Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1510
Karar No: 2019/7256
Karar Tarihi: 09.12.2019

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1510 Esas 2019/7256 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, bir bağ ve tarla niteliğindeki taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılıp kesinleştirilmesi sonrası davalılar adına tapuda kayıtlı olmasına rağmen, davacı tarafından tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili ile müdahalenin men’i istemiyle açılmıştır. Mahkeme, taşınmazın 12791,27 m² bölümünün eylemli orman olduğu gerekçesiyle karar vermiş ancak yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli görülmemiştir. Bu nedenle jeodezi ve fotogrametri mühendisleri ile üç yüksek orman mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile yöreye ait en eski tarihli (1947 öncesi) memleket haritası ve bu haritaların yapımına esas alınan hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek taşınmazın niteliği belirlenip, bundan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 1947 yılından öncesini gösteren en eski tarihli memleket haritasının incelenmesi ve Hazine ve Orman Yönetimi taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince ve halen de or
20. Hukuk Dairesi         2019/1510 E.  ,  2019/7256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Çekişmeli .....köyünde bulunan109 ada 27 parsel sayılı 25.234,82 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bağ ve tarla niteliğinde davalılar adına tapuda kayıtlıdır.
    Davacı ..., 17/01/2012 havale tarihli dava dilekçesinde taşınmazın yörede 1988 yılında yapılan 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılıp işlemin kesinleştiğini ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili ile müdahalenin men’i istemiyle dava açmış, 02.04.2012 tarihli dilekçesi ile de, taşınmazın 2/B sahasında kalmadığı, ancak eylemli orman olması nedeniyle tapu kaydının iptaliyle orman niteliği ile Hazine adına tescili yönünde davayı ıslah etmiş, Orman Yönetimi de aynı iddia ile davaya katılmıştır.
    Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın 06.12.2012 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilen 12791,27 m2’lik kısmının tapu kaydının iptaliyle orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, bu bölüme davalıların müdahalesinin men’nine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili ve müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 07/11/2014 tarih ve 2014/5290 – 9243 E.-K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle;"Mahkemece çekişmeli taşınmazın 12791,27 m² bölümünün eylemli orman olduğu gerekçesiyle karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
    Şöyle ki; hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasındaki ve eski tarihli memleket haritasındaki konumunun gösterilmemesi nedeniyle, Dairenin 09.12.2013 tarihli geri çevirme kararı verilmiş ve ek rapor hazırlanması istenmiş, bu karar gereği ek rapor hazırlanmış ise de taşınmaz orman sınırı dışında gösterilmiş, ancak, 1989 yılında yapılan orman kadastro çalışmaları sırasında düzenlenen orman kadastro haritasının orijinal renkli bir örneği yine getirtilmemiş, 1997 tarihli memleket haritası ile 1970 hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara göre hazırlanan 1976 tarihli memleket haritaları incelenmiş, bunlarda da taşınmazın bir bölümünün yeşil renkli bölümde yer aldığı anlaşılmıştır.
    Kural olarak, bir yerde kesinleşen orman kadastro çalışması varsa, o yerin orman olup olmadığı, kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması sonucu belirlenir ise de; bu sınırlandırmada 4785 sayılı Kanun hükümlerinin nazara alınmış olması halinde sağlıklı çözüme ulaşılır. Zira, 3116 sayılı Kanun sadece Devlet Ormanlarını belirlemiş olup, bu Kanuna göre,13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu oluşup kesinleşen tahdit haritaları, orman olarak sınırlandırılan alanların bu niteliğini kesinleştirmekle birlikte orman sınırları dışında kalan taşınmazların orman niteliğini ve hukuki durumunu saptamakta yetersiz kalır. Bu şekildeki taşınmazların orman olup olmadığının 4785 ve 5658 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir, yani Hazine ve Orman Yönetimi taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince ve halen de orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açtıklarına göre, ilk orman kadastrosunun yapıldığı sırada taşınmazın hukuken orman olup olmadığının tesbiti önemlidir ki, bu da 1947 yılından öncesini gösteren, yöreye ait en eski tarihli memleket haritasının incelenmesiyle mümkün olacaktır.
    O halde; mahkemece, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile yöreye ait en eski tarihli (1947 öncesi) memleket haritası ve bu haritaların yapımına esas alınan hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, ziraat uzmanına taşınmazın bitki örtüsü, toprak yapısı, üzerindeki ağaçların sayısı, yaşı, taşınmazdaki dağılımı, kapalılık oranını gösteren bilimsel verilere dayalı rapor hazırlattırılmalı, bundan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Kabule göre de; taşınmaz, davalılar adına tapuda kayıtlı olduğuna göre, haksız bir tasarruf ve elatmadan söz edilemeyeceği halde, davalıların elatmalarının önlenmesine karar verilmiş olması doğru değildir." denilmiştir
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın asli müdahil davacı bakımından kabulüne, dava konusu ...parselin 21/02/2016 tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide gösterilen 12.758,15 m2"lik kısmının eylemli orman olması nedeniyle tapu kaydının iptaline, bu kısım ifraz edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerindeki tüm şerhlerin terkinine, müdahalenin önlenmesi talebinin ise bu karar kesinleşene kadar davalılar adına tapu kaydı bulunduğundan bu talepte bulunulamayacağından reddine, karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir
    Dava, tapu kaydının iptali ve tescil ile müdahalenin men’i istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre orman kadastrosu, 1988 yılında kadastrosu yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B uygulaması yapılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi