2. Hukuk Dairesi 2021/1356 E. , 2021/3869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı, davalı ile Üsküdar 3. Aile Mahkemesinin 2007/349 Esas-2007/334 Karar sayılı 26/09/2007 tarihli ilamıyla anlaşmalı olarak boşandıklarını, protokol gereği yıllık 100.000 ABD doları yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğini, protokol tarihindeki dolar kuru ile dava tarihindeki dolar kuru arasında aleyhine artış olduğunu, boşanma sonrası evlenmesi ve çocuklarının olması nedeniyle harcamalarının arttığını, ortağı bulunduğu şirketlerin mali durumunun kötüleştiğini ve eski eşinin maddi durumunun iyi olduğunu belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde Türk Lirasına çevrilerek aylık 5000 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi şartlarının oluşmadığını, anlaşmalı boşanma nedeniyle yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, anlaşmada tazminat talep etmeyerek sadece yoksulluk nafakası istediğini, eski eşinin kazancının yüksek olduğunu ve maddi durumunun kötüleşmediğini, dolar kurundaki değişimin enflasyonun altında olduğunu, kendisinin servetinin anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklandığını ve maddi durumunun iyi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış bir iradın kanunda aranan şartlar gerçekleşmeden kaldırılması veya indirilmesinin hakkın kötüye kullanımı olduğundan ve dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarına göre protokol sonrasındaki zaman zarfında davacının ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik olduğunun ispatlanamadığından bahisle; davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince, protokol tarihi ile dava tarihi arasında geçen zaman zarfında dolar kurunun olağanüstü olarak arttığından bahisle, davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilerek yıllık 100.000 ABD doları olan yoksulluk nafakasının (aylık 8333,3 dolara tekabül ettiği belirtilmek suretiyle), aylık 6333 ABD Doları karşılığına indirilip Türk Lirasına çevrilerek, dava tarihindeki kur değeri üzerinden aylık 18.000 TL olarak davacıdan alınıp davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm davacı erkek tarafından dava dilekçesindeki talebi gibi karar verilmesi istemiyle; davalı kadın tarafından da davanın reddi gerektiğinden bahisle temyiz edilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Aynı Kanunun 176/4. maddesine göre de; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Kanuna göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekir.
Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Ancak, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan iradın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden, tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması mahiyetini arz eder.
Davacının boşanma protokolü ile belirlenen yoksulluk nafakasını ödemeyi kabul etmesi sonrasında, aradan geçen zaman içerisinde; davacının ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik olduğu dosya kapsamındaki sosyal ve ekonomik durum araştırması, tarafların mali durumunu gösterir ve döviz kuru ile enflasyon arasındaki kıyaslamayı içerir bilirkişi raporu, tanık ifadeleri ve sair delillerle ispatlanamadığı gibi; davalının ekonomik durumunda da öngörülemeyen bir halin yaşanmaması karşısında; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ile yoksulluk nafakasının Türk Lirasına çevrilerek indirilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddine, davalı kadının temyiz itirazlarının kabulü ile ilgili bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 25.05.2021 (Salı)