Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5986
Karar No: 2021/4631
Karar Tarihi: 26.04.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/5986 Esas 2021/4631 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/5986 E.  ,  2021/4631 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; davalıya ait taşınmazı bedelini peşin ödeyerek tapuda davacılardan ...."nun satın aldığını, davalı tarafından alım-satım ve komisyon anlaşması başlıklı belgeye dayalı olarak kendileri aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacılardan ...u"nun olayla hiç ilişkisi bulunmadığını, hayali borç yaratıldığını ileri sürerek, takipten dolayı borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Davalı; harici sözleşmede peşinattan sonra taksitle ödenecek 50.000 doların ödenmediğini, yapılan takibin haklı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulüne yönelik olarak verilen karar, davalının temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesince verilen 08/05/2014 tarihli 2014/6916 E. 2014/14808 K. sayılı ilamla, "... tapu devrinin yapılması suretiyle harici sözleşmenin geçerli hale geldiği, harici sözleşmede yazan miktarın ödendiğini alıcının ispat etmek zorunda olduğu, bu kapsamda davacının sorumluluğunun değerlendirilmesi gerektiği..." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine dair verilen karar, davacıların temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesince verilen 02/02/2017 tarihli 2015/34888 E. 2017/1232 K. sayılı ilamla "...davacılardan ....sorumluluğunu gerektirir bir husus olmadığı gözetilerek bu davacı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, yine mahkemece, sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 224. maddesi değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu davacı ... yönünden davanın tümden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu..." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkemece; davacı ... tarafından açılan menfi tespit davasının kabulüne, davacı ...’un Beykoz İcra Müdürlüğünün 2012/3605 esas sayılı dosyasında; davalıya borçlu olmadığının tespitine; davacı ... tarafından açılan davanın ödeme yapılmakla istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmakla, istirdat davasının kısmen kabulüne, davacı ... tarafından davalıya fazla ödenen 123.572,56 TL"nin ödeme tarihi olan 05/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ...’e verilmesine; fazla istemin ve faiz isteminin reddine; davacıların kötü niyet tazminatı taleplerinin kabulüne; davacı ... yönünden 18.200 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacı ...’a verilmesine; davacı...yönünden, 16.744 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacı ...’e verilmesine; davalının icra inkar tazminatı talebinin davacı ... yönünden kabulü ile 1.456 TL icra inkar tazminatının davacı ...’den alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalının kötü niyet tazminatına yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 72/5 maddesi "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz." hükmünü içermektedir.
    Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır.
    Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu"nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir.
    Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 17/03/2010 tarihli ve 2010/19-123 E. 2010/154 K., 07/12/2011 tarihli ve 2011/13-576 E. 2011/747 K. ve 20/03/2013 tarihli ve 2012/19-778 E. 2013/250 K. sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda; davacılardan Mehmet ile davalı arasındaki alım satım ilişkisi ve dosya kapsamı dikkate alındığında, davacılardan Mehmet yönünden icra takibinin kötü niyetli olarak yapıldığının kanıtlanamadığı eş söyleyişle bu davacı yönünden kötü niyet tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, davacılardan Mehmet’in kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK‘nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ:Yukarıdaki birinci bentte açıklanan sebeplerle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan sebeplerle hüküm fıkrasının 3. bendinin 2. Alt bendinde yer alan "Davacı ... yönünden; 16.744,00 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacı ....’na verilmesine" ifadelerinin hükümden çıkartılarak yerine "Davacı ......"na şartları gerçekleşmeyen kötüniyet tazminatı isteminin reddine," ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde davalı yönünden karar düzeltme yolu açık, davacılar yönünden kapalı olmak üzere, 26/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi