1. Hukuk Dairesi 2017/1698 E. , 2020/3010 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan ..."nün maliki olduğu ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazları tek oğlu olan davalıya satış suretiyle devrettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescile, aksi takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazların mirasbırakanın hac masraflarının ve düğün masraflarının karşılanması nedeniyle devredildiğini ileri sürerek davanın reddinin savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; "....İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriği itibariyle davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı açıktır... taraf delillerinin eksiksiz toplanması, birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, olayla ilgisi bulunmayan ehliyetsizlik hukuksal nedeninden söz edilerek davanın reddi doğru değildir.." gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece onanmış, davalı vekilinin karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu "...davanın 06.11.2001 tarihinde 3.000.00-TL harca esas değer gösterilerek ve bu miktar üzerinden harçlandırılarak açıldığı, mahkemece yapılan keşif sonucu dava konusu taşınmazın değerinin belirlendiği ancak yargılama sırasında harç ikmal ettirilmediği ve dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden davanın sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; dava konusu taşınmazların davacıların payına isabet eden kısmının değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu gereklilik yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması yerinde değildir..." gerekçesiyle davalının karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairenin onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin kararının açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde ve duruşma istekli temyiz edilmiş edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.06.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar ... vd. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davacıların payı oranında davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun(HMK) 26. maddesi hükmü gereğince hakim, kural olarak tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Buna usul hukukunda taleple bağlılık ilkesi denilmektedir.
HMK"nın 26. maddesi ve doğru sicil oluşturma ilkesi uyarınca çekişmeli tüm taşınmazlar yönünden davacıların miras payı oranında tapu kaydının iptali ile iptal edilen payın davacılar adına tesciline kalan payların davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken iştirak halinde mülkiyet şeklinde tescil ile ... parsel yönünden dava dışı paydaş ... yönünden yeniden tescil hüküm kurulması isabetsizdir.
Ne var ki; anılan bu husus yeniden yargılamayı gerekli kılmadığından hükmün; 1. bendin hükümden çıkarılarak yerine 1. bent olarak “-... İli ... İlçesi ... Kasabası; a)... mevkiinde kain - ada ... parsel b).... mevkiinde kain - ada ... parsel c)... mevkiinde kain - ada ... parsel Sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/30 Esas ve 2002/37 Karar sayılı veraset ilamı gereğince davacıların miras payı oranında ayrı ayrı iptali ile bu paylar oranında davacılar adına tesciline, kalan payın davalı ... üzerinde bırakılmasına” 2. bendin hükümden çıkarılarak yerine 2. bent olarak “... İli ... İlçesi ... Kasabası ... mevkiinde kain - ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 2/4 payın tapu kaydının ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/30 Esas ve 2002/37 Karar sayılı veraset ilamı gereğince davacıların miras payı oranında ayrı ayrı iptali ile bu paylar oranında davacılar adına tesciline, kalan payın davalı ... üzerinde bırakılmasına” cümlelerinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.