
Esas No: 2021/770
Karar No: 2021/3651
Karar Tarihi: 24.06.2021
Danıştay 10. Daire 2021/770 Esas 2021/3651 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/770
Karar No : 2021/3651
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Karaman ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi'nde kain, tapunun …, …, …, …, … ve … sayılı parsellerinde kayıtlı ve mülkiyeti davacıya ait olan taşınmazların da içinde bulunduğu alanda Karaman 4. Kısım Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri projesi kapsamında gerçekleştirilen arazi toplulaştırmasına ilişkin işlemin iptali stenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitler ile dosyada bulunan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının maliki olduğu Karaman ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi, …, …, …, …, … ve … sayılı parselleri kapsayan alanda yapılan arazi toplulaştırma işleminin, her ne kadar … ve … sayılı parseller yönünden hukuka uygun olduğu, arazi toplulaştırmasına temel teşkil eden arazi çalışmalarının, yol ağı tekniğine göre yapıldığı, parsel oluşturularak tam hisse dağıtım yapılmasının toprağın verimli şekilde işletilmesini sağlama, optimum parsel büyüklüğünün sağlanması, işletme bütünlüğünün tesis edilmesi amaçlarına uygun düştüğü anlaşılsa da …, …, … ve … sayılı parsellere karşılık tahsis edilen … blok, … parsel sayılı taşınmazın son halinin ekim, sürüm, sulama, verimlilik yönünden tarıma elverişli olmadığı, önemli bir kısmının taşlı, verimsiz ve meradan açma düşük vasıflı arazi olduğu, toplulaştırma sonrası arazi derecelendirilmesinde denklik sağlanmadığı, parsellerin yola cephe olacak şekilde, düzgün şekilde birleştirildiği, ancak verimliliğin artırılması gibi hususların gözetilmediği, toplulaştırmanın uygulama mevzuatının öngördüğü dağıtım ilke ve esasları ile teknik gerekliliklerine uygun olmadığı anlaşıldığından söz konusu toplulaştırma işleminin dava konusu parsellere yönelik kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, ilk derece mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı, idari başvuru yollarının tüketilmediği, arazi toplulaştırmasına ilişkin uygulamaların 3083 sayılı Kanun, Uygulama Yönetmeliği ve Teknik Talimat hükümleri uyarınca gerçekleştirildiği, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, bu nedenlerle temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, haksız ve hukuki dayanağı bulunmayan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
,
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile eksik inceleme sonucu verilen Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Karaman ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi'nde kain, tapunun …, …, …, …, … ve … sayılı parsellerinde kayıtlı ve mülkiyeti davacıya ait olan taşınmazların da içinde bulunduğu alanda Karaman 4. Kısım Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri projesi kapsamında arazi toplulaştırması işlemi gerçekleştirilmiştir. Söz konusu taşınmazların maliki olan davacı tarafından, arazi toplulaştırması işleminin anılan taşınmazlar yönünden iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu'nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, sulama alanları ile Bakanlar Kurulunca gerekli görülen alanlarda; toprağın verimli şekilde işletilmesini, işletilmesinin korunmasını, birim alandan azami ekonomik verimin alınmasını, tarım üretiminin sürekli olarak artırılmasını, değerlendirilmesini ve buralarda istihdam imkanlarının artırılmasını, ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalanan tarım topraklarının gerektiğinde ve imkanlar ölçüsünde genişletilmesi suretiyle de toplulaştırılmasını, tarım arazisinin ailenin geçimini sağlamaya ve aile iş gücünü değerlendirmeye yeterli olmayacak derecede parçalanmasının ve küçülmesinin önlenmesini sağlamak olduğu hüküm altına alınmıştır.
Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin işlem tarihinde yürürlükte olan "Toplulaştırma" başlıklı 20. maddesinde, toplulaştırmanın, uygulama alanında ekonomik üretime imkan vermeyecek şekilde parçalı ve hisseli arazinin birleştirilmesi ve bu amaçla kamulaştırma, az topraklı veya topraksız çiftçinin topraklandırılması, sahibine bırakılacak arazinin belirlenmesi, köy gelişme ve yeni köy yerleşme alanlarına yer ayrılması gibi arazi düzenlemesine dair diğer hususları kapsayacağı; "Talimat Hazırlanması" başlıklı 71. maddesinde, Genel Müdürlüğün bu Yönetmeliğin uygulamasını sağlamak, kolaylaştırmak, tamamlamak ya da açıklamak maksadıyla talimat çıkarmaya yetkili olduğu kuralı yer almaktadır.
