11. Hukuk Dairesi 2018/233 E. , 2019/2277 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 01/11/2016 tarih ve 2015/259 Esas 2016/522 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen 31/10/2017 tarih ve 2017/394-2017/1140 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket yetkilisi...’in davalı şirketin işlettiği mağazayı 105.000,00 TL karşılığında mağazanın mülk sahibi ile yapılmış olan kiracılık ilişkisi, mağaza sistemi, raf ve elektrik sistemi ile birlikte devir alma konusunda davalı şirket yetkilisi ... ile anlaştığını, ...’ın bu anlaşmada müvekkili şirket yetkilisini davalı şirketin yetkilisi ve devir yetkisi olduğu ve kiracılık ilişkisini de devredeceği konusunda ikna ettiğini, 26/01/2015 ve 29/01/2015 tarihlerinde 50.000’er TL olarak toplam da 100.000,00 TL gönderildiğini, mağazanın taşınması işlemlerini başlatmak ve yeni kira kontratı yapmak için mülk sahibinin yanına gittiklerinde, davalı şirket yetkilisinin böyle bir yetkisinin olmadığının ve dükkanın devrine muvafakat edilmediğinin mülk sahibi tarafından beyan edildiğini, ...’dan ödenen paranın iadesi talep edilmesine rağmen iade edilmemesi üzerine Balıkesir 2. İcra Müdürlüğünün 2015/1050 Esas sayılı dosyasından yaptıkları takibe itiraz edildiğini ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptaline, alacağın 29/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirket yetkilisi ile davalı şirket yetkilisinin sadece mağazanın içindeki tüm giysiler ve demirbaş eşyanın satın alınması konusunda anlaşma yapıldığını, 100.000,00 TL’nin davacı tarafından gönderildiğini, satılan malların gerçek değerinin belirtilenden fazla olduğunu, mağazanın kiralanması konusunda bir taahhütlerinin bulunmadığını, zaten mülk sahibi ile kendileri arasında yapılan kira sözleşmesinde devir yasağı bulunduğunu, davacı ile dükkan sahibi arasında sözlü kira sözleşmesinin gerçekleştirildiğini ve müvekkilinin kira sözleşmesinin 29/01/2015 tarihinde feshedildiğini, daha sonra mal sahibi ile davacı arasında depozito konusunda anlaşmazlık çıkması sebebiyle kira akdinin sonu erdiğini savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşme ile yalnızca mağaza içindeki sözleşmede belirtilen demirbaşların değil, sözleşmede "Collezione isimli
mağazayı" denmek suretiyle mağazanın da demirbaşlarla birlikte devrinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin geçersiz hale gelmesi nedeniyle tarafların birbirlerinden aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iade etmeleri gerektiği, davacı tarafından dosyada bulunan Balıkesir 1. Noterliği"nin 19 Şubat 2015 tarih ve 02387 yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek ödenen bedelin iadesinin talep edildiği, davalının ihtarname ile bildirilen sürede ödenen bedeli davacıya iade etmediği, takibe davalının itirazının haksız olduğu gerekçeleri davanın kabulü ile Balıkesir 2.İcra Müdürlüğü"nün 2015/1050 Esas sayılı takip dosyasına itirazının iptali ile takibin devamına, %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasında imzalanan 07.01.2015 tarihli sözleşme hükümleri incelendiğinde devir konusunun salt mağaza içindeki menkul mal ve sistemlerle sınırlı olmayıp, içindeki sistemler dahil olmak üzere mağazanın devrine ilişkin bulunduğu, anlaşmanın asıl amacının mağazanın devrine yönelik olduğu, mahkemece yapılan hukuki değerlendirmede ve varılan sonuçta usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmayıp, davalı tarafın uyuşmazlığın esasına yönelik olarak yaptığı istinaf itirazlarının yerinde görülmediği, ancak dava değerinin dava dilekçesinde 100.000,00 olarak belirtildiği, takibin ise 100.000,00 TL asıl alacak, 665,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 100.665,75 TL miktara yönelik olduğu, mahkemece takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmek suretiyle dava değeri olarak harçlandırılmamış olan işlemiş faiz miktarı 665,75 TL"yi de kapsayacak şekilde karar verilmesi yerinde görülmediği gerekçesi ile yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaksızın davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Balıkesir 2. Asliye Mahkemesinin 01.11.2016 tarih, 2015/259 Esas, 2016/522 sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalının Balıkesir 2.İcra Müdürlüğü"nün 2015/1050 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 100.000,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.123,25 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26/03/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.