1. Hukuk Dairesi 2019/3436 E. , 2020/3011 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vasisi, hukuki işlem ehliyeti bulunmayan ..."den alınan vekâletname kullanılarak kısıtlı adına kayıtlı ... ada ... parsel sayılı taşınmazın davalı vekil ... tarafından diğer davalı ..."e satış suretiyle temlik edildiğini, işlem tarihinde davacının fiil ehliyetinin bulunmadığını ve bu durumun davalılar tarafından da bilindiğini ileri sürerek satış işleminin iptali ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ...’in ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilerek miras payları oranında adlarına tescil isteminde bulunmuşlardır.
Yargılama sırasında ...’in terekesine ... temsilci olarak atanmış, davaya tereke temsilcisi huzurunda ( bu sıfat ile davacılar vekiline verdiği vekaletname suretiyle ) devam olunmuştur.
Davalılar, dava konusu taşınmazın usulüne uygun temlik edildiğini, vekâletnamenin tanzim tarihi ile taşınmazın devir tarihinde davacının fiil ehliyetine haiz olduğunun doktor raporu ile sabit olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacı kısıtlının vekâletnamenin düzenlendiği ve akit tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; ‘’ … Hemen belirtmek gerekir ki, Adli Tıp Kurumu 4.İhtisas Dairesinin 27.02.2013 tarihli raporu gereğince ehliyetsizlik olgusunun kanıtlandığı gözetilmek suretiyle mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; Somut olayda; davacı kısıtlının ölümü ile dosyaya sunulan iki farklı veraset ilamından birinde ..."un davacı kısıtlının mirasçısı olarak yer almadığı ve davacıların miras paylarının her iki veraset ilamında farklı gösterildiği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, hakimin doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince, davacılara dosya kapsamında yer alan birbirinden farklı iki mirasçılık belgesi arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından dava açması için süre verilmesi, dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi ve İbrahim mirasçılarının tartışmaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesinden sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde duruşmalı istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.06.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat v.d. gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ... vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
Yargılama sırasında celp edilen tapu kaydına göre; dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 212/231 payının davalı ... ( çekişmeli pay ) ve 19/231 payının dava dışı ... Belediyesi adına kayıtlı olduğu, davalı ...’ın temyiz aşamasında anılan belediyeye ait payı da bilahare satın aldığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Ne var ki, eldeki davada hüküm kurulurken, dava konusu taşınmazın tapu kaydının tümden iptaline şeklinde karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan, 4721 sayılı TMK’nun 28/1. maddesinde; ‘’ Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. ‘’ düzenlemesi ile tapu sicilinde yapılacak tescil, terkin ve düzeltim gibi işlemler, doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince kamu düzenini ilgilendirdiğinden, bu hususların kendiliğinden gözönüne alınması gerektiği birlikte değerlendirildiğinde, ...’in ölümü ile kişiliğinin son bulduğu gözetilmeksizin ölü kişi adına tescile karar verilmesi de hatalıdır.
Ne var ki; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 1. ve 2. bentlerinin hüküm fıkrasından tümden çıkarılmasına, yerlerine; "1- ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... sokakta kain dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının 212/231 oranında İptaline, 2- İptal edilen 212/231 payın mirasbırakan ...’e ait ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 06.02.2018 tarih ve 2017/18 Esas 2018/80 Karar sayılı veraset ilamında belirtilen payları oranında mirasçılar adına Tesciline," cümlelerinin yazılmasına, davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalı ... vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.