Tapu Tescil Kararları - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/4908 Esas 2020/3067 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4908
Karar No: 2020/3067
Karar Tarihi: 24.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/4908 Esas 2020/3067 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Davacılar, mirasbırakanlarından kalan 3 taşınmazın kadastro tespiti öncesinde davalılara muvazaalı bir şekilde devredildiğini ve mirastan mal kaçırmanın amaçlandığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescil edilmesini istemişlerdir. Davalılar ise zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkeme, hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, Daire tarafından verilen bozma kararında, mirasbırakan taşınmazların geometrik ve hukuksal durumunu belirleyen tesbitten sonra öldüğüne göre, hak düşürücü sürenin uygulanması olanağı olmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, dava konusu taşınmazların tapuda kaydı olmamasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiği, bu nedenle İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek davacıların temyiz itirazının reddedilmesine karar verilmiştir. Kararda, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesi de bahsedilmiştir. Bu maddenin gereği, mirasbırakanın ölümünden sonra kısa süreli hak sahiplerinin hiçbir şekilde ve sebeple haklarını kaybetmemesi için özel bir düzenleme yapar.

1. Hukuk Dairesi 2017/4908 E. , 2020/3067 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada:
Davacılar, ortak mirasbırakanları ..."ın 3 adet taşınmazını kadastro tespiti öncesinde davalılara devrettiğini, ancak işlemin muvazaalı olduğunu, mirastan mal kaçırmanın amaçlandığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin dolduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar ilişkin olarak verilen karar Dairece, "…mirasbırakan taşınmazların geometrik ve hukuksal durumunu belirleyen tesbitten sonra öldüğüne göre 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanması olanağı yoktur. Hâl böyle olunca işin esası incelenip varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir…" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-K A R A R-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak ve özellikle kadastro öncesi tapuda kaydı bulunmayan çekişme konusu taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiği, mirasbırakan tarafından tapu kaydına dayalı olarak yapılan bir temlikin bulunmadığı, bu nedenle dava konusu taşınmazlar yönünden 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru olduğuna göre, davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 23.00 TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 24.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.