Nitelikli dolandırıcılık suçundan şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27/12/2019 tarihli ve 2019/15745 soruşturma, 2019/8510 esas, 2019/879 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanun’un 174. maddesi gereğince iadesine dair Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/01/2020 tarihli ve 2019/457 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/01/2020 tarihli ve 2020/47 değişik iş sayılı müteakip, bu defa Gebze Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden düzenlenen 28/01/2020 tarihli ve 2020/1809 soruşturma, 2020/731 esas, 2020/79 sayılı iddianamenin iadesine dair Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/01/2020 tarihli ve 2020/21 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2020 tarihli ve 2020/212 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 16/03/2020 gün ve 94660652-105-41-4840-2020 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/03/2020 gün ve 2020/37406 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/01/2020 tarihli kararı ile iddianamenin, bir kısım şüphelilerin eylemlerinin belirlenemediği, kaç kez ceza istendiğinin belli olmadığı, bir kısım müştekiler yönünden belirsizlik ve çelişki bulunduğu ve suç yerleri farklı olan eylemlerden dolayı yetkili mahkemede ayrı ayrı açılması gereken davaların tek bir iddianame ile yetkisiz mahkemeye açılması gerekçesiyle iade edilmesini müteakip, düzenlenen ikinci iddianame üzerine bu defa da ilk iade sebepleri arasında yer alan suç yerleri farklı olan eylemlerden dolayı yetkili mahkemede ayrı ayrı açılması gereken davaların tek bir iddianame ile yetkisiz mahkemeye açılması şeklindeki eksiklik tamamlanmadığından bahisle tekrar iddianamenin iadesine karar verildiği anlaşılmış ise de,
Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 24/09/2007 tarihli 2007/4889 esas, 2009/5218 karar sayılı ilâmında, "Görev ve yetki konusunda iddianamede açık bir yanlışlık veya çelişki olması halinde iddianamenin iadesinin mümkün olduğu, suç yeri konusunda Cumhuriyet savcılığı ile mahkemenin hukuki görüşlerinin farklı olduğu durumlarda ise iddianamenin kabulünden sonra kovuşturma evresinde görevsizlik veya yetkisizlik kararları ile sorunun hallinin mümkün bulunduğu cihetle, Cumhuriyet Savcılığınca suç yeri ile ilgili olarak yapılan tesbit kabul edilmeyerek yetki hususunun iade sebebi yapılamayacağı gözetilmeden..." şeklinde belirtildiği üzere, anılan Mahkemesince yetki nedeniyle iddianamenin iade edilemeyeceği gözetilmeksizin, merciince itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2020 tarihli ve 2020/212 değişik iş sayılı kararının bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dairemizin 2019/5184 esas ve 2019/7867 karar sayılı, 09/09/2019 tarihli , ayrıca 2019/6161 esas ve 2019/10626 karar sayılı, 04/11/2019 tarihli ilamları nazara alındığında ; kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2020 tarihli ve 2020/212 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 12/05/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.