10. Hukuk Dairesi 2015/21847 E. , 2015/22904 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, sigorta kaydının düzeltilerek 14.11.2005 - 14.10.2008 dönemine ilişkin olarak eksik yatan sigorta kaydının düzeltilmesi, ücretinin esasını teşkil eden prim kazancının matraha dahil edilmesi ve anılan dönemin asgari ücretin 3,88 katı oranında prime esas kazanç olarak tespiti ile mezkur oranda primlerin yükseltilmesi ve eksik yatırılan sigortaların tamamlattırılmasına müteakip emeklilik tarihinden itibaren hesaplanacak yaşlılık aylığı farkı alacağının davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş;Mahkemece,Davanın kabulü ile davacının;14.11.2005 – 31.12.2005 arası 47 gün günlük 63,21-TL,01.01.2006 – 31.12.2006 arası 360 gün günlük 68,68-TL,01.01.2007 – 30.06.2007 arası 179 gün günlük 72,75-TL,01.07.2007 – 31.12.2007 arası 180 gün günlük 75,66-TL,01.01.2008 – 30.06.2008 arası 180 gün günlük 78,69-TL,01.07.2008 – 14.10.2008 arası 104 gün günlük 82,76-TL ücretle davalı nezdinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1" inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesidir. Hizmet tespitine ilişkin davaların kamu düzenine ilişkin niteliği, vazgeçilemez ve devredilemez insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine olanak sağlayan özelliği de gözetilerek, hak kaybı ve yersiz sigortalılık süresi edinmeyi önlemek açısından, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerektiğinde, re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. .
Bununla birlikte hizmet tespitine yönelik davalarda, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliği dikkate alınarak, ücretinin ve davalı ...’na, davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla, prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Çalışma olgusunun her türlü delille kanıtlanması olanağı bulunmakla birlikte; Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 Esas, 2005/413 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret miktarı HMK’nun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288. maddesinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200.maddesi) belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle ispatı mümkündür. Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar için yine HMK’nun geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK’nun 289. maddesi gereğince tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinletilmesi mümkündür.
Yukarıda açıklanan somut bilgilerin tümü birlikte değerlendirildiğinde,dava dosyasına davacının hizmet cetvelinin celp edilmediği ve dönem bordrolarının mevcut olmadığı anlaşılarak öncelikle davacının hizmet döküm cetvelinin dosya içine celp edilmesi ve sonrasında bu cetvelin dönem bordroları ve yine tespit edilecek ve ayrıca dinlenecek bordro tanıklarının beyanları ile karşılaştırılması sonucunda varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucunda, yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.