Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3294
Karar No: 2020/5762
Karar Tarihi: 19.10.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3294 Esas 2020/5762 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/3294 E.  ,  2020/5762 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davalı ve davacı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 06/102020 tarihinde davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için başka güne bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar, ... ili ... ilçesi Dörttepe Köyü Hisar Mevkii, 3589 parselde bulunan ... 3 adet villayı, davalıdan 28.09.2007 tarihinde satın aldıklarını, villaların tesliminin yapıldığını ancak ayıp ve eksik işlerin mevcut olduğunu, bu hususa ilişkin olarak davalıya Beyoğlu 9.Noterliğinin 10.06.2009 Tarih ve 11101 Yevmiye numarası ile ayıp ihtarında bulunduğunu ve yine ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/165 D.iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdığını belirterek; gayrimenkullerde ve tüm site bazında var olan eksik işlerin, projeye aykırılıkların ve kullanımla ortaya çıkan gizli ayıpların meydana getirdiği değer kaybı sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.-TL"nin bedel indirimi olarak davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olup bilahare sunduğu ıslah dilekçesi ile talebini 225.000 TL olarak arttırmıştır
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın Kabulüne, 225.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    (Kapatılan) Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 22.12.2016 T. ve 2015/33644 E. - 2016/24074 K. sayılı bozma ilamı ile; davalının sair temyiz itirazları red edilerek dava dilekçesinde davacıların ... ve ... olmasına rağmen karar başlığında davacı olarak yalnızca ..."un gösterilmesi ve dosya kapsamından davacıların ayıp olarak ileri sürdükleri eksiklerin gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğu ve buna göre ihbar yükümlülüğünün yasal süresinde yerine getirilip getirilmediği hususunun değerlendirilmediği hususu ile birlikte yine taraflar arasında imzalanan 18.06.2007 tarihli protokolün 7. maddesinde yer alan ve ayıba ilişkin düzenleme içeren“Satıcı ayrıca inşaatın taraflar arasında satış sırasında anlaşıldığı şekliyle yapılmış olmasından dolayı 30.06.2007 tarihinde satıcıya ödemesi gereken ve vadesi gelen son taksit tutarından 10.000.00 GBP (On bin İngiliz Sterlini) tutarında nakit indirim yapmayı kabul, beyan ve taahhüt eder.” hükmünün dikkate alınıp tartışılmadığı gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Kural olarak bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için zorunluluk doğar.
    Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2013/13-597 E, 2014/62 K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; “Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen ilkelere aykırı bulunması, usule uygun olmadığından bir bozma nedenidir. Bozma kararı ile dava, usul ve yasaya uygun bir hale sokulmuş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve yasaya uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki, böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre, Yargıtay’ın bozma kararına uymuş olan mahkeme, bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak, yada gösterilen biçimde yeni bir hüküm vermek zorundadır.
    Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
    Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; bozma ilamı sonrasında, belirtilmiş olan hususlarda bilirkişi raporu alınmamış olup dava konusu taşınmazlardaki gizli ve açık ayıplar ile ayıpların niteliğine göre ayıp ihbarının yasanın öngördüğü sürelerde yapılıp yapılmadığı hususlarının bütünüyle değerlendirilmeksizin, bozma ilamında belirtilen söz konusu hususları içermeyen, eksik, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bozma öncesi 21.10.2008 tarihli teknik rapor ve 01.09.2009 tarihli Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan tespitten sonraki bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş olup, bu hali ile mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereği yerine getirilmemiştir.
    O halde mahkemece; davacılardan ... adının karar başlığında gösterilmesi ve dosyanın önceki bilirkişiler dışında seçilecek konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii ile, dava konusu taşınmazlardaki gizli ve açık ayıplar ayrı ayrı belirlenip, ayıpların niteliğine göre “gizli ayıp” olarak nitelendirilen imalatların, niteliği ve ortaya çıktıkları (mevsimlerdeki yağmur, kar, güneş ve ısı durumları dikkate alınarak bu ayıpların ne zaman oluştuğu ya da oluşacağı ve bunu normal vasıflardaki bir tüketicinin ne zaman fark edebileceği) zaman dilimi dikkate alınarak yasal süresi içinde ayıp ihbarının yasanın öngördüğü sürelerde yapılıp yapılmadığı hususlarının bütünüyle değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’ un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 2.540 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, 19/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi