3. Hukuk Dairesi 2020/3623 E. , 2021/4614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : UŞAK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi neticesinde davacının istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının yeğeni olduğunu ve deri işiyle uğraştığını, davalının deri satın aldığı dava dışı ..."e olan 30.000 Dolar borcunu kendisinin ödediğini, ancak bu bedelin davalı tarafından kendisine iade edilmediğini, davalıya noterden ihtar çektiğini, ödeme yapılmadığını ileri sürerek davaya konu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; taraflar arasında bir ödünç sözleşmesi olmadığını, davacının kendi adına aldığı derilerin karşılığında ödeme yaptığını, davacının sunduğu makbuzda da ... adına ödeme yapıldığına dair tek bir kayıt olmadığını, davacının bedelini ödediği derilerin Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/676 E. sayılı dava dosyasına konu olan deriler olduğunu, davacının dava dışı Selahattin Yiğit’e yaptığı ödemeler karşılığında aldığı derilerin işlenmek üzere işyerine getirildiğini, kendisi adına yapılan bir ödeme olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacının dayandığı dekontun üzerinde derilerin davalı tarafından alındığı ve davalı adına ödeme yapıldığı yönünde herhangi bir açıklama bulunmadığı, davacının bedelini ödediği derilerin mahkemenin 2014/676 E., 2016/678 K. sayılı dosyasına konu deriler ile aynı olduğunun anlaşıldığı, söz konusu dosyada ...’ın 12/11/2014 tarihli ihtarnameye cevabında 5590 adet deriyi 72.700 ABD doları karşılığında sattığını beyan ettiğinin görüldüğü, bu beyanın da derilerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunu ve davacının kendi adına derileri aldığını gösterdiği, ihbar olunan ... tarafından düzenlenen 05/11/2013 tarihli 60.037,20 TL tutarlı faturanın davalıya ait 2013 yılı yevmiye defteri kayıtlarında 10/11/2013 tarih ve 100 madde nosu ile kayıtlı olduğunun mali müşavir raporundan anlaşıldığı, ancak bu durumun tek başına derilerin davalı adına alındığını ispata yeterli olmadığı, nitekim muhasebe kaydında 60.037,20 TL tutarlı 5559 adet ham koyun derisi bedelinin ...’e Yapı Kredi dekontu açıklaması ile ödendiği şeklinde kayıt olmasına rağmen bu kayda ait ödeme dekontunun olmadığı ve davacının deri ticareti veya deri imalatı sebebiyle vergi kaydının da olmadığı dikkate alındığında davalı tarafın savunmalarını doğrular nitelikte olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Bölge adliye mahkemesince; davacının iddia ettiği ödemenin davalının borcuna mahsuben yapıldığını ispatlayamadığı, taraflar arasında görülen diğer davanın eldeki davanın sonucunu etkileyemeyeceği gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Hukuk mahkemesinde görülen bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir mahkemenin görevi içindeki bir hususun çözümüne bağlı ise hukuk mahkemesi o hususun görüldüğü davanın sonuçlanmasını kendisi için bekletici sorun yapabilir.
Görülmekte olan bir davanın sonuçlanmasını başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekir:
1.Bekletici sorun yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması,
2.İki dava arasında bağlantı bulunması.
Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır.
Bunun yanında; aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların, aralarında bağlantı bulunması durumunda, birleştirilmesine karar verilebilir.
Görülmekte olan davaların birleştirilmesi için de iki şartın gerçekleşmesi gerekir:
1. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması,
2. Biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması.
Aynı şekilde; davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve davalar birleştirilebilir.
Dosya arasında bir kısım evrakına ilişkin örnekleri bulunan Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/676 E. sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacıların... ve ..., davalının ..., davanın menfi tespit davası olduğu; mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ancak hükmün Yargıtay 15. Hukuk Dairesince bozulduğu ve henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Davalı, iş bu alacak davasına konu derilen menfi tespit davasına konu derilerle aynı olduğunu ileri sürmüş; davacı ise derilerin farklı deriler olduğunu beyan etmiştir. İlk derece mahkemesince her iki davaya konu derilerin aynı olduğu kabul edilmiş, istinaf mahkemesince ise diğer davanın eldeki davanın sonucunu etkileyemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Bu durumda mahkemece; taraflar arasında görülen davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olduğu ve davalar arasında bağlantı bulunduğu dikkate alınarak, davanın davalı tarafından açılan menfi tespit istemli dava dosyası ile birleştirilerek yargılamanın yapılması ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 26/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.