Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3239
Karar No: 2020/3127
Karar Tarihi: 25.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/3239 Esas 2020/3127 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, ortak mirasbırakan babalarının 1257 ve 117 parsel sayılı taşınmazlarını davalıya temlik ettiğini, ancak murisin ehliyetsiz olduğunu ve işlemin muvazaalı olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil istemişti. Mahkeme, davanın kısmen kabul edilmesine karar vermiş, ancak Yargıtay daireleri bozarak nedenlerini belirtmişlerdir. Sonuç olarak Yargıtay tarafından yapılan incelemeler neticesinde, davacının mirasın 1257 parsel sayılı taşınmazı yönünden muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği kabul edilirken, 117 parsel sayılı taşınmaz bakımından da davanın reddine karar verilmiştir. Ayrıca, vekalet ücretine ilişkin olarak Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi doğrultusunda vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca karar düzeltme yapılarak onanmıştır. Kanun maddelerinin detaylı ve açıklayıcı hali ise aşağıdaki gibidir:
- Taşınmazın keşif sonucu saptanan değeri üzerinden noksan harç tamamlanmamış ise vekalet ücreti dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden takdir edilir.
- 492 sayılı Harçlar Kanunu
1. Hukuk Dairesi         2018/3239 E.  ,  2020/3127 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS

    Taraflar arasında görülen davada:
    Davacı, ortak mirasbırakan babaları..."in 1257 parsel sayılı taşınmazını satış suretiyle, 117 parsel sayılı taşınmazını da bağış yoluyla davalı oğlu ...’a temlik ettiğini, murisin söz konusu işlem tarihlerinde hukuki ehliyetinin bulunmadığını, ayrıca, 1257 parsel sayılı taşınmazın davalıya devrinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, mirasbırakan babalarının adına kayıtlı taşınmazları sağlığında çocukları arasında paylaştırdığını, ancak davacının bu bölüşümü kabul etmediğini,murislerinin başkaca taşınmazları da bulunduğunu, babalarına hastalığı döneminde uzunca süre kendisinin baktığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; ""...ehliyetsizlik iddiası yönünden...Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinden miras bırakanın temlik tarihlerinde hukuki ehliyetinin olup olmadığı yönünden rapor alınması, ehliyetli olduğunun saptanması halinde 1257 parsel yönünden muris muvazaası hukuksal nedenine, 117 parsel yönünden de tenkise dayalı isteğin değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir...."" gerekçesiyle bozulmuş,mahkemece,bozma ilamına uyulmasına karar verilerek dava kısmen kabul edilmiş,anılan karar,Dairece; ""...mahkemece, ehliyetsizlik yönünden araştırma yapılmamış, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan miras bırakanın temlik tarihlerinde hukuki ehliyetinin olup olmadığı yönünden rapor alınmamış, kısacası öncelikle murisin işlem tarihinde ehliyetli olup olmadığı saptanmamıştır. Hal böyle olunca; bozma gereklerinin yerine getirilmesi ve hükme yeterli bir soruşturmanın yapılması gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir..."" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda 1257 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne,117 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    -K A R A R-
    Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda mirasbırakan...’in çekişmeli 117 parsel sayılı taşınmazı davalı oğlu ...’a temlik ettiği tarihte hukuki ehliyeti haiz olduğunun Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun raporuyla belirlendiği, anılan taşınmaza ilişkin tenkis isteğinin de bulunmadığı, bozma ilamında tenkis davasından söz edilmesinin ise maddi hatadan kaynaklandığı belirlenmek suretiyle, bu taşınmazla ilgili davanın reddedilmesinde, çekişmeli 1257 parsel sayılı taşınmaz yönünden de, mirasbırakanın temlikinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu tespit edilerek söz konusu taşınmaz bakımından davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ...’ın tüm, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
    Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere, konusu para olan veya parayla değerlendirilmesi mümkün bulunan davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır.
    Nitekim, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre de; konusu taşınmaz olan tapu iptali ve tescil istekli davalarda, vekalet ücretine esas olan değer, ya dava dilekçesinde gösterilen değer ya da mahkemece keşifte belirlenen ve buna göre eksik harcı tamamlanan değerdir. Eğer, taşınmazın keşif sonucu saptanan değeri üzerinden noksan harç tamamlanmamış ise vekalet ücreti dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden takdir edilir.
    Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup; temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Konusu belli bir değerle ilgili olan davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde ise nispi karar ve ilam harcına hükmedilir. 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16.maddesinde de gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda harca esas değerin taşınmazın değeri olacağı düzenlenmiştir. Şu durumda, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında taşınmazın keşfen belirlenen değerinden, davacının payına karşılık gelen meblağ üzerinden harç alınması gerekeceği kuşkusuzdur.
    Somut olaya gelince; davanın, çekişme konusu iki parça taşınmaz yönünden 500.000.000 ETL değer gösterilmek ve harçlandırılmak suretiyle açıldığı, ancak, 117 parsel sayılı taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden yargılama sırasında harç ikmali yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
    Öyleyse, davada, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına dava dilekçesinde gösterilen ve harçlandırılan değer esas alınıp; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13/2. maddesi de gözetilerek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 117 parsel sayılı taşınmazın harcı tamamlanmayan ve keşifte tespit olunan değerinin tamamı üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değildir.
    Diğer taraftan, 1257 parsel sayılı taşınmaza yönelik muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğiyle açılan davanın kabul edildiği göz önünde bulundurulup, anılan taşınmazın keşfen belirlenen tutarı üzerinden davacının ¼ miras payına göre belirlenen 4.445,00 TL miktar esas alınarak nispi karar ve ilam harcına hükmedilmesi gerekirken, söz konusu taşınmazın tümünün değeri üzerinden harca hükmedilmesi de isabetsizdir.
    Ne var ki, anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 5 numaralı bendi çıkarılarak yerine “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine ’’cümlesinin yazılmasına, hükmün 7 numaralı bendi çıkarılarak yerine “Alınması gereken 303,64 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 6,75 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 296,89 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına, davacının bu yöne ilişkin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK."nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK."nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi