21. Hukuk Dairesi 2017/4501 E. , 2018/6130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.09.1999-28.02.2005 tarihleri arasında kesintisiz geçen sigortalı çalışmalarının Kuruma eksik bildirilmesi nedeniyle, bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizi bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilmek suretiyle yapılan yargılama neticesinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalı işverene ait 11017943 sicil numaralı işyerinden verilen 30.09.1999 ve 14.08.2000 tarihli işe giriş bildirgeleri ile sigortalı çalışmalarının SGK"ya kısmi ve kesintili olarak bildirildiği, 30.09.1999-30.01.2005 tarihleri arasında ise farklı işyeri sicil numaralı, değişik işyerlerinden de davacının kısmi ve kesintili çalışmalarının bildirildiği, ihtilaflı dönemde verilmiş işe giriş bildirgeleri üzerindeki sigortalı imzaları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda imzaların davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, temyiz edilmeksizin kesinleşen işçilik alacağı dosyasında davacının eldeki davaya konu ihtilaflı dönemin tamamında çalıştığı esas alınarak hesap yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Ancak bozmaya uyulduğu halde, bozma gereği yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan Mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıkça “ davacının hizmet cetvelinde 30.09.1999-30.01.2005 tarihleri arasında yer alan işyeri sicil numaralarının davalı işveren şirkete ait olup olmadığı, bu işyeri sicil numaralarının ait olduğu işyerlerinin davalı işveren şirketle ilgisi var ise bu hususun araştırılıp, hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmadan açıklığa kavuşturulmasından sonra karar verilmesi" hususu belirtilmesine rağmen mahkemece işverenlerin tümü araştırılmadan, şirketlerin davalı işverenden ihale alıcısı olduğu ortaya konulmadan, aralarındaki organik bağ açığa kavuşturulmadan yazılı şekilde sonuca gidilmiş olması hatalıdır.
Yapılacak iş; davacının hizmet cetvelinde, ihtilaflı dönemde kısmi ve kesintili bildirim yapan tüm işveren dönem bordrolarını getirtmek, tarafsız tanıkları belirleyerek beyanlarını almak ve çalışmaların davalı işveren ile ilgisi olup olmadığını belirlemek , davalı işveren şirket ile hizmet cetvelinde bildirim yapan işverenler arasındaki ihaleye ilişkin belgeleri getirtmek, davalı işveren ... şirketinin, T-Kablo ... şirketinin alt işvereni olarak bildirimde bulunup bulunmadığını belirlemek, tüm bu araştırmalar sonucu hizmet cetvelindeki diğer işverenler ile davalı şirket arasında organik bağ ve ihaleler tespit edilemezse davalı işveren ... şirketi yönünden sınırlı olarak hizmet tespitine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.