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından Haziran 2010'da çıkarılan "Arazi Toplulaştırması Teknik Talimatı"nın "Yeni Parselasyon Planlarının Hazırlanması" başlıklı 19. maddesinde yer alan "Yeni Parselasyon Planlanmasında Dikkat Edilecek Hususlar" başlıklı bölümde, maliklere mümkün olduğu ölçüde eski arazisine eşdeğer ve tek parselde arazi verilmeye çalışılması, maliklerin istekleri dikkate alınarak arazisinin yoğun olduğu bölgede veya en büyük parselinin etrafında toplanarak arazi verilmeye çalışılması, umumi yola (asfalt, şose) bitişik olan parsellerin yine imkanlar ölçüsünde aynı yerde verilmesi, toplulaştırma alanındaki işletme yapı ve tesisleri ile bağ, bahçe vb. sabit tesislerin imkan ölçüsünde maliklerine verilmesi, birden fazla sabit tesisi bulunan maliklerin bu arazi parçalarından mümkün olduğu kadar birinin etrafında tercih vermek zorunda olması, her parselin yol ve sudan faydalanacak şekilde planlanması, küçük işletmelere ait parsellerin, yol ve sudan faydalanabilmesi için, gerektiğinde hisselendirilmesi, parsel şeklinin zorunlu durumlar dışında dikdörtgen olmasına ve en/boy oranının 1/3 1/7 arasında bulunmasına dikkat edilmesi, toplulaştırma yapılan köyler arasında sınır düzeltmesinin 3083 sayılı Kanunun 14. maddesine göre ve değer eşitliği sağlanarak yapılması, değişiklik yapıldığında köy sınırlarının yol, kanal gibi sabit sınırlara dayandırılmasına çalışılması, ancak zorunlu hallerde parsel sınırının köy sınırı olarak değerlendirilmesi, işletmeyi oluşturan maliklere ait arazinin bir arada değerlendirilebilmesi, maliklerin istekleri halinde tek parselde payları oranında adlarına hisseli olarak tescil edilmesi, parsel yerleştirilmesinde hısım ve hasım ilişkilerine dikkat edilmesi, arazi maliklerinden birden fazla ve komşu köylerde arazisi bulunanların arazilerinin ikamet ettikleri köyün sınırına yakın olacak şekilde planlanmaya çalışılması, blokların düzgün şekilli olmayan kısımlarına büyük parsellerin yerleştirilmeye çalışılması, düşük dereceli arazinin mümkün olduğu ölçüde eski sahiplerine bırakılması veya kendi aralarında toplulaştırılması, verasete iştiraklerden aynı maliklere ait olan arazinin bir işletme olarak değerlendirilmesi, davalı arazinin her birinin ayrı bir işletme olarak değerlendirilmesi, hisse uyuşmazlıkları giderilemeyen parsellerin her birinin ayrı bir işletme olarak değerlendirilerek eski maliklerine aynı hisselerle tescil ettirilmesi, bu araziden malik ve hisse oranları aynı olanların bir arada toplulaştırılabilmesi, Talimatın 9. maddesi kapsamında yer alan tesislerin bulunduğu parsellerin, planlamada öncelikle bulunduğu yerde bırakılmaya çalışılması hususlarının yerine getirilmesi gerektiği kurallarına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dosyanın incelenmesinden, davacının toplulaştırma projesi kapsamında maliki olduğu …, …, … ve … sayılı parsellere karşılık olarak eski parsellerinin uzağında … blok, … parsel sayılı taşınmazın tahsis edildiğini, eski parsellerinin bulunduğu alana sadece çevresinde mevcut parsellerden değil, başka bölgelerdeki farklı kişilere ait taşınmazların hak edişleri getirilmek suretiyle parseller oluşturulduğunu, bu durumun hukuka aykırı olmasının yanında vakıf mallarının bütünlüğüne, hak ve menfaatlerine zarar verdiğini iddia ettiğinin görüldüğü; davalı idare tarafından ise …, …, … ve … sayılı parsellerin çevresinde yer alan parsellerde sabit tesislerin bulunması ve parsel şeklinde düzenleme yapılmasına engel teşkil etmesi nedeniyle davacıya ait parsellerin bulunduğu alanda korunmasının teknik olarak mümkün olmadığı, bloklar arası dengelemeden dolayı taşınmazların fiili kullanım alanında oluşturulan blok içerisine sığmayan kısımların … blok, … parsel içine dahil edilerek planlama yapıldığı, dava dışı olan ve davacıya ait bulunan …, ..., …, … ve … parsel sayılı taşınmazlardan da … blok içine yer tahsisi ile davacı taşınmazlarının bütünlüğünün sağlandığı, yapılan uygulamanın toplulaştırma ilke ve esaslarına uygun olduğu ve davacıya eş değer nitelikli arazi tahsisi yapıldığı yönünde savunmada bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporu incelendiğinde, dava konusu edilen kadastral parsellerden 2 km uzakta parsel oluşturulduğu, eski parseller ile yeni tahsis olunan yerin toprak yapısına ve arazi topoğrafyasına ilişkin değerlendirmede bulunulduğu, Teknik Talimatta "Yeni Parselasyon Planlanmasında Dikkat Edilecek Hususlar" başlığı altında dikkat edilmesi gereken konularda ve davacının alanda yer alan diğer taşınmazlarına ilişkin inceleme yapılmadığı görülmektedir. Ayrıca, davacının tüm taşınmazlarının toplulaştırma öncesinde ve sonrasında yapılan uygulamayı ve konumlarını gösterir parselasyon planının da raporda ya da rapor ekinde dosyaya sunulmadığı görülmektedir.
Mahkeme kararına dayanak yapılan bilirkişi raporunun eksik ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı açıktır.
Bu durumda, davacının maliki olduğu tüm kadastral taşınmazları ile toplulaştırma işlemi sonucunda yeni tahsis edilen parselin konumları, parselasyon haritasında gösterilmek suretiyle davacının iddialarının ve davalı idarenin savunmalarının açıklığa kavuşturulması ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde hazırlanacak bir bilirkişi raporu ile uyuşmazlığın çözümü gerekmektedir.
Mahkemece yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınması ya da takdire göre konusunda uzman bilirkişilerden yeni bir rapor alınması suretiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre dava konusu işlemin iptali yolunda verilen karara karşı davalı idare tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddedilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan; ilk derece Mahkemesi tarafından, davacının maliki olduğu …, …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda dosyaya sunulan bilirkişi raporu esas alınarak … ve … sayılı parseller yönünden yapılan arazi toplulaştırma işleminin hukuka uygun olduğu sonucuna varıldığı halde, bu taşınmazlar yönünden davanın reddi yolunda hüküm tesis edilmemesinin de usul ve hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 24/06/2021 tarihinde oy çokluğuyla, kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Usule ve hukuka uygun bulunan temyize konu İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşüncesiyle aksi yöndeki Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.