9. Hukuk Dairesi 2017/13221 E. , 2019/22733 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait yaklaşık 1000 dönümlük tarlalarda ilaçlama, sulama, sürme, biçme, toplama, paketleme işlerinin tamamını yaptığını,doğru düzgün hafta tatili verilmediğini, izin verildiği zaman yevmiye dahi ödenmediğini yıllık izin ücreti ve resmi bayram alacaklarının da ödenmediğini,şirket yetkilisinden izin isteyen davacıya bir hafta izin verildiğini ancak iznin 4. günü davacının aranarak bundan sonra işe gelmemesinin söylendiğini ve nedensiz yere işten atıldığını iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, istifa etmek suretiyle işten ayrılan davacının tüm alacaklarını eksiksiz olarak iktisap ettiğini,alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının şirkette herhangi bir bir alacağının bulunmadığını ibraname imzaladığını, Pazar günü çalışılmadığını,davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ispat yükü üzerinde olan davalı işverenin davacının istifası nedeniyle iş akdinin sona erdiğini ileri sürdüğü,dinlenen davacı tanıklarının davacının yıllık izin kullandığı sırada davalı işveren tarafından işten çıkarıldığını, davalı tanıklarının ise davacının kendi işimi yapacağım diyerek kendisinin işten ayrıldığını beyan ettikleri, davalı işveren tarafından 17/05/2014 tarihli tüm alacak kalemleri belirtilmeyen ve davacının işten ayrıldığı ve alacaklarına aldığı beyanını içerir ibraname sunduğu görülmüş ise de davacının işe girdikleri tarihte kendilerine bir çok belge imzalatıldığına dair beyanı ve ibraname ile ilgili yerleşmiş Yargıtay uygulamaları da dikkate alınarak işten çıkış tarihinde düzenlenen ibranameye itibar edilmemiş ve kıdemi olan işçinin yasal haklarından vazgeçerek sebepsiz yere iş akdini fesih etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması da dikkate alındığından davacı tanıklarınca da doğrulandığı üzere davacının iş akdinin davalı işvren tarafından haklı nedene dayanılmaksızın fesih edildiği, 8 haftalık ücreti tutarında ihbar tazminatı ödenmesi gerektiği, davacı dinlettiği tanıklarla fazla çalışma yapıldığını ve milli bayramların çalışmış olduğu sabit olduğundan %30 hakkaniyet indirimi yapılmış ve zaman aşımı itirazlar da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 1"inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4"üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava "iş mahkemesi sıfatıyla" açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya "iş mahkemesi sıfatıyla " bakmaya devam olunur.
Davanın, İş Kanunu kapsamı dışında kalması halinde, Mahkemenin göresizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1"inci maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
İş Kanunu"nun 4"üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, 50"den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz. İşçi tarım ve orman işlerinin yapıldığı bir işyerinde çalışıyor ise, bu işçi ile işveren ararındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine görevli hukuk mahkemesine çözümlenmesi gerekir (Yargıtay 9.HD. 25.3.2008 gün 2007/ 9975 E, 2008/ 6368 K.).
Ancak, tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerinde 50 dahil daha az işçi bulunmasına rağmen, işyerinde sendika örgütlenmesi sonucu Toplu İş Sözleşmesi bağıtlanmış ise, üye sendika üyesi işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlığın 6356 sayılı Kanun"un 79"ncı maddesi (2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu"nun 66"ncı maddesi ) uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerekir.
Bunun dışında 4857 sayılı İş Kanunu"nun 4"üncü maddesinde tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde çalışanların kanun kapsamına girmeyeceği açıklandıktan sonra aynı madde de ayrık durumlara yer verilmiştir.
Buna göre;
1. Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işlerde,
2. Tarım işlerinde yapılan yapı işlerinde,
3. Halkın faydalanmasına açık park ve bahçelerde
4. Bir işyerinin eklentisi durumundaki bahçe işlerinde,
çalışanların, İş Kanunu kapsamında olacakları belirtilmiştir.
Sonuç olarak tarım ve orman işletmelerindeki bitki ve hayvan üretimi, bakım ve yetiştirmesi dışında kalan işler İş Kanununa tabidir.
Diğer taraftan işçi tarım işinde çalışırken, bu iş dışında tarım işi sayılmayan ek bir görevde çalışabilir (bekçilik, şoförlük vb.). Bu durumda, yaptığı işler arasında hangisinin baskın olduğu açıklığa kavuşturulmalı ve sonucuna göre görevli mahkeme belirlenmelidir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 23.05.1960 gün ve 11-10 ile 10.05.1974 gün ve 3-44 sayılı kararları uyarınca, özellikle iş hukukunda istisnaî hükmün genişletilerek değil, dar yorumlanması gerekir. İşçiler yararına getirilen düzenlemelerin yine işçiler yararına yorumlanması asıldır.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davacının yaptığı işler gözetilerek tarım işçisi olup olmadığı araştırılmamıştır. İçtihatlarımız gereği araştırma yapılarak araştırma sonucuna göre görev hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Eksik değerlendirme ile sonuca gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.