1. Hukuk Dairesi 2018/4586 E. , 2020/3176 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-TAPU İPTALİ VE TESCİL
Asıl davada davacı ..., 178 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, davalı kardeşi..."in taşınmazına müdahalede bulunduğunu ileri sürerek müdahalenin men"i ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı, 178 parselin mirasbırakanı ...’e ait iken 20/09/1991 tarihinde satış suretiyle davacı (birleştirilen davanın davalısı) ...’e temlik edildiği, fen bilirkişi raporunda A ile gösterilen bölümde davalı (birleştirilen davanın davacısı) ...’e ait evin yer aldığı, hükmüne uyulan bozma ilamından sonra birleştirilen dava davacısı...’in öncelikle muris muvazaası hukuksal nedenine dayandığı, olmazsa temliken tescil istediğini bildirdiği görülmektedir.
Mahkemece asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…Birleşen davanın dava dilekçesinde davacı ..."in, mirasbırakan ..."in, kandırılarak, taşınmazını davalı ..."e temlik ettiği iddiası ile 1.000 m²"lik bölümün taşınmazdan ayrılarak adına tescilini istediği, 06.03.2013 tarihli celsede birleşen davanın davacısı vekili, imzalı beyanında, tapu iptali ve tescil davasının hileden ziyade muvazaaya dayalı olduğunu belirttiği sabittir. Hâl böyle olunca, HMK"nin 31. maddesinde belirtilen “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmü uyarınca öncelikle birleşen davanın davacısı ve vekilinden davadaki talep sonucuna göre (ifraz ve tescil istendiğine göre) temliken tescil iddiasına mı, hileye mi, muris muvazaası iddiasına mı dayandıklarının açıklattırılması, davada dayanılan hukuki neden veya nedenlere göre önem sırasına göre taleplerin incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek, yazılı olduğu üzere muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı” gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece birleştirilen temliken tescil davasının kabulüne, asıl davanın reddine dair verilen karar Dairece "... Ancak toplanan tüm deliller yukarıdaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde ...’in taşınmazı temellük ettiği tarihte 19 yaşında olduğu ve alım gücünün bulunmadığı, mirasbırakanın yaptığı temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Esasen bu yön
mahkemenin de kabulündedir. Hâl böyle olunca, birleştirilen tapu iptal tescil davasında tapunun iptali ile...’in miras payı oranında tescile karar verilmesi, elatmanın önlenmesi konusunda da tarafların paydaş duruma geldikleri, TMK 683 ve devamı maddeleri gözetildiğinde, ...’in krokide B ile, ...’in de krokide A ile gösterilen bölümleri kullandıkları saptandığından elatmadan söz edilemeyeceği gözetilerek elatmanın önlenmesi ve yıkım istemli asıl davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, asıl davanın davacısı ... tarafından her iki dava için süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı ..."ın yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.966.50. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı-birleştirilen davada davalı ..."dan alınmasına, 29.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.