı dava ile davacının haksız şekilde işten ayrıldığını belirterek ihbar tazminatına hükmedilmesini, birleşen dava ile de davacı işçinin sözleşme gereği cezai şart ödemesi gerektiğini belirtilerek cezai şart tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı dava ile talep edilen ihbar tazminatı talebinin ve birleşen dava ile talep edilen tazminat talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesine yazılı olan fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı yönündedir. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Kanundaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünden kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz iş kanunlarının yürürlüğüne göre yılda 90 gün ve ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yılda 270 saate kadar yapılan fazla çalışmanın ücrete dahil olduğuna dair sözleşme hükmü dikkate alınmayarak fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Davalı işveren tarafından dosyaya sunulan ve davacının imzasının bulunduğu sözleşmeye itibar edilmemesi hatalıdır. Yapılacak iş, öncelikle fazla mesai tahakkuku bulunan imzalı ücret bordrolarının kapsadığı ayların dışlanması, daha sonra ise belirlenen fazla çalışma sürelerinden yıllık ikiyüzyetmiş saatin mahsubu ile oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibaret iken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
3-4857 sayılı Kanun"un 47. maddesinde, Kanun"un kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, imzalı bordrolarda genel tatil ücretinin tahakkuku yapıldığı belirterek, anılan dönemler yönünden alacak hesaplanmamış ise de, karar, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. İmzalı ücret bordrolarında genel tatil ücreti tahakkuk ettirilmiş ise de, söz konusu tahakkuk çalışılmaksızın hak kazanılan miktar olup, çalışılan genel tatil günü ücretinin ayrıca ödendiği kanıtlanmamıştır. Bu itibarla, mahkemece, imzalı ücret bordrolarının bulunduğu tarihleri kapsayan dönem yönünden de genel tatil alacağı hesaplanması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.12.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.