3. Hukuk Dairesi 2020/3246 E. , 2020/5539 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ
... Bölge Adliyesi Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesine üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Murafaa için belirlenen günde davacı vekili yetki belgesine istinaden avukat Halil Güzel geldi. Hazır olan avukatların sözlü açıklaması dinlenildikten sonra kararın açıklanması başka güne bırakıldı. Yapılan incelemede temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin anlaşılması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı; davalı bankadan 200.000 TL ve 700.000 TL bedeli iki tüketici kredisi kullandığını, krediler için iki adet taşınmaz üzerinde iki adet ipotek tesis edildiğini, kredinin 10., 11. ve 12. taksitlerinin ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından gönderilen ihtarname ile tüm borcun muaccel hale geldiği belirtilerek borcun tamamının ödenmesinin istendiğini, gönderilen ihtarnamelerin usulsüz olduğunu, temerrüt şartının gerçekleşmediğini, borcun ödenmemesi üzerine ... 10. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4419 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibin ... 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1049 Esas, 2015/1079 Karar sayılı kararı ile iptaline karar verildiğini, ... 10. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5510 Esas sayılı dosyasında yeniden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, takip tarihi itibariyle muaccel hale gelen borcu fazlasıyla ödediğini ileri sürerek, tüm borcun muaccel hale gelmediğinin tespitine, yapılan erken ödemelerin toplam borçtan düşürülmesine, ... 10. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5510 esas sayılı dosya ile icra takibinin yapıldığı tarih itibariyle bankaya vadesi gelmiş herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına ve başlatılan haksız takip nedeniyle 50.000.00 TL manevi tazminatın 11.10.2013 tarihi itibariyle işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile, davacının ... 10. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5510 Esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen 301.793,88 TL alacak yönünden takip tarihi itibarıyla muaccel bir borcunun bulunmadığının tesbitine, 25.11.2015 takip tarihi itibarıyla vadesi gelen ilk 40 taksit için yapılan fazla ödeme tutarının 118.226,37 TL, erken ödeme nedeniyle davalı bankaca indirim uygulanması gereken faiz tutarının 10.068,45 TL olduğunun tesbitine, 60.358,78 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş; hükme karşı, taraflar istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-6763 sayılı yasa ile 6100 sayılı HMK"na eklenen geçici 1. madde uyarınca, aynı kanunun 362. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, yeniden değerleme oranına göre 01.01.2019 tarihinden itibaren 58.800,00 TL’na çıkarılmıştır. Davacının temyiz incelemesine konu ettiği dava değeri, karar tarihi (16.04.2019) itibarıyle 58.800,00 TL’nı geçmediğinden HMK.nun 362/1-a maddesi gereğince davacının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı bankanın aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Dava, İcra ve İflas Kanunun İİK’nın 72. maddesine dayalı açılan menfi tespit davasıdır. İcra ve İflas Kanunun 72. maddesinin 5.fıkrasına göre; “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. ”Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davacı, davalının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, davacının bu istemi hakkında ret kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz dilekçesinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı bankanın sair temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 16.04.2019 gün 2017/1949 Esas, 2019/784 Karar sayılı kararının kaldırılarak ... 5. Tüketici Mahkemesi’nin 2016/439 Esas, 2017/34 Karar sayılı kararın BOZULMASINA, 2.540 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan 44,40 TL harcın davacıya iadesine, peşin alınan 5.281,43 TL harcın davalıya iadesine, 07/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.