10. Hukuk Dairesi 2015/17704 E. , 2015/22623 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Eskişehir 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 25.06.2015
No : 2014/887-2015/315
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı ve fer"î müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı işverene ait arazilerde 25.03.2012-10.07.2014 tarihleri arasında sürekli çalıştığını hizmetlerinin tespitini talep etmiş Mahkemece; davacının isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; işyerin davalı Kurum"da tescilinin olmadığı, davacının, uyuşmazlık konusu dönemde davalı işyeri veya başka bir işyerinden 4/1-a kapsamında bildirimli çalışması bulunmadığı, davalı C... E.."in şizofreni hastalığı nedeniyle eşinin vasayeti altına alındığı, davacının 01.01.1985-30.12.2014 tarihleri arası 2926 sayılı Yasa kapsamında bağkur sigortalığı nedeniyle 30.12.2014 tarihli tahsis talebi üzerine 01.01.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamından, dinlenen davacı tanıklarının davalı işyerinden bildirimi bulunmadığı, ihtilaflı dönemde davacı ile çalışan bordro tanıklarının bulunmamakla birlikte, komşu işyeri tanıkları re"sen tespit edilerek dinlenilmediği, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555- 03.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
İnceleme konusu davada; istem hüküm altına alınmış ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; işverenin vergi kayıt, faaliyet ve tescil durumu ilgili vergi dairesinden araştırılmalı, bordro tanığı bulunmadığında, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek işyerinin ve davacının yaptığı işin nitelik itibarıyla mevsimlik olup olmadığı, çalışmanın tam gün üzerinden gerçekleşip gerçekleşmediği ortaya konulmalı, tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, bahse konu arazilerin hangi tarihten itibaren davalıya ait olduğuna ilişkin tapu kayıtlarının getirtilmeli, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, davacının talep ettiği dönemlere ilişkin çalışmasına yönelik kolluk kuvvetlerinden (Jandarma Komutanlığı/Emniyet Müdürlüğü) araştırma yapılması istenmeli, zabıta marifetiyle komşu parsellerde oturanlar ve çalışmayı bilebilecek durumda olanlar tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenmeli, talep edilen dönemde görev yapan muhtar ve azalardan kanaat edinmeye yeter kadarının dinlenilmeli, Tarım İl Müdürlüğünden yılda kaç defa ürün alındığı, hangi ürünlerin yetiştirildiği sorulmalı, gerekirse bahçede ağaç bulunup bulunmadığı, bunların niteliği, sebze tarımında kullanılacak arazi olup olmadığı, ne kadar dönüm arazini ekildiği, ne ekildiği, devamlılık arzeden bir iş olup olmadığı icra edilecek bir keşif suretiyle belirlenmeli, davacının burada tam olarak hangi işleri yerine getirdiği konusunda davacıdan ayrıntılı beyanı alınmalı (bahçe bakımı, arazilerin sürülmesi, sulanması v.s.), böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak taraflar arasındaki ilişkinin niteliği tereddütsüz belirlenerek, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ve fer"î müdahil vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.