3. Hukuk Dairesi 2019/3029 E. , 2020/5637 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; elektrik abonesi olduğu davalı şirketin ilgili mevzuata aykırı olarak kayıp-kaçak, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet, iletim ve dağıtım bedeli adı altında fazladan ücret tahsil ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000 TL’nin her bir faturanın ödendiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17 nci, geçici 19 uncu ve 20 nci maddeleri gereğince davalı Depsaş yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı Dedaş aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2017 yılı A.A.Ü.T"nin 6/1 ve 13/2. maddeleri gereğince anlaşmazlığın davanın konusuz kalması nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce giderildiği gerekçesiyle 600 TL vekalet ücretinin davalı Depsaş"tan alınarak davacıya verilmesine, davalı Dedaş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin m.7/2. hükümleri gereğince 1.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Dedaş"a verilmesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı Depsaş"tan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, yargılama sırasında yürürlüğe giren 6446 sayılı yasada yapılan yeni yasal düzenleme ve yargıtay kararları nazara alınarak davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davalı Depsaş yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı Dedaş yönünden ise husumetten reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf isteminin yerinde olmadığını, sadece davacı yararına hükmedilen maktu vekalet ücretine ilişkin olarak; taraf vekillerinin 17.02.2017 tarihli ön inceleme tutanağını imzalamasından sonra mahkemece karar verilmesi nedeniyle vekalet ücretinin tam olarak hesaplanması gerektiği yönünden olmak üzere istemin kabulü ile; mahkemece verilen kararın davacı lehine vekalet ücretine ilişkin 4. fıkrasının kaldırılmasına, yerine "ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi nedeniyle A.A.Ü.T"nin 6 ve 13. maddelerine göre 1.980 TL vekalet ücretinin davalı Depsaş"tan alınarak davacıya verilmesine" fıkrasının eklenmesine, davacı tarafın sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1. maddesi gereğince reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-)Bölge Adliye Mahkemelerinin duruşmasız olarak esas hakkında istinaf incelemesi yapmaları durumunda karar verme usulü 6100 Sayılı HMK"nun 353/1-b-2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında veya kararın gerekçesinde hata edilmesi durumunda yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzelterek esas hakkında yeniden karar verilebilecektir.
Ayrıca, Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında yer alması gereken hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359. maddesinde belirtilmiştir. Söz konusu maddeye göre, “tarafların iddia ve savunmalarının özeti”, “ilk derece mahkemesi kararının özeti”, “ileri sürülen istinaf sebepleri” ve “taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, red ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep” Bölge Adliye Mahkemesi kararında yer alması gereken zorunlu hususlardandır. Aynı kanunun 359/2. maddesinde ise "hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" hükmü getirilmiştir.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, Bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararına atıf yapılarak vekalet ücret miktarının düzeltilmesine, hüküm fıkrasının diğer kısımlarının aynen bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen dahi olsa kabul edildiği durumlarda öncelikle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi ve yeniden tüm talepler bakımından hüküm kurulması gerekmektedir.
O halde Bölge adliye mahkemesince, yukarıda açıklanan HMK’nın 359/2. ve 353/1-b-2. maddelerindeki düzenlemeler de gözetilerek, taleplerin her biri hakkında tek tek hüküm kurulması gerekirken, davacı yararına hükmedilen vekalet ücret miktarının düzeltilip ilk derece mahkemesi kararına gönderme yapılmak suretiyle ilk derece mahkeme kararının diğer kısımlarına aynen geçerlilik tanıyacak ve kararın infazında tereddüt oluşmasına sebebiyet verecek şekilde karar verilmesi hatalı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-)Bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.