Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/231
Karar No: 2020/577
Karar Tarihi: 03.02.2020

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/231 Esas 2020/577 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2020/231 E.  ,  2020/577 K.

    "İçtihat Metni"


    Adalet Bakanlığının, 19/12/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ..."ın mahkûmiyetine dair ... 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 03/01/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Kanun yararına bozulması talep edilen ... 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararına ilişkin dosya kapsamında olay tutanağına göre suç tarihi “07/11/2015” olduğu halde karar başlığında “08/11/2015” olarak gösterilmesi yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Sanık hakkında 09/02/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 01/04/2014 tarihli iddianameyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda ... 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/11/2014 tarihli ve 2014/737 esas, 2014/530 sayılı kararıyla TCK"nın 191/1, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 6 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin 26/12/2014 tarihinde kesinleştiği,
    2- Daha sonra, sanığın kanun yararına bozma talebine konu olan 07/11/2015 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararına karşı başvurulabilecek itiraz kanun yolunun gösterildiği ve kararın tebliğ edildiği,
    Denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazı aşamasında, sanığın yapılan uyarıya rağmen ikinci kez yükümlülüklerini ihlal ederek tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davasının ertelenmesi kararının kaldırıldığı ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca kamu davası açıldığı,
    Yapılan yargılama sonucunda ... 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararıyla, sanığın TCK’nın 191/1, 31/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 51. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine ve hükmün açıklanması için ... 15. Asliye Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1717 esas, 2015/33429 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar edeceği,
    Somut olayda, suça sürüklenen çocuk hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/11/2015 tarihli kararın kesinleşmesini müteakip, 07/04/2016 tarihinde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına başlanıldığı, denetim sırasında suça sürüklenen çocuğun yükümlülük ihlâli yapması nedeniyle uyarılmasına karar verildiği, uyarı yazısının 27/07/2016 tarihinde doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi gereğince tebliğ yapılmasını takiben yükümlülüklerine uymadığı gerekçesiyle denetim dosyasının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, mahkemesince yazılı şekilde karar verilmiş ise de;
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/2. maddesindeki, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun"un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi hâlinde, aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Kanun"un 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği, söz konusu uyarı yazısının belirtilen usullere aykırı olarak, sanığın denetime başladığı sırada bildirdiği ve aynı zamanda mernis adresi olan .... adresine, öncelikle 7201 sayılı Kanun"un 21/1. maddesine uyarınca tebligat yapılarak, yapılan tebligatın iade edilmesi halinde, bu sefer anılan Kanun"un 21/2. maddesine gereğince tebliğ edilmesi yerine, 27/07/2016 tarihinde doğrudan 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi gereğince yapılan tebliğ işleminin geçerli sayılamayacağı, bu hâlde sanığın uyarılmasından bahsedilemeyeceği gibi, yükümlülüklerine uymamakta da ısrar etmiş sayılamayacağının kabulünün gerektiği cihetle, kamu davası hakkında durma kararı verilerek, hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması hâlinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, ... 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce yapılan uyarılı ilk başvuru davetiyesini müteakip tedbirin infazına başladığı, ancak tedbirin infazı sırasında 12/07/2016 tarihinde yükümlülüklerini birinci kez ihlal etmesinden sonra 02/08/2016 tarihinde uyarılmasına rağmen 28/12/2016 tarihinde ikinci kez ihlal etmesi üzerine, erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı, uyarı yazısının sanığın bilinen son adresiyle aynı olan MERNİS adresinde Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesinin yasaya aykırı olmadığı gibi ayrıca Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde bizzat kendisine de tebliğ edildiği anlaşılmakla, tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal etmesinden sonra uyarıya rağmen tekrar ihlal etmesi üzerine yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği anlaşılan sanık hakkında yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında bir hüküm verilmesi yasaya uygun olduğundan “ısrar şartı gerçekleşmediğinden durma kararı verilmesi gerektiği” düşüncesine dayanan kanun yararına bozma talebi yerinde değildir.
    Ancak, kanun yararına bozulması talep edilen ... 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararında yargılama konusu olan 07/11/2015 tarihli suçun, daha önce ... 15. Asliye Ceza Mahkemesince 6545 sayılı Kanun kapsamında verilmiş olan 25/11/2014 tarihli ve 2014/737 esas, 2014/530 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olup olmadığı tespit edilerek TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca kovuşturma şartı bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra, önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiğinin tespit edilmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılmasına yasal engel bulunacağından;
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olan önceki davanın akıbeti araştırılarak hükmün açıklanıp açıklanmadığının tespit edilmesi, henüz hüküm açıklanmamışsa birleştirme talepli ihbarda bulunarak davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra ikinci suça ilişkin davanın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olan önceki dava ile birleştirilmesine karar verilmesi; açıklanması geri bırakılan hüküm daha önce başka bir nedenle açıklanmışsa artık birleştirme imkanı kalmadığından, 6545 sayılı Kanun kapsamında verilmiş olan önceki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ihlali niteliğinde olan ikinci suç bakımından TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca düşme kararı verilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmadan yargılamaya devam edilerek mahkûmiyet kararı verilmesi, yasaya aykırı olup, bu nedenlerle kanun yararına bozma isteğinde bulunulup bulunulmayacağının Adalet Bakanlığınca takdir edilmesi mümkün görülmüştür.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlere göre;
    1- ... 2. Çocuk Mahkemesinin 09/01/2018 tarihli ve 2017/237 esas, 2018/4 sayılı kararına yönelik “ısrar şartı gerçekleşmediği için durma kararı verilmesi gerektiği halde ceza verilmesinin yasaya aykırı olduğu” şeklindeki hukuka aykırılık nedenine dayanan kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
    2- Yukarıda açıklanan nedenlerle yargılama konusu olan suç bakımından TCK’nın 191/5. maddesi uyarınca yargılama şartı bulunup bulunmadığı hususunda kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmamasının Adalet Bakanlığının takdirinde olduğuna,
    03.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi