MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
2) Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanık ve katılan arasında, katılanın, sanığın kız arkadaşını rahatsız ettiği iddiası ile anlaşmazlık bulunduğu, sanık ve arkadaşı tanık ..."in, katılanın telefon numarasını bulmaya çalıştıkları, bunu öğrenen katılanın, tanık ..."in iş yerine gelerek "benim numaramı sağda solda arıyormuşsun, sen benim kardeşim yaşındasın, bir daha olmasın." dediği, tanığın da bu durumu sanığa aktardığı, sanığın olay günü katılanla yolda karşılaştıklarında, yanlarına tanık ..."i de alarak konuşmak için tenha bir yere gittikleri, burada aralarında çıkan tartışma sırasında sanığın, katılanı bıçakla hayati tehlikeye neden olacak şekilde yaraladığı olayda, sanığın soruşturma aşamasında olaydan hemen sonra kollukta alınan beyanında, katılanla konuştuklarını, kız arkadaşını ve arkadaşı ..."i rahatsız etmemesi konusunda kendisini uyardığını, katılanın da tanık ..."i kast ederek "ne olacak seninle de onunla da muhatap olurum, adam mı kaçırıyorsunuz." dediği, sanığın tekrar uyarması üzerine, katılanın ters ters bakarak kısık sesle söylendiğini gören sanığın, üzerinde taşıdığı bıçağı çıkartıp korkutmak amacıyla savurduğunu, katılanın olay anında kendisine tehdit ve hakaret etmediğini açıkça beyan ettiği; tanık ..."in de soruşturma aşamasında alınan beyanında, sanık ve katılanın konuştuğu sırada sanığın "ben o kızı ölesiye seviyorum." diyerek elinde bulunan bıçağı birden katılana sapladığını beyan ettiği, katılanın herhangi bir hakaret ya da fiili saldırısından bahsetmediği halde, sanığın ve tanığın yargılama aşamasında beyan değiştirerek, katılanın olay öncesinde sanığın gıyabında hakaret ettiğini, yine olay anında da hakaret edip boğazına sarılıp yere yıktığını iddia ettikleri ve mahkemece de sonradan değişen beyanlara itibar edilerek sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesi gereğince (1/2) oranında haksız tahrik indirimi uygulandığı anlaşılmış ise de; sadece katılan tarafından da tevilli olarak doğrulanan, katılanın, sanığın kız arkadaşını rahatsız ettiği iddiası lehe değerlendirilerek, sanık hakkında asgari seviyede (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması ile yetinilmesi gerekirken, dosya kapsamı ile uyumlu olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurularak eksik ceza tayini,
3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.