Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/37190
Karar No: 2014/246

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/37190 Esas 2014/246 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/37190 E.  ,  2014/246 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 14/11/2013
    NUMARASI : 2013/1516-2013/1232

    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi .......tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı işverence temyiz edilmiştir.
    İddia, savunma ve dosya içeriğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının işveren vekili olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir.
    İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri her şeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır.
    İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütününü sevk ve idare edenlerin 18. madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır. Aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, işyerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecektir.Dosya kapsamından, davalı vekilinin, davacının fabrikada üretimin tümünden sorumlu ve yetkili tek kişi olduğunu, işçi alma ve çıkarma yetkisinin bulunduğunu bu sebeple işveren vekili olduğunu ve işe iade davası açma hakkının bulunmadığını savunduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca dava dilekçesinde ve fesih bildiriminde davacının mühendislik, kalite kontrol, üretim ve satınalma yöneticisi olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, davalı işverenin dava şartlarından olan ve re"sen de gözönünde bulundurulması gereken mezkur savunması üzerinde durulmadan ve bu yöne ilişkin olarak herhangi bir değerlendirme de yapılmadan sonuca gidilmesi isabetli olmamıştır.
    Doğru neticeye ulaşabilmek için, davalı şirketin genel organizyon şeması ile ana sözleşmesi, personel ve işyeri yönetmeliği, davacının görev tanımını ve yetkilerini belirten bilgi ve belgeler ile davacının işçi alma ve işten çıkarmaya ilişkin yetkilerini gösterir tüm bilgi ve belgeler celp edilerek yukarıda belirtilen düzenleme gereği davacının işveren vekili veya işveren vekili yardımcısı olup olmadığı açıkça tespit edilmelidir. Belirtilen hususlar araştırılmadan yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, bozma sebepine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi