1. Ceza Dairesi 2018/599 E. , 2019/4289 K.
"İçtihat Metni"(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Göçmen kaçakçılığı yapma suçundan Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan ..."in, firar eylemi nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 44/3-ı. maddesi uyarınca 20 gün hücre hapsi cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 02/06/2017 tarihli ve 2017/175 sayılı kararının şikâyet yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesini müteakip infaza başlanabilmesi için onanması talebinin reddi ile söz konusu cezanın iptaline ilişkin İzmir 2. İnfaz Hâkimliğinin 04/07/2017 tarihli ve 2017/3315 esas, 2017/3348 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/07/2017 tarihli ve 2017/1238 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
İnfaza ilişkin hususların kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre,
1-Hükümlünün “20 gün hücreye koyma” disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Buca Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 02/06/2017 tarihli ve 2017/175 sayılı kararının şikâyet edilmeden kesinleşmesini müteakip, anılan disiplin cezasının onaylanması talebinin reddi ile tüm sonuçları ile iptaline ilişkin karara karşı yapılan itirazın reddine karar verilmiş ise de, 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesinde yer alan "a) Hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır..." şeklindeki hüküm gereğince, hükümlünün hücreye koyma disiplin cezası ile cezalandırılmasına dair disiplin cezasının şikâyet edilmeden kesinleşmesinden sonra 5275 sayılı Kanun"un 48/3-a maddesi gereğince hücre cezasının infazına başlanabilmesi için talep edilen onaylama kararında artık disiplin cezasının esasına ilişkin değerlendirme yapılamayacağı gözetilmeksizin, bu yönden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
2-Hükümlünün 06/03/2017 tarihinde, bulunduğu Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda çalışması için gönderildiği işten firar etmesi eylemi nedeniyle, anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca disiplin soruşturmasına 2 gün içerisinde başlanması gerekmesine rağmen, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 47/2. maddesinde yer alan “Hükümlülerin diğer disiplin cezalarını gerektiren eylemlerinin öğrenilmesinden itibaren derhâl ve en geç iki gün içinde kurum en üst amirince atanan bir görevli tarafından soruşturmaya başlanır.” şeklindeki düzenlemeye aykırı davranılarak, 25/05/2017 tarihinde başlandığı ve hükümlü hakkında hücre cezası verildiği, disiplin cezasının onanması talebi üzerine, İzmir 2. İnfaz Hâkimliğinin anılan kararı ile disiplin soruşturmasının kanunî süreler içinde yapılmadığı gerekçesiyle disiplin cezasının kaldırıldığı anlaşılmışsa da, bu süreye uyulmamasının disiplin cezasını geçersiz hale getirmeyeceği, bu düzenlemenin amacının Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01/10/2009 tarihli ve 2007/18669 esas, 2009/12712 karar sayılı ilâmı ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 22/10/2010 tarihli ve 2010/4826 esas, 2010/6884 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, hükümlü hakkındaki disiplin cezasının infazı ve kaldırılmasında gecikme yaşanmasını engelleyerek koşullu salıverme yönünden aleyhe sonuç doğurmasının önüne geçilmesi olduğu, disiplin cezası soruşturmasının geç yapılması nedeniyle cezanın infazı ve kaldırılması gecikmişse bile bu durum hükümlünün koşullu salıverme tarihinin belirlenmesi aşamasında dikkate alınarak aleyhe sonuç doğuracak şekilde yorumlanmasının önüne geçileceği cihetle, 5275 sayılı Kanunun 47. maddesinde yer alan sürelere uyulmadığı gerekçesi ile onaylama talebinin reddi ile hücre hapsi cezasının iptaline karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24/01/2018 gün ve 94660652-105-35-9484-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-)Dosya kapsamına göre;
Hükümlünün Buca Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezasını infaz ettiği sırada 06.03.2017 günü çalıştırılmak üzere götürüldüğü İzmir Buca Gökdere mezarlığından firar ettiği ve firar fiili ile ilgili olarak aynı gün infaz koruma memurları tarafından tutanak tutulup, hakkında firar fişi düzenlendiği,
16.05.2017 tarihinde yakalanan hükümlünün cezasının infazı amacıyla İzmir Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna alındığı,
Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle 25.05.2017 tarihinde muhakkik görevlendirmesi ile soruşturma işlemlerine başlanıldığı, 26.05.2017 tarihinde savunmasını yazılı yada sözlü olarak üç gün içerisinde yapmasının istendiği, hükümlünün 31.05.2017 tarihinde yazılı olarak savunmasını verdiği, 01.06.2017 tarihinde disiplin soruşturması raporunun Disiplin Kurulu Başkanlığına sunulduğu ve Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından 02.06.2017 tarihinde hükümlünün 20 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen bu kararın 13.06.2017 tarihinde hükümlüye tebliğ edilmesine rağmen yasal süresi içerisinde şikayet yoluna başvurmaması nedeniyle, disiplin cezasının kesinleştiği,
Kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlanılabilmesi için 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48. maddesi uyarınca infaz hakiminin onayının gerekmesi nedeniyle onay için 29.06.2017 tarihinde İzmir 2.İnfaz Hakimliğine başvurulduğu,
İzmir 2.İnfaz Hakimliğinin 04.07.2017 tarihli ve 2017/3315 esas, 2017/3348 karar sayılı kararında “...firar eyleminin öğrenildiği tarihten yaklaşık 3 ay sonra verilen disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu....” gerekçesiyle disiplin cezasının onanması talebinin reddi ile 4675 sayılı Yasanın 6. maddesi gereğince tüm sonuçları ile iptaline karar verildiği,
Cumhuriyet Başsavcılığının, İnfaz Hakimliğinin bu kararına karşı yasal süresi içerisinde itiraz ettiği,
İtiraz mercii olarak inceleme yapan İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.07.2017 tarihli ve 2017/1238 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
2-)Hukuksal Değerlendirme;
01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan “...hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 52. maddesinde disiplin cezalarına karşı şikâyet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağının, 4675 sayılı infaz Hakimliği Kanununun 5. maddesinde ise işlem ve faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikâyet yoluyla İnfaz Hâkimliğine başvurulabileceğinin, şikayet üzerine verilen İnfaz Hakimliğinin kararına karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna gidilebileceğinin, itiraz üzerine verilen kararın ise kesin olduğu şeklindeki yasal düzenlemelere göre somut olay değerlendirildiğinde; Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle yapılan disiplin soruşturması sonucunda Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen 02.06.2017 tarihli ve 2017/175 sayılı hücreye koyma disiplin cezasının şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen bu hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlayabilmek için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında kesinleşmiş disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme ve İnfaz Hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan ancak cezanın infazı aşamasında mutlaka değerlendirmeye alınmasında zorunluluk bulunan hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu ancak bu incelemeleri yaptığı sırada verilen disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, bir hukuki hata yapıldığı yönünde kanaatinin oluştuğu durumlarda da gerekçesini göstermek suretiyle kesinleşen disiplin cezasının kaldırılması amacıyla yetkili ve görevli mercie bildirimde bulunmak suretiyle kesinleşen kararlara karşı mevzuatımızda öngörülen kanun yollarının işletilmesini sağlama yetkisinin bulunduğu, kanunda öngörülen yasal sürelere uyulmadan verilen ve kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve bu haliyle infazının yapılmaması gerektiği kanaati oluşan İnfaz Hakimliğinin kesinleşen kararın kaldırılması yönünde kanun yollarının işletilmesi amacıyla yetkili ve görevli mercilere bildirimde bulunmak ve bu bildiriminin sonucuna göre bir karar vermek yerine yetkisi olmadığı halde kesinleşen kararın iptali yönünde verdiği karar usul ve yasaya aykırı olup, Cumhuriyet savcılığının itirazının bu nedenle kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden İzmir 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 27.07.2017 tarihli ve 2017/1238 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-)Sonuç ve Karar;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki (1) nolu bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yukarıda açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.07.2017 tarihli ve 2017/1238 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, bozma nedenine göre tebliğnamedeki (2) nolu bozma isteği konusunda bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